Bursa'da olanlar... Biz neyiz?

Her şey aslında yıllar öncesinden başlayan anlamsız bir düşmanlığa dayanıyor... O günleri hatırlamak bile istemiyorum, bence bu düşmanlık tamamen saçmalık ve gereksiz.... Fakat inat ya, taraftarlar da holigan ya... Kendilerini "holigan" olarak tanımlamaktan mutlu olan insanların mücadelesinin olduğu yerde bunun olması pek de şaşırtıcı değil aslında.

Bu seneki ilk Beşiktaş-Bursaspor mücadelesine bakalım... Aynı gün benim de İstanbul da maçım vardı, Bursa'dan sabahın erken saatlerinde yola çıktık. Feribota bineceğimiz sırada, Bursaspor taraftarlarıyla karşılaştık, otobüsün içindelerdi. İçiyorlardı, sarhoşlardı. Biz servisten onları izliyorduk, daha feribotta başlamıştı kavgalar, servisimizden inememiştik bile güvenliğimiz için. Daha sonra, Bursalı taraftarlar İstanbul'a ulaştığında olanları biliyorsunuz. Bıçaklamalar, kavgalar... Hatalı kimdi? İki taraf da fakat ev sahibi onları iyi karşılamamıştı...

Zaten mevcut olan nefret, daha da artmıştı...

Bursa'daki maça Beşiktaşlı taraftarların alındığını iki üç gün önce öğrenmiştim. Bir Beşiktaşlı arkadaşımla bu konu hakkında konuşmuştuk, bana tereddütünden bahsetmişti ve kesinlikle yanlış bir karar olduğunu söylemişti. Bana göre kesinlikle haklıydı. Fenerbahçe-Galatasaray, Göztepe-Karşıyaka maçlarında bile karşılaşmayacağımız olaylar olmasını bekliyordum. Tanıdığım Bursasporluların hepsi, "Satırlarla bekliyoruz.", "Seninle ölmeye geldik lafınız gerçek olacak" şeklinde söylemlerdeydi. Yani kısacası olacak belliydi, valinin dediği gibi "dostluk maçı" falan olmayacaktı bu maç. İlk maçtan çok daha kötü şeyler olacaktı...

Belki de çıkarılan şiddet yasasına güveniliyordu. Fakat ne fayda? Bunu işletemezsiniz kolay kolay... Böyle bir şeye izin vermekle hiçbir şeyi sağlayamazsınız, yasanıza da boşuna güvenirsiniz. Gözü kararmış insanlara kabul ettirmek kolay mı? Hayır... Altıparmak bugün bıçaklı bir sürü insanla doluydu.

Olayların çıktığını basından takip ettim, bugün şehir merkezine çıkmak gibi bir niyetim yoktu, bunu yapamazdım da zaten. Bir de siyah beyaz giyinmiştim, orada kesin öldürülürdüm. Kimse gözümün yaşına bakmazdı, halbuki ben bir Bursalıyım ve Beşiktaş taraftarı değilim. İnanın dinlemezler, beni de doğrarlardı oracıkta... 34 plakalı araçların yakıldığını, esnafın dükkanları kapatıp etrafa saldırdığını falan duydum... Beşiktaş taraftarı, Orhangazi'den öteye geçirilmemiş, orada bekletilmiş... Futbolcular otelden çıkamamışlar... Malzemeciler stadda esir kalmışlar...

Futbol dediğimiz bu mudur? Yoksa sadece bir oyun mu? Anlamı var mıdır bütün bu olanların? Bütün bu meseleleri kan davası haline getirmenin? Polise saldırmanın, orada masum insanlara zarar vermenin? Büyük bir geri kafalılıkla hala kavgayı devam ettirmenin? Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmamanın?

Peki bugün bu olayları çıkaranlar gerçek Bursaspor taraftarları mı?

Ben buna inanmıyorum... Kulübünün ceza alacağını bile bile gerçek taraftar bunu yapar mıydı? Yapmazdı, yapmamalıydı. Evet, bugün Bursalı olduğum için utandım! Şehrimin insanları böyle miydi, böyle mi tanınacaklardı? "Texas" adının anlamını ifade etmek zorunda değildiler ya! Gerçekten ne gerek vardı?

Futbol, sadece bir oyundur ve bir eğlencedir... Bunu kabul etmeli ve kafamıza sokmalıyız. Kardeşçe bu oyunu oynadığımız ve birbirimizi her türlü başarıda tebrik ettiğimiz, centilmenlik kavramını, saygı kavramını ön plana çıkardığımız sürece bazı şeyleri devam ettirebiliriz. Bu şekilde ilerleyebilir ve bir yerlere varabiliriz. Seneye Avrupa'da göreceğimiz Bursaspor'un adı böyle mi çıkmalıydı? Gerçekten bu şehire, insanlarına, kulübüne yazık... Yaşanan olaylar benim için tek kelimeyle utançtır! Ve bütün bunların sorumlusu da, göz göre göre bütün bu olayların yaşanmasına izin veren insanlar, yani Beşiktaş taraftarını Bursa'ya çağıranlardır!

İnsanların kafasını değiştirmediğiniz sürece yasa fayda etmez... Beşiktaş ve Bursaspor arasındaki düşmanlık da ne yazık ki kolay kolay bitmez, kabullenmekten başka çare yok! Üzgünüm bunu söylerken ama gerçekten ümidim yok ve ümidi olan insanlara da fazla hayalperest gözüyle bakarım açıkçası... Yine de temennim bir gün bu kavganın sona erdirilmesi, iki takımın da kardeşçe geçinebilmesidir...

Böyle olayların bir daha yaşanmasını kesinlikle istemiyoruz.... Futbolun güzel olduğu, iki takım taraftarının stada kol kola geldiği günler görmek istiyoruz! Biz holigan olmamalıyız... Centilmen ve saygın insanlar olarak yolumuza devam etmeliyiz ki, başkaları da bize saygı duysun. Bu durumda bizler taraftar değiliz, sadece birer holiganız çünkü! Umarım kaliteli ve gerçek anlamda "taraftar"ları stadyumlarda görürüz...