Bunları, biliyor muydunuz? (Vlll)

BUNLARI…

& “Dışarlıklı” blog yorumcularının, zaman zaman artış gösterdiğini,
& Aylarca, dış kapının dış mandallığını yapan bir blogcumuzun da, bu “mandallı kapı” lar altında yıllarca blogda yorumlar yapıp, havayı kokladıklarını, sonra da temelli blogculuğa geçtiklerini,
& Aynı mandallı köyden, aynı blogcumuzun, ağzını kibarca bozarak “bazıları blogları, kendilerinin arka bahçesi sanıyor.” dediğini,
& Bazılarının da, blog’dan kovulduktan sonra, başka bir adla blog yazarlığına devam eylediklerini, ona buna çatarak hırslarını tatmine yeltendiklerini,
& En son “Muhalefet geldi hanım, hımmm” takma ismiyle, çok iyi tanıdığımız bir ismin, bize yaptığı masumane yoruma karşılık “Anlaşılan dışarlıklısınız. Ne de güzel isminiz varmış. “Bayla bayanı karıştırmayalım” diye adınızı tıkladık dedik, ve ekledik:
& “Biz 6 bin kişiyiz. Bu kadar kişi içinden beni bulduğunuza göre, çok şanslıyım. Her halde Blog Çarşımızdan giyiniyorsunuzdur. Tık Bankta hesabınız da vardır sizin. “Bizim Habur Sınır Kapımızı bilir misiniz?” diye de sorduğumuzu,
& Çıka çıka, kendini tanıtarak: “ Benim ADIM ZEYNEP, öbürü takma.” dediğinde şaşırdığımızı, mazide “ Vurdum mu, oturturum” felsefesine sıkı sıkı bağlı, özü, sözü tok bu ismi, unutmamıza imkan olmadığını böylece bildirdiğimizi,
& Kendisinden cevaben de “ Bundan böyle, blog yazarı değilim. Lakin yorum yazarı olarak gerektiği gibi işgüzar, bilmiş, her şeyi ben bilirim, benden büyük yok edalarında dolaşan blogculara ‘muhalefet geldi hanım, hımmm’ olarak haddini bildiririm, her zamanki gibi. N’apalım, can çıkmayınca, huy çıkmıyor” diyerekten bize “not – yorum” yazdığını,
& Biz de kendisine cevaben “ Bizim Kılıçdaroğlunu geçtin bre! Böyyük dağları ben yarattım, güççüklere garışmam” mı deyon? O zaman durdurun klavyeleri ,/ Çifte Kave’lerde encek va şüför efendi / Hünkâr beğendi / Gazan dibi / Hanım göbeği / bamaaak datlısı / Nar danesi / Nur danesi / İçimin bi danesi / İçimin bayığı / Plağın çızıltısı / çekilin üleyn / Asma Mescitli / birileri geliyo” deyip, devamla:
& Abovvv gurtuluş yok elinden / Kan damlar yüreğinden / Hamsi koydum tavaya / En son nerede kalmıştık? / Eminenin güğümlerini kalaylamıştık / Çekilin yoldan / Bu muhalefet başka muhalefet / Rüzgarı siler geçer / Seni çekecek olan çeker / Arabası dört teker / Yandan Halimem yandan / Çatal matal kaç çatal / Zeynebin karşısında ne yazar / Alttan verir samanı / Üstten çıkarır dumanı / Civciv çıkacak / Arzuya göre kuş çıkacak / Ah emmi kızı emmi kızı / Yaktın bizi, yaktın bizi / İlahi Zeynep, ilahi Zeynep”
& Toparlarsak dış kapının dış mandallarının kamuflaj dertleri yok, tık derdi yok, yağ satmazlar, bal satmazlar, yağ yakmazlar, hakarete uğrama dertleri yok / Mahkemeleşseler, adresleri yok . Yatacak yerleri yok. Moskito gibi cız etmeğe bayıldıklarını,
& Akılda kalmak için, orijinal isim edinip, Kendilerine “çanak oldum, uydu bulamadım” diye isim de verdiklerini,
& Bu kategoriden ayrı olarak, havanda su döğenlerin artmağa başladığını, yeni bir Don Kişot’un peydahlandığını, yazdıklarını tebessümle izlediğimizi,
& Bu garip şahıs, ya sopa yememiş ya da para saymasını bilmiyor dediğimizi,
& Bu şahsın, başta idareye ayrı, blogculara ayrı gürültü patırtı yapmağa yeltendiğini, bu şekilde kargalı çınar, çivcivli tavuk şamatalarını bu bloglarda çok gördüğümüzü, kınadığımızı,
BİLİYOR
MUYDUNUZ?