Bursaspor cepten yedi

Bursaspor, Turkcell Süper Ligin bitimine 8 hafta kala, zorlu İstanbul deplasmanına galibiyet serisine devam etme amacıyla geldi. Ancak son haftalardaki tedirgin oyunu burada da devam etti.

Takım olarak gol atmak, bir an önce üç puanı garanti etmek için mücadele ediyorlar. Bu da takım içersinde kademe hataları oluşmasına neden olmaya başladı. Koşuyorlar, iyi de mücadele ediyorlar ama orta alanda Hüseyin Cimşir'in tek başına ağır ve yetersiz kalışı, Ozan, Volkan ve Sercan'ın ileride çok fazla top kaybetmesi, tüm takımı yorgunluğa sürüklüyor, çabaları boşa çıkarıyor. Özellikle bu üç isim son haftalarda kendilerine aşırı güvenleri nedeniyle, ayağa tek paslarla pozisyon üretmek yerine 2-3 kişinin arasına çalımla dalmaya uğraşıp top kaybediyorlar. Bu akşam İstanbul gibi kontra atağa iyi kalkan bir takım karşısında orta alanda Hüseyin'in çok ağır kalması nedeniyle özellikle ikinci gol resmen rakip takıma hediye edildi.

Hakem Bünyamin Gezer de bu akşam iyi niyetle maç yönetmeye çalıştı ancak, biri net 2 tane Bursaspor lehine penaltıyı ve İstanbulspor kontra atağında Ali Tandoğan'ın son adam iken yaptığı faulde kırmızı kartı veremedi. Maalesef ki bu hatalar da oyuna etki eden türden önemli hatalardı.

Bursaspor'un kalan 6 maçında daha fazla ayağa oynayan yapısıyla ön plana çıkması daha az risk alması gerekli. Oyuncuların tek başına sahanın her yerini adam geçerek katetme sevdaları son haftalarda takıma zarar verebilir. Özgüven muhakkak ki olmalı ancak hiçbir zaman tedbiri elden bırakmamalı. Böyle bir fırsat elinin tersiyle itilmez. Bursaspor bu akşam ki top kayıplarının yarıdan fazlasını rakip sahada gereksiz çalım hamlelerinden yaptı ve bir çoğu da rakibe pozisyon olarak geri döndü.

Bursa bu akşam cepten yedi ama üç puan mı kaybetti yoksa daha fazlasını mı, bunu pazar günü oynanacak derbi maçının sonucu gösterecek.