Büyük oyun ve Türkiye

Türkiye coğrafi konum itibarıyla oyun kurucu bir ülke pozisyonundadır. Coğrafi konumunun özelliğine rağmen Türkiye yumuşak ve sert gücü (Soft and  hard Power) anlamında henüz yeterince olgunlaşmış değildir. Bu güçlere ek olarak; finansal kurumları ve teknolojisi henüz arzu edilen bir seviyede değildir. Türkiye bu eksikliklerini hal yol edene kadar diğer küresel aktörlerle birlikte ortak oyun kurgulamak durumundadır.

Türkiye’nin güvenlik sorunları sadece Türkiye’yi ilgilendirmemektedir. Türkiye’nin güvenlik zafiyetleri Türkiye’nin dört biryanında bulunan coğrafyayı direk olarak etkiler bir durumdadır.

Rusya, Balkan ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, Afrika kıtası ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Asya ülkeleri hatta ve hatta Çini yakından ilgilendirir. Bizim derin sorunlar yaşamamız ileride özellikle Rusya, İran çağın belki de en büyük projesi olan Çin'in İpekyolu projesini ortadan kaldırır. Ortadoğu’da bulunan Müslüman ülkelerinin silinip süpürülmesinin önü sonuna kadar açılır. Buna ek olarak Balkanlar'da bulunan Müslüman devletlerin ve Türki Cumhuriyetlerin derin yaralar alacağı ve en az yüzyıl başını kaldıramayacağı bence gün gibi açıktır. Afganistan’ın durumu, Irak’ın ve Suriye’nin durumu bu günlerini çok arar bir hal alır.

Tüm bunlara rağmen Türkiye’nin güvenlik sorununu diğer ülkenin inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemli bir konudur. Kuvvetle ihtimal Fırat Kalkanı tarzı operasyonları kendi güçlerimizle icra edeceğiz. Terörle mücadele tecrübemiz ışığı altında kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Bu konuda kendimize özgün operasyon planları ile hareket edeceğiz. Ortak çıkarlarımızın söz konusu olduğu sorunlarda ise o güçlerle birlikte hareket edeceğiz. Bizim yıkılmamız demek çok şeyin yıkılması demektir. Ne kadar bizi yıkmak isteyen varsa bir o kadar da Türkiye’nin güvenliğinin kendi güvenlikleri ile olan ilişkisini bilen devletler vardır. Bu sebeple de, bizimle birlikte olmak isteyen ülkelerde azımsanmayacak orandadır.

Büyük oyun oynayan oyuncular SSCB’yi yerle yeksan ettiler. Şimdi ise sırada ABD ve Avrupa var. Bu sebeple ABD ve Avrupa var Türkiye’ye saldırarak bu göçüşten paçasını kurtarmak istiyor. Türkiye köprüsünü ele geçirerek önünün açılmasını kendilerine yönelen tehdidin bertaraf edilmesini istiyorlar. Son dönemde Avrupa’da yaşanan terör olayları bu yıkılışın öncü göstergeleridir. İngiliz aklı dahi Londra’da yaşanan Terör olaylarını durduramamıştır. Dünyaca ünlü MI6 İstihbarat Örgütü yetersiz kalmıştır. Ülkelerini batıran Avrupa Birliği üyesi Yunanlılara yardım eli zorunlu olarak Almanya’dan gelmiştir. Almanlar yardım etti ama Yunanistan’ı da ipotek altına aldı. Almanya bu krizin dağılıp Avrupa’yı olumsuz etkilememsi için Yunanistan’ı karantinaya alarak virüsü durdurdular. O da şimdilik arkası karanlık. Peşinden İspanya sinyalleri vermeye başladı, Portekiz’de ise artçı sarsıntılarla geliyor. Bunları gören İngiltere apar topar Avrupa Birliğinden kaçmanın peşinde. Batan gemide durmak istemiyorlar. Daha sırada bekleyen ülkeler de var. Fransa sinyal vermeye başladı bile. İlk durakta İngiltere inerse ikinci durakta da Fransa inebilir. Üçüncü, dördüncü ve gerisini ise Allah bilir. Avrupa ne sebeple olursa olsun domino etkisiyle yıkılacak. Çünkü Avrupa Birliği ile birbirlerini yukarı çekmek için urganla bağladılar ama düşeceklerini hiç düşünmemişler. Şimdilerde Avrupa bunu gördü ama iş işten geçti.

Avrupa’da yükselen aşırı milliyetçilik, İslami fobi yabancı düşmanlığı, antidemokratik politikalar gibi unsurlar domino etkisini hızlandırıcı faktörler olacak. Bu faktörler yıkılış sürecini zamana sair katlamalı olarak artan faktörler olacaktır.

Gözlerinin önünde gücün ve paranın doğuya kaymasına bir dur diyememişlerdir, diyemeyeceklerde. Durum böyle olunca savaş kaçınılmaz bir hal almaktadır. Büyük oyun başlıyor. Devletleri parçalayacaklar, küçük küçük yeni devletler kuracaklar. Devletlerin ittifaklarıyla katı bağları zamana sair olarak artan bir hızla gevşeyecek ve kopmalar yaşanacak. Örnek SSCB’ye bağlı ülkelerin ittifaktan ayrılması ve İngiltere’nin Avrupa Birliğinden çıkmasıdır.

Yaşadığımız dönem devletlerin terör örgütleriyle ittifak halinde olma ve devletlerin diğer devletlerle çıkarlarının buluştuğu yerde ve oranda iş birlikleri yapma dönemidir. Türkiye dünya ile bir ağ kurmaya çalışmaktadır. Diplomasimiz arı gibi çalışarak biran önce, geç kalmadan ve mümkün olduğunca çok devletlerarası işbirlikleri geliştirmeye çalışmaktadır. Dış ticaret, savunma sanayi, savunma işbirliği, nükleer enerji, teknoloji ithali, uzay teknolojisi, enerji gibi birçok alanda işbirliği yapma çabaları sürdürülmektedir. Büyük oyun başlıyor ve her devlet bu oyuna hazırlık yapıyor. Herkes saflarını belirlemeye işbirliklerini ve vesayet örgütlerini hazırlamaya çalışıyor. Kıvılcımın ise nereden ve nasıl geleceği belli değil ama belli olan bu büyük savaşın önceki büyük savaşlardan çok farklı olacağıdır.

Allah bu savaştan Türk ordusunu ve milletini zaferle çıkarmayı nasip eylesin, aksi halde Müslümanlara ve Dünya’ya yazık olacak.

Saygılarımla.

Sosyal medyadan paylaşmanız dileğiyle.