Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '14

 
Kategori
Deneme
 

Büyük ve küçük arasında insan

Büyük ve küçük arasında insan
 

Göz olsun isterim,
Yüzlerin, bulutların, 
Kayaların
Arkasını gören.
 
Yüz olsun isterim,
Gözleri, gönülleri, 
İlle de
Düşkünleri, yorgunları
Güldüren.
 
Ş.U.
 
Evrendeki her nesne, her olay, her fikir gibi her bireyin yaşam tarzı ve yaşadığı ortam da farklıdır. Bu anlamda yani bireyin yaşam tarzı ve ortamı anlamında birbirinin tıpkısı diye bir şeyden söz edemeyiz. 
 
Aynı ailede doğan büyüyen ikiz çocuklar bile farklı koordinatlarda soluk alırlar. 
 
Kocaman bir evrende, çok büyük bir dünyada insanın kapladığı yer de, bulunduğu yer de insan gözünün ulaştığı ufuklar sınır kabul edilerek bakıldığında küçüktür.  Yoksa gerçekte evrenin büyüğü ve küçüğü birbirinin içinde kaybolmuştur. Güçlü bir mikroskobun ya da güçlü bir teleskopun bizi ulaştırdığı sınırlardan baktığımızda büyük ve küçüğün tanımı değişir. 
 
Birey tek başına ve uzak bir kulübede de yaşayabilir, kalabalık metropolün nüfus yoğunluğu en yüksek noktasında da. 
 
İnsan bütün ömrünü bir mezrada, bir köyde de geçirebilir, günümüzün ulaşım olanaklarını kullanarak sık sık dünyanın başka yerlerine ulaşarak da yaşayabilir. Hatta öyle bir şansı olmuşsa uzaya çıkıp yer küreyi oradan görmüş de olabilir.
 
İnsan ile onun sosyal, fiziksel çevreleri sürekli bir etkileşim içindedirler. Çevre insanı şekillendirir, insan da çevreyi. Bu şekillendirmelerde çevrenin ve insanın şekillendirme güçleri, olanakları ve talepleri farklı değişkenler olarak süreçlere katkı sağlarlar. 
 
Evrenle, dünyayla kıyaslandığında oldukça küçük görünen insan kimi zaman küçük çevresinde büyük bir akıl sahibi olabilir;  kendini eğiterek, düşünerek, kıymetli düşüncelerini aktarıp paylaşarak, paylaştıklarından, okuduklarından, izlediklerinden, yaşadıklarından yeni ufuklar edinip yeniden yorumlar yaparak dünyayı etkileyecek bir değer haline gelebilir. 
 
Bütün bu sayılanların tam tersi de mümkündür. Küçük ya da büyük bir çevrede yaşarken insan gereksiz, anlamsız iş, fikir ve eylemlerle vaktini ziyan edebilir, okumaktan uzak durarak, yaşadıklarından ders çıkarmayarak, eşyadan, insanlardan, olaylardan ilham almayarak bir hiç olarak yaşayıp hiç olarak aramızdan ayrılabilir. 
 
Yine insan yaşarken eşyayı, olayları, insanları, doğa olaylarını eksik, çarpık değerlendirebilir; kendisine ve başkalarına yararlı olmayan hatta zararlı olan fikir, iş ve eylemleri benimseyebilir, kendisine, sosyal ve fiziksel çevresine zararlı biri haline gelebilir.
 
Küçücük görünen bir insan kocaman  yüreği ve çok zengin duyguları ile doğaya, diğer insanlara ve canlılara yardım ve destek anlamında inanılmaz şeyler katıp, büyük işler başarıp ismini insanlık tarihine altın harflerle yazdırabilir. 
 
Kocaman gözüken biri de küçük yüreği, sığ duyguları ile çok şeye köstek olup kendi nefsinden başka şeye hizmet etmeden, hatta onu bile başaramadan ömrünü tamamlayabilir. 
 
Bu yazıya eklenecek çok şey olsa da, okur buraya kadar gelip "yeter artık çok sıkıldım" yaşayabilir. :) Bunu dikkate alan yazar da "haydi, hatırın için nokta koyayım, baktığınız pencereyi küçücük de olsa genişletebildiysem ne mutlu bana" diyerek nokta koyabilir. 
 
Yüksek bir bilinçle, dolu dolu, verimli ve mutlu bir yaşam sürmemiz dileklerimle. 
 
 
 
 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..