Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '17

 
Kategori
Özel Günler
 

Bugün 'Dünya Kediler Günü'nden 1'risi :)

Bugün 'Dünya Kediler Günü'nden 1'risi :)
 

Bugün ''Dünya Kediler Günü''nden sadece birisi :)

Bazı kültürlerde 9 bazı kültürlerde ise 7 canlı olduğuna inanılan kedilerin, bir değil bir çok günü var kutlanan :)) 

İlk defa 17 Şubat'ta İtalya’da kutlanmaya başlanan bu özel gün, bazı ülkelerde farklı tarihlerde kutlansa da birçok ülke 17 Şubat'ı Dünya Kediler Günü olarak kutluyor.

Kedilerin cadıların güçlerini artırdıklarına inanılan Ortaçağ'da kediler toplu şekilde öldürülünce Avrupa'da fare popülasyonu ciddi şekilde artış göstermiş ve bu da veba salgınının yaygınlaşmasında önemli bir etken olmuştu.


İtalyalılar tarafından kedilerin önemine dikkat çekmek için kabul edilen Kediler Günü, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 29 Ekim'de kutlanırken, Rusya'da 1 Mart'ta ve Polonya'da ise 17 Şubat'ta kutlanıyor. 

Hayvan Refahı için Uluslararası Fon (International Fund for Animal Welfare) tarafından kararlaştırılan ve 2002 yılından bu yana ise her yıl 8 Ağustos’ta ‘Uluslararası Kedi Günü’ olarak kutlanmakta..

Sonuç itibariyle hangi kutlanırsa kutlansın, bu dostları sevmek, onları koruyup, beslemek ve hatta sahiplenmek daha çok önem taşımakta...

İşte sizler için derlediğim kediler hakkında detaylı bilgiler : 

Kedilerin nasıl ve ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor ancak en eski kayıtlar, evcil kedilerin 5 bin yıldır var olduklarını ve Mısır'dan geldiğini gösteriyor.

Harvard Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Rupert Sheldrake, kedilerin inanılmaz derecede, olağanüstü psikolojik güçlere sahip olduğunu ileri sürdü. Prof. Sheldrake, bu güçlerin ‘‘sevginin ötesinde bir güç’’ olduğunu belirtti. Kedi ve köpeklerin sahiplerine ve yuvalarına olan bağlılığı, çok uzun zamandır bilinen bir gerçek..

Harvard Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Rupert Sheldrake’ye göre ise bu bağ, iki canlı arasındaki son derece gizemli bir ilişkiden kaynaklanıyor. Prof. Sheldrake, kaleme aldığı ‘‘Dogs That Know When Their Owners Ave Comming Home’’ adlı kitapta, kedi ve köpekler ile sahipleri arasında sevginin de ötesinde bir güç, bir tür telepati bulunuyor. Prof. Sheldrake, sahibi ile hayvan arasında ‘‘morfik frekanslar’’ bulunduğunu belirtiyor. Prof. Sheldrake’e göre, tamamen psikolojik bir bağ olan bu durum, sonsuz uzaklıkları da kapsıyor. Rupert Sheldrake, kitabında tam 200 ayrı örnekle tezini kanıtlamaya çalışıyor.

Kedilerin en önemli özelliğinin iyi bir ŞİFACI ve GÖZLEMCİ olduğunu biliyor muydunuz ?

Kedilerin sevimli dostluklarının dışında en önemli görevi , sizin gün boyunca üzerinizde biriktirdiğiniz negatif enerjiyi ortadan kaldırmaktır. Siz uyurken bu negatifi bedeninizden kendileri çekerler. Eğer ailede birden fazla kişi varsa, o zaman onlarda aileden topladıkları çok fazla negatif yüklemesi olur.

Bu nedenle çok kilo alırlar. Siz ise bunun ona verdiğiniz yemekten ötürü olduğunu zannedersiniz ama bu doğru değildir. Onlar uyurken, sizden topladıkları negatifi boşaltırlar.

Eğer siz aşırı stres içindeyseniz, bu negatif enerjiyi boşaltmak için zamanları olmaz, dolayısıyla bu boşaltımı yapıncaya kadar negatif enerji bedenlerinde yağ olarak birikir. Kediler eğer bir sorununuzun olmadığını bilirlerse, o gece sizinle beraber yatmazlar. Eğer tuhaf bir şey olmaktaysa, bunu hissedip yatağınıza atlarlar ve sizi sararlar.

Ev ve aura alanınıza zarar verecek veya o alandan enerji çalacak biri geldiğinde, kişinin negatif titreşimlerini fark eder. O kedi sizin etrafınızda bir KALKAN vazifesi görerek sizi hemen saracaktır. Başınızda ve ayaklarınızın dibinde duracaklardır. Evinize gelen misafir olduğunda kediler o kişiye koşarsa, okşanmak isterlerse, gelen kişinin emin olduğunu bilebilirsiniz.

Doğayla birlikte yaşayan kedilerin insan aurasına daha iyi ŞİFA verebildikleri bir gerçektir. Kendilerini doğada temizleyip, topraklayıp daha sonra geri enerji yüklü olarak gelme şansları vardır.  Fakat hiç doğaya çıkamayan, şehrin içinde, apartman dairesinde yaşayan kedilerde durum farklıdır. Eger doğaya çıkamayan bir kedi ile aynı yaşam alanını paylaşıyorsanız, onun şifalanmasi ve topraklanması için bir şey yapmanız lazım. Bu amaçla, güneş gören açık bir balkon varsa, kedinizin kullanmasina müsaade edin. Evinizde baska hayat kaynakları bulundurun, bitkiler gibi..Evinizi hem maddesel hem de enerjisel anlamda temiz, derli toplu tutun.

Genel olarak evinizin durumunu ve yalnız yaşıyorsanız kendi durumunuzu, kedinizin durumundan anlayabilirsiniz. Normalden çok uyumaya başladıysa evinizin enerjisi ağırlaşmıştır. Ya da ajite ise her hangi bir sağlık sorunu baş gösteriyorsa, sizde de aynı bölgede sorun var mi diye kontrol edin. Ajitasyonu sizden kaynaklanıyor ya da evin enerjisinden kaynaklanıyor olabilir.

Bir kedinin yaşadığı evde belli bir hastalığa yakalanması (yaşlanmaya bağlı hastalıklar hariç), genelde evdeki bir dengesizliğe dikkat çeker. Kedilerin hastalıkları yaşadıklari evde yaşayan insanların ENERJİLERİ hakkında önemli bilgiler verir. Özellikle kediyle en fazla vakit geçiren ya da ondan en fazla uzak duran kişiye bakmak gerekir. Genelde, bu tür uç noktaları temizlemeye çalışırlar. Bir diğer olasılık, bütün ailede tekrar eden bir hastalığa işaret ediliyor olabilir.

Kedi ile Yaşamanın Sağlığa Faydaları :

Mırlayan kedilerle ilgili bilimsel araştırmalar olduğunu biliyor muydunuz? Fransa’da yapılan bir araştırmada, kedi mırlamasının insanı stresten arındıran bir etki yaptığı kanıtlanmış. Mırıltı, hem kulak yoluyla hem de deriye yakın sinir uçları kanalıyla mutluluk veriyormuş.

Bakalım sevgili dostlarımızın mırlamasının stresten arındırma ve mutluluk vermesinin yanında daha başka sağlığa ne gibi faydaları varmış:

1- Kalp ve dolaşım sisteminize yardımcı olur

Minnesota Üniversitesi’nde yapılan araştırmalara göre kedi sahibi olmayanlar, evlerinde kedi besleyenlere kıyasla kalp ve damar hastalıklarından ölmeye % 30 ila 40 oranında daha fazla meyilli. Ayrıca kedi sahiplerinin ani bir kalp krizinden ölme ihtimali de azalıyor. Başka bir araştırma da evcil hayvan sahiplerinin, hiç hayvan beslemeyenlere oranla hangi şiddette olursa olsun kalp krizi geçirdikten sonra yaşamda kalma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ve kedi sahibi olmanın düşük tuzlu bir beslenme şekli benimsemek kadar kalp sağlığına iyi geldiğini ortaya koyuyor.

2- Bağışıklık sisteminize yardım eder

Evde bir kediyle yaşamak; sosyal iletişimin artmasına, depresyonun azalmasına, daha fazla gülmeye, oynamaya ve egzersiz yapmaya neden oluyor. Tüm bunlarsa bağışıklık sisteminizin daha iyi çalışmasını sağlıyor. Ayrıca kediler, kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanları anlıyor ve sizi rahatlatarak daha iyi hissetmenizi sağlamaya çalışıyor.

3- Alerjilerden ve solunum rahatsızlıklarından uzak tutar

Etraflarında kedi ya da köpekle büyüyen çocuklar, alerjenlere karşı bağışıklık sistemlerini küçük yaşta geliştiriyorlar. Solunum rahatsızlıklarına yakalanma ihtimalleri de erken yaşlarda kedilerle tanışan çocuklar için daha az oluyor. Bunlara ek olarak, evcil hayvanlarla büyüyen çocuklar, ilerleyen yaşlarında empati yetilerini daha iyi geliştirip insanlarla iletişimlerinde daha başarılı oluyorlar.

4- Tansiyonunuzu düşürür

Kedi sevmek sakinleştirici ve tansiyonu düşüren bir etkiye sahip. Buffalo’daki New York Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, evcil hayvan sahiplerinin diğerlerine göre daha düşük tansiyona sahip olduğunu ortaya çıkardı.

5- Kolesterolü ve trigliseritleri azaltır
Beslenme şekli ve egzersizin kolesterol ve trigliserit seviyelerini azaltmadaki önemi büyük. Fakat kedi sahibi olmanın da öyle. 2006 yılında Kanada’da yapılan bir çalışmaya göre, kedi sahibi olmak bu konuda bazı ilaçlardan dahi daha iyi bir etkiye sahip.

6- Felç riskini azaltır

Minnesota Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışma, kedi beslemenin felç riskini 3’te 1 oranına varana kadar azalttığını söylüyor.

7- Kemik ve kasları iyileştirir

Kediler, 20 ila 140 hz arasında mırıldar ve bu mırıltının iyileştirici etkileri olduğu bilinir. Kemikleri en iyi 25 ila 50 hz ve 100 ila 200 hz frekans aralığında iyileşir. Kas, tendon ve bağ doku gibi daha yumuşak dokular da, bu frekanslarda daha hızlı iyileşir. İltihap ve şişlikler de bu frekans aralığında iyileşir.

8- Endişe ve stresi azaltır

Bugünün daha fazla iş ve daha az sosyalleşmeye neden olan hızlı yaşam şekli düşünüldüğünde, bir evcil hayvanla iletişim kurmanın hayatınıza yaratıcılığı geri getireceği söylenebilir. Kedinizle ilgilenmek ve ona sarılmak zihninizi genel kaygılardan uzak tutacak, stres ve endişelerinizi azaltacaktır.
9- Ruh halinizi iyileştirir, depresyonu azaltır.

Kediler, iletişim kurmayı sevmeyen asosyal hayvanlar olarak bilinse de kedi sahipleri durumun böyle olmadığını bilir. Bir kedinin sevgisi ve size eşlik etmesi daha iyi hissetmenizi sağlayacak, depresyon hissini ise azaltacaktır.

10- Yalnızlığı azaltır

Kedi ve insan arasındaki bağ, bir çeşit sosyal iletişim şeklidir. Eğer arkadaş grubunuz az sayıda insandan oluşuyorsa, ya da arkadaşlarınız uzakta yaşıyorsa, kediniz yaşadığınız yalnızlık hissini azaltmada önemli rol oynayacaktır. Günün sonunda eve geldiğinizde, kedinizle vakit geçirmek moralinizi yükseltecektir.

11- Terapi hayvanları hastane masraflarını azaltır

Kedisi olan insanlar, daha az doktora gidiyorlar. Hastaneye gittiklerinde daha erken taburcu ediliyorlar. Yani hastane giderleri daha az oluyor.
Bakım evlerinde ve özel eğitim okullarında terapi köpekleri oldukça yaygın. Fakat tıpkı terapi köpekleri gibi terapi kedileri de mevcut.

12- Egzersiz

Kediler, köpekler kadar egzersize ihtiyaç duymasalar da, oynamayı seven hayvanlar. Kedinizi egzersiz arkadaşınız yapıp, etrafta oyuncak fareyle oynamasını sağlayın. Bir yandan onu izlerken bir yandan da onunla birlikte esneyin.

Kedi mırıltısı nedir?

Veteriner Marty Becker, ''Ev Hayvanlarının İyileştirici Gücü'' adlı kitabında, kedilerin sahiplerinin vücut kimyası üzerinde yarattığı etkileri açıklıyor.

Becker’ın görüştüğü çok sayıda tıp uzmanından gelen araştırma bulguları, zaten içgüdüsel olarak hissettiğimiz bir şeyin gerçekten de biyolojik bir temeli olduğunu gösteriyor: Hayatlarını ev hayvanlarıyla paylaşmak ve onlarla olumlu ilişkiler kurmak, insanların sağlığına iyi geliyor.

Örneğin, sadece kedinizi okşamanız bile, kan basıncınızın düşmesi için yeterli olabiliyor. Sherman, Connecticut’taki Veterinary Institute for Therapeutic Alternatives (Terapötik Alternatifler Veteri- nerlik-Enstitüsü) adlı araştırma merkezinin direktörü Dr. Allen Schoen, tüm meslek yaşamını hayvanların hayatlarımızı dönüştürme ve iyileştirme gücünü araştırmaya adamıştır. Schoen’e göre, kedi mırıltısı işitme sinirlerimizi uyarır ve duyularımızı sürekli bombardımana tutan mekanik gürültülerin arasında bize rahat bir nefes aldırır.

Yalnızlık yaşayan ve bir dosta ihtiyacı olan hastalarına, evlerini evcil bir hayvanla paylaşmalarını tavsiye eden doktorlar bile var. Çünkü ev hayvanlarının, kanser gibi ciddi hastalıklarla savaşan hastaların yaşama tutunmasında gerçekten etkili olduğu artık biliniyor. Bakılması ve beslenmesi gereken bir hayvanın sorumluluğu, hasta insanlara kendilerine daha iyi bakma gücünü verebiliyor.

 

 

Çiğdem Demirezen

 

 
Toplam blog
: 9
: 6459
Kayıt tarihi
: 20.10.11
 
 

1972 yılında Almanya'da doğdum. Kendimi yenilemeyi seven biriyim. Ege Üniversitesi Elektronik Paz..