Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Can benim, düş benim; ellere nesi?

Can benim, düş benim; ellere nesi?
 

Cem Karaca çalıyor. Hayal edin, kafanızın içindeki fonda. Okyanusun önündesiniz, nazlı dalgalar size doğru geliyor. Lacivert bir akşam, masmavi deniz, ateşin kızıllığı. Dünyanın neresinde olursanız olun, içiniz huzur dolu. Sahilde insanlar akşam ateşinin etrafında dans ediyor. Tavşanlar, sincaplar, kediler geziyor elinizin altında. Yanağınıza değiyor meltem rüzgarı. Kokusunu alıyorsunuz hayatın . Hayat size hükümdar gibi davranıyor. Daha da ne çok çıkılmamış seferiniz, alınmamış kaleleriniz var.

Amerika’da yaşayan Aykut mail atmış geliyorum diye. Bir de "şunun şurası 35 yıl ömrümüz var ortalama; dert etmeye değmez hayatı artık o kadar" demiş. Çekler, faturalar, müşteriler. İşe gidiş trafiği, işten dönüş trafiği. Borç verdim alamadım, taksitleri aksatmamak lazım! Bu sene de yazlığa gidilemedi, annem kardeşimi ne çok dert ediyor. Ekle ekle ucunu bulamıyoruz bazen kilimin. 35 yıl kaldı ortalama deyince bana. Sanki çok az gibi geldi!

Hastayım iki gündür. Elini kaldıramazsın, yataktan çık her yerin ağrır. Sıcacık evde üşüme, durduk yerde terleme. Hapları avuç avuç yut olacağına varıyor. Ofiste misafir kedimiz "üzüm" siyah beyaz delikanlımız da hastaymış bugün. Deli deli koşan, burnunu ofisteki tüm kızlara süren, kucağıma alınca "gurr gurr" öten "üzüm" kutusundan çıkmamış bugün. Doktora gitti, iğne oldu, ama nesi var?

Çocuğumuz olmadan önce. Arada fırsat bulunca eşime; "hadi şuraya kaçalım" derdim, "ııııh" diye bir cevap gelirdi hemen. Sanki IMF heyeti. "Yaa! Ne güzel olur işte. 3 gün kaçalım şuraya" "Orası şimdi buz gibidir, adam gibi otelde yoktur orada." "Hadi buraya gidelim" derken kalır giderdi. Bize de İstanbul’un çarşılarını arşınlamak kalırdı, oflaya puflaya.

Şimdi Çocuk olunca. Banka işi bile olunca sevinerek gidiyor bizimki. O bile onun için hava alma vesilesi artık. Düşününce anne olmak. Her şeyiyle "fedakarlık" demek, çok zor vallahi.

Fırsat bulunca hayattan. Yapılmamış olanlar yapılmalı, gidilmeyen yere gidilmeli. Çiftlik istiyorsanız önce arsası alınmalı. Tatil düşlüyorsak kıştan hazırlanmalı. Arada perhiz bozulmalı, tembellik yapılmalı. Selam beklemeden selam verilmeli, selam vermeyenden hemen şüphe duyulmamalı. Belki dalgındı o an, olamaz mı? Ne zamandır düşlediğiniz o seyahati yapmak belki? Ya da kendinizi şımartmak sevdiklerinizle birlikte hiç hesapta yokken. Yoksa İsviçre saati gibi dakik olmak da, her zaman güzel değil be! Ben bu yazıyı yazdım, kendime hayrım yok, bari siz bilin diye.

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..