- Kategori
- İlişkiler
Burası senin de evin
parçalanma
Evet canım, burası senin de evin. Mutfak ta öyle...Daha kaç kere aynı tabağın yerini soracaksın? Ya da patatesin
soğanın... Dolaptaki yemeği ısıtıp yemek hep zor mu gelecek? Hatta imkansız! Ve bir sabah ben uyurken senin
demlediğin çay kokmayacak mı burnuma hiç? Söylemeden yanıma gelip (hani yardım diyoruz ya oysa paylaşım)ne
yapıyoruz demeyecek misin hiç? Daha ben yemeğimi bitirmeden yarım yamalak eline sağlıkla gidecek misin her
zaman? Kaç kere bensiz çalıştırdın makineyi! Hala soracak mısın deterjan hangi göze, program ne diye?
Üstünkörü yapıp da başından savdığın ve bana kalan işleri ne zaman paylaşacaksın? Daha kaç boşalmış soda
şişesi, geceden kalma tabak , çanak toplayacağım? Unutulmuş çöplerin evi saran kokusu rahatsız edince mi
hatırlayacaksın bundan sonra da? Uzun zamandır akşamları iki televizyon çalışıyor iki ayrı oda da. Beni kaçırdığının
farkına varacak mısın yakında?
Daha ne kadar ''hiç mi yapmıyorum'' derken benim ''hep''lerim gelmeyecek aklına? Bu sorular nasıl da uzayıp
gidiyor ve eminim ki pek çok insan bunları yaşıyor.. Ama ne gidiliyor ne de kalınıyor.
''Eskiden insanlar müstakil evlerde yaşarmış. Bu yüzden beraber yaşamaya karar vermeye ''evlenmek denirmiş''.
Şimdi apartman katlarında yaşanıyor ya; adı bu yüzden '' katlanmak'' oldu.'' Televizyonda duymuştum, çok da
hoşuma gitti. Sizlerle paylaşmak istedim.
Hemcinslerime bir notum var: Biz bu evleri nasıl sahipleniyorsak, nasıl beceriyorsak , erkekleri tembelik ve sorumsuzluğa itiyoruz. Hata bizim... Oturma , kalkma , yeme, dökme.... Ayy daha bir sürü şey... Ütüm var , yemeğimi yapayım, evimi temizleyeyim... Oldu; sadece bizim ya sahiplenelim bakalım. Sonra yardım bekleyelim... Yardım yok hanımlar paylaşım var. Burası onların da evi... Biz nasıl öğrendikse herşeyi (hani annem beni çamaşır-bulaşık vb makineleri kullanabilir sertifikasıyla doğurmadı:))) onlar da pekala öğrenebilir! De mi ama! Beyler kızacak biraz ama olsun... Yazdım biraz rahatladım . Beğenmeyen okumasın:))) Şaka şaka ...herkese sevgiler...
soğanın... Dolaptaki yemeği ısıtıp yemek hep zor mu gelecek? Hatta imkansız! Ve bir sabah ben uyurken senin
demlediğin çay kokmayacak mı burnuma hiç? Söylemeden yanıma gelip (hani yardım diyoruz ya oysa paylaşım)ne
yapıyoruz demeyecek misin hiç? Daha ben yemeğimi bitirmeden yarım yamalak eline sağlıkla gidecek misin her
zaman? Kaç kere bensiz çalıştırdın makineyi! Hala soracak mısın deterjan hangi göze, program ne diye?
Üstünkörü yapıp da başından savdığın ve bana kalan işleri ne zaman paylaşacaksın? Daha kaç boşalmış soda
şişesi, geceden kalma tabak , çanak toplayacağım? Unutulmuş çöplerin evi saran kokusu rahatsız edince mi
hatırlayacaksın bundan sonra da? Uzun zamandır akşamları iki televizyon çalışıyor iki ayrı oda da. Beni kaçırdığının
farkına varacak mısın yakında?
Daha ne kadar ''hiç mi yapmıyorum'' derken benim ''hep''lerim gelmeyecek aklına? Bu sorular nasıl da uzayıp
gidiyor ve eminim ki pek çok insan bunları yaşıyor.. Ama ne gidiliyor ne de kalınıyor.
''Eskiden insanlar müstakil evlerde yaşarmış. Bu yüzden beraber yaşamaya karar vermeye ''evlenmek denirmiş''.
Şimdi apartman katlarında yaşanıyor ya; adı bu yüzden '' katlanmak'' oldu.'' Televizyonda duymuştum, çok da
hoşuma gitti. Sizlerle paylaşmak istedim.
Hemcinslerime bir notum var: Biz bu evleri nasıl sahipleniyorsak, nasıl beceriyorsak , erkekleri tembelik ve sorumsuzluğa itiyoruz. Hata bizim... Oturma , kalkma , yeme, dökme.... Ayy daha bir sürü şey... Ütüm var , yemeğimi yapayım, evimi temizleyeyim... Oldu; sadece bizim ya sahiplenelim bakalım. Sonra yardım bekleyelim... Yardım yok hanımlar paylaşım var. Burası onların da evi... Biz nasıl öğrendikse herşeyi (hani annem beni çamaşır-bulaşık vb makineleri kullanabilir sertifikasıyla doğurmadı:))) onlar da pekala öğrenebilir! De mi ama! Beyler kızacak biraz ama olsun... Yazdım biraz rahatladım . Beğenmeyen okumasın:))) Şaka şaka ...herkese sevgiler...