Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Bursa’yı dirilten adam

Bursa’yı dirilten adam
 

Kazım Baykal


Kazım Baykal

Bu gün Bursa denildiğinde aklımıza hep tarihi özelliği ve Osmanlıdan kalan eserler aklımıza gelmektedir. Birçok büyük deprem atlatan çeşitli yangınları yaşayan bir şehir bu kadar eserlere nasıl sahip olmuştur hiç düşündük mü?

Özellikle 1855 ve 1958 deprem ve yangınları Bursa’da taş üstüne taş kalmazken bugün birçoğu dirilmiş ayakta sağlam bir şekilde durmaktadır. 19. yüzyılın basında düşman işgalindeki tahrip ve yangınlara hatta 1856 depremine kadar dayanan, yıkılmış minareler, kubbeler, hanlar hamamlar ile Bursa’nın harabe bir şehir olduğunu görüyoruz. Onlarca yüzlerce eser yok olmuştur. Bu harabe şehirden selden kütük kapar gibi, yetişilebilinen anıt eserler restore, tamir veya yeniden yapma suretiyle kurtarılmaya çalışılmıştır İşte kendini Bursa’ya adamış bir gönül adamı olan Kazım Baykal’ı tanıtalım dedik sizlere

KAZIM BAYKAL’IN HAYATI

25 Aralık 1905 (1320) yılında, Altıparmak Hoca Hasan Mahallesinde doğan Musa Kazım (Baykal), son üç Osmanlı padişahı II. Abdülhamid, V. Mehmed Reşad ve VI. Mehmed Vahdettin dönemlerim idrak ettikten sonra gençlik yıllarında İstiklal Harbi'nin sıkıntılarım yaşamış, tek parti döneminden sonra çok partili hayatın tecellilerim de tanımış bir maarif adamıdır. Meşhur "Bursa Anıtları" isimli anıt eserinde Rusçuk Cami’nden bahsederken şöyle diyor: "Bu mescidi dedem merhum Hacı Osman 1877'de Rusçuk'tan geldiği zaman masrafım kendi vererek yaptırmıştır. Kendisi sonra tekrar Hicaz'a gitmiş ve orada vefat etmiştir.” Bu cümle bize onun dedesinin nereden Bursa'ya İntikal ettiğini göstermesinin çok ötesinde bir gerçeği daha gösteriyor; Cami yapmak, cami imar ve ihya etmek onun genlerinde var olan bir meziyettir.

Merhum hocamızın hayatı kronolojik olarak şöyle verilebilir:

1905 Bursa'nın Hoca Hasan mahallesinde, doğdu.

1907 Babası İbrahim Efendi vefat etti.

1915 Darulhilafe medresesine girdi

1923 Darulhilafe’den mezun oldu.

1924 Bursa Darulmuallimîn'den ehliyetname aldı. (9 Teşrin-i Evvel 1340).

1924 İstanbul’a gitti. Darülfünun İlahiyat Fakültesi'ne girdi.

1927 İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi.

1928 Felsefe bölümünü bitirdi.(31 Teşrin-i Evvel 1928)

1928 Yüksek Muallim Mektebi'ni bitirdi. (31 Teşrin-i Evvel 1928)

1929 Kayseri Lisesi Öğretmenliği

1931 Sivas Kız Muallim Mektebi

1931 1933 Askerlik

1933-1936 Niğde Ortaokulu. Daha Sonra Maarif Müdürlüğü.

1936 Diyarbakır Lisesi

1942 Kütahya Lisesi

1945 Bursa Erkek Lisesi

1946 Eski Eserleri Sevenler Kurumu'nu kurdu.

1965 Emekli oldu.

1992 Uludağ Üniversitesi kendisine fahri doktora verdi.

1993 Vefat etti. (1)

Bursa'yı seven ve öğrenmek isteyenlerin başvuracakları kaynakları araştırırken ya da hayran kaldığınız bir anıt eseri tanımak için kapısına yazılmış kısa bilgileri okurken karşınıza çok sık olarak “Kazım Baykal" ismi çıkacaktır. "Bursa'da "Ulucami" "Bursa ve Anıtları" "Irgandı Köprüsü", "2000 yılık Bursa Belediyesi" ve 'Tarihte Bursa Yangıları" kitapları, Eski Eserleri Sevenler Kurumu broşürleri alanlarında en önemli kaynak kitaplardır.

Kazım Baykal’ın Bursa'nın anıt eserlerine ait yapmış olduğu bu çalışmalar ve yazdığı kitaplar sadece bir söylem değildir. Kazım Baykal 150 anıt eseri "Aşk" ile restore ederek bir icraat ortaya koymuştur. Eski eserlerin restorasyonu için rölevesini çıkarma, izin alma, planlama, inşaatım yapma, ustalıklarını, finansını ayarlama gibi işlerde hep Kazım Baykal lokomotif olmuştur. Çevresine toplanan gönüllülere önderlik etmiş, onları bu hizmete inandırmış, kendisi bizzat çalışarak çok önemli olan bu eserleri günümüze yadigâr bırakmıştır. Ayrıca yazdığı kitaplar için Bursa'yı adım adım gezip tek tek tüm anıt eserleri fotoğraflayarak, kitabelerin Türkçelerini ve tarihçelerini yazarak kayda geçirmiştir. Bursa'nın hafızasını oluşturmuştur. Günümüzde anıt eserlerin bir kısmı o adreslerde yok, fakat hiç olmazsa öyle anıtlar olduğunu ve yerlerim biliyoruz. Gün gelir kaybettiğimiz o eserler de tekrar ele alınır ümidindeyiz. Mesela 'Ulucami" kitabında anlatılan ve fotoğrafı olan fakat şimdi yerinde olmayan tabloları geri isteyebiliriz. Ayrıca mevcut tablolar içinde koruma istiyoruz.(2)

Şehirleri özellikli yapan yapılar Onların kendilerine özel anıtsal eserleridir. Bir şehrin en değerli Tipografisi tarihi eserleridir. Caddeler, yüksek binalar her zaman her yere yapılabilirler, ama bir Ulucami, bir Muradiye, Yeşil, Kozahan veya Bedestene, kapalı çarşıya sahip olabilmek için yüzyılların birikimi gerekmektedir. 150 -200 yıllık geçmişlerinde kendilerine dayanak olacak tarihlerini yapmak için, eserlerim koruyan milletleri ve ülkeleri görünce 500-600 yıllık cami, han, Hamam, medrese, türbelerimizin terk edilmiş, harabe ve sahipsiz hallerini kabul edemeyiz.

Bu gün Hacı İvaz Paşa camisini, çarşısını, Kayhan, Tuz pazarı, Şeker Hoca, Nalbantoğlu, Hacılar, Kara şeyh cami, Piremir Cami ve Türbesi, Süleyman Çelebi Türbesi, Koza hanın dünyaca meşhur mescidi Timurtaş Minaresi ortaya çıkmıştır. Onlarcası özgün ve estetik mimarileriyle sağlam ve çok güzel yapılmış restore edilmiş tertemiz ve kuruluş amaçlarına hizmete de devam edebiliyorlarsa bunun altında Kazım Baykal ve Eski Eserleri Sevenler Kurumu mensubu arkadaşlarının imzası vardır, iyi ki bir Kazım Baykal çıkmıştır. Eski Eserleri Sevenler Kurumunu kurmuş ve arkadaşlarıyla 160 kadar tarihi eseri kurtarmışlar. (3)

Kaynaklar:

1 Prof Dr Mustafa KARA Uludağ Ün İlahiyat Fakültesi

Kazım Baykal Sempozyumu Y Gündem 21 yayınları 2005

2 Dr Nazım İNTEPE Özel Bahar Hastanesi Başhekimi

Kazım Baykal Sempozyumu Y Gündem 21 yayınları 2005

3.Bursa ve Anıtları Kazım BAYKAL İstanbul 1950

 
Toplam blog
: 18
: 1942
Kayıt tarihi
: 23.07.06
 
 

1972 Bursa Büyükorhan Durhasan Köyünde doğdum. İlkokulu köyde Ortaokulu Orhaneli'de liseyi Bursa'da ..