Bütün konu bu

AKP Kayseri Milletvekili ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah GÜL, TBMM Başkanlığına “Cumhurbaşkanlığı adaylığı” başvurusunu yaptıktan sonra, TBMM’de bir basın toplantısı yaptı.

Sayın GÜL, sözlerine: "Bu yüce makamı temsil etmenin sorumluluklarının bilinci içindeyim" diyerek başladı…

Sayın GÜL, seçilmesi halinde yapacaklarını da şöyle sıraladı:

“- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası kılavuzumuz olacaktır. Anayasanın eksiksiz uygulanması temel hedeflerimden biri olacaktır.

- Tarafsızlık, kesinlikle ilkem olacaktır. Bundan hiç kimsenin tereddüt etmemesini özellikle rica ediyorum.

- Laikliğin korunması temel ilkelerimden biri olacaktır. Bu konuda kimsenin kaygı duymaması gerekir. Bunun korunması için ne gerekiyorsa bu çabayı göstereceğiz.

- Devletin, bütün kurum ve kuruluşlarının hassasiyetlerini biliyorum, bütün gayretimizi devletimizi, milletimizi güçlendirmek olacaktır. Bütün kurumlar arasında uyum sağlamak benim temel görevim olacak."

- Tam bir tarafsızlık içinde, bütün vatandaşlarımızı koruyarak ve kucaklayarak anayasamızın rehberliğinde görevimi yapacağım…"

Sayın GÜL’ün “Yapmayı” ve “Uymayı” taahhüt ettiği yukarıdaki görev ve ilkeler, elbette ki “Olmazsa olmaz” Anayasal görevleridir. Maazallah (Allah korusun) bunlardan birini savsaklar, dikkate almaz ve dolayısıyla da yerine getirmezse “Anayasa”yı ihlal etmiş ve “Anayasal” suç işlemiş olur. Kaldı ki ben şahsen, kendisinden böyle bir şey beklemiyorum, ihtimal de vermiyorum.

Ancak…

Bizlerin “Millet, vatandaş ve seçmen” olarak dikkatle takip edeceğimiz davranışı, bunları nasıl ve ne şekilde yapacağıdır.

Bunları da izleyip göreceğiz ve hakkında bir kanıya sahip olacağız elbette.

Diğer bir konu ise, seçildiğinden itibaren “Dokunulmazlıktan” arınmış olacağı için, belki de ilk kez bir cumhurbaşkanı “Mahkeme” huzuruna çıkacaktır.

Hakkında açılmış ve dokunulmazlığı nedeniyle bekleyen davalar devam edecektir. Buradan alınacak sonuçlar, çıktığı makamdaki görevlerini zora sokacak mıdır? Bunları da bekleyip göreceğiz. Yoksa yine davalar “Görülememeye” devam edecek mi? Bunları da göreceğiz.

Evet, daha önceleri de çeşitli yazılarımda yazdığım gibi, Sayın Abdullah GÜL, cumhurbaşkanlığı görevini “eksiksiz” yerine getirmede elbette yetenekli bir kişidir. Bundan kuşkumuz yok.

Yeteneğini görmek için de beklememiz gerekmektedir.

Burada bir başka en önemli konu, kendinin cumhurbaşkanı olması sonrasında, bir takım kişi ve toplulukların da nasıl bir davranış biçimi içine girecekleri ve bu davranış biçimine Sayın GÜL’ün nasıl tepki vereceğidir.

Böylelikle şunu söylemek mümkündür ki, önümüzdeki günlerin Türkiye’sini çok önemli sınavlar beklemektedir. Bakalım bu sınavda ülke olarak, millet olarak, vatandaş olarak ve seçmen olarak “Geçer” not alabilecek miyiz?

Bütün “konu” bu…

14 AĞUSTOS 2007