- Kategori
- Sinema
Çanakkale fanteziye gelmez!

BAŞKA bir film için, Yaylada Cinemarine'in 7 nolu salonunun havasız, aşırı sıcak, terleşmelik ve kirli hallerini çekmezdim.
Çanakkale 1915 için çekilir.
***
ÇANAKKALE 1915, sanırım Çanakkale savaşlarını anlatan ilk uzun metrajlı sinema filmi.
Böyle bir destanı yazıp tarihe maletmişiz ama, belgesel tadında bir film çekmeyi hep ihmal etmişiz.
Hoş, destanı anlatan diziler, belgeseller, tiyatro oyunları, romanlar, kitaplar yok değil..
Ama, olayı detaylardan arındırıp özellikle çocukların kolayca anlayabileceği bir biçime sokmamışız.
Çanakkale'nin aslında ne olduğunu yalın dille anlatan bir film, Çanakkale 1915.
***
KİMİLERİ, Çanakkale savaşlarında Mustafa Kemal'i yok sayar.
Onlara göre Mustafa Kemal Çanakkale'de sıradan bir subaydır; paşaların verdiği emirleri yerine getirmekle mükellef silik bir karakterdir.
Çanakkale konulu kimi romanlarda da bu böyle.
Mustafa Kemal gerçeği yok sayılmıştır hep.
Turgut Özakman'ın 'Diriliş'i ise, Mustafa Kemal'e Çanakkale'de hakettiği değeri verir.
Mustafa Kemal, orada Anafartalar Kahramanı'dır.
Özakman'ın kitabından uyarlanan Çanakkale 1915, hem Mustafa Kemal'in tarih sahnesine çıkışını çok güzel anlatıyor, hem de destanı yazan isimsiz kahramanları bir kez daha hatırlatıyor bize.
Çünkü Çanakkale, Türk halkının hiç bir zaman unutmaması gereken bir gerçek.
Orada hepimizden bir parça var.
***
FİLMDE özellikle iki sahne beni derinden etkiledi.
Biri, İngiliz zırhlılarından yağan top güllelerinin yakıcı sıcaklığında, siperlere gömülen Mehmetçik'in toprağın altından çıkıp taarruza geçmesi..
Diğeri, bayram namazı sahnesi.
Kimileri için 'dinsel temalar biraz fazla kaçmış' olabilir.
Ama, orada çarpışan kahramanların inancından doğan bu zaferi başka türlü nasıl anlatırsınız?
Çanakkale'yi geçilmez yapan, vatan sevgisi ve iman gücüyse..
Bayram namazı ve teyemmüm sahnesi şart olmuş.
***
BİR DE, Alman generali Liman von Sanders'in işlenişi var filmde.
Sanders'in başarısız, basiretsiz, savaş stratejilerinden bihaber olduğu dünyaca malum.
Getirip bu Alman generali orduların başına geçiren zihniyetin, Türk subaylarında yarattığı travma da filmde yalın dille anlatılıyor.
Kurmaylarından habersiz, bölgenin en güvenli noktalarında dürbünle Boğaz'ı izleyerek güya savaşı idare eden Sanders değil midir, Çanakkale'deki zaiyatın sebebi?
***
10 KASIM günü, Atatürk Anıtı'ndaydık, hem görev gereği, hem yurttaş sorumluluğuyla.
Sonrasında, Fen Lisesi öğrencilerinin hazırladığı 'Batmayan Güneş' orotoryosunu izlemenin keyfini yaşadık.
Akşamına, 'Çanakkale 1915'i izledik, gözyaşları ve duygu yoğunlukları arasında.
Sanki bir görevdi bu bizim için.. Yerine getirmenin kıvancını yaşadık.
***
ÇANAKKALE'DE savaşın kanlı yüzünün yanında barışa, kardeşliğe özlemi de görmek mümkün. ..Ki bu böyle olmasa, Mustafa Kemal'in düşman askerlerinin analarına hitabına gerek olur muydu?
Ne diyor Mustafa Kemal:
"Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
Hangi lider, hangi büyük devlet adamı, hangi askeri deha, hangi büyük komutan, işgal için gelmiş düşmanı için bu denli sıcak, bu denli samimi, bu denli barışçıl bir mesaj verebilir?
Örneği var mı başka?
***
AMA Çanakkale'yi, düşmanların kardeşliği fantezisinden ibaret görenler de var.
Savaşın gerçekliğinden ayrılıp, anzak manzak kardeşliğine indirgeyenlere, en güzel yanıtı Turgut Özakman veriyor:
"Çanakkale fanteziye gelmez!"
***
İZLENMESİ gereken bir film.. Başta da söyledik, özellikle çocuklarınıza izletin.
Bilgi kirliliği evreninde, yalan yanlış bilgilerle kafaları karıştırılan çocuklar için..
Çanakkale'yi en yalın, en çarpıcı, en gerçek unsurlarıyla özetleyen bir film çünkü.
Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır