Çanakkale geçilmez

Yarın 18 Mart ! Dünyaya ispatladığımız bir mucizenin yıldönümü.. Taa Avustralya'dan, Yeni Zelanda' dan gelen ve Ulu Önder Atatürk'ün 'onlar da artık bizim evlatlarımızdır. ' dediği şehitler için oralardan gelecekler. Dışarıda uyku tulumlarıyla yatacaklar ve gün doğuşunu karşılayacaklar, şehitlerine sahip çıkacaklar.. Bizim gibi göstermelik anıt mezarın dışında, köylerde köpeklerin eğlencesi durumuna düşen şehit kemikleri yok onların... 

Kimbilir kimlerin babası, kimlerin kardeşi, kimlerin eşiydi onlar. Bir dile gelse 'siz benim sayemde özgürsünüz' diyebilse o şehit kemikleri... Bilse onların evlatları , babalarının kemikleri ait olduğu mezarlarda değil.. Nasıl dağlanır ciğerleri? Dayanabilirler mi bu acıya? 

Bir kaç yıl önce Arena' da göstermişti bu korkunç tabloyu.. Merkezde harika bir tablo.. Ya köylerde? Orasını karıştırmasın kimse değil mi? 

Seyit Onbaşı'nın ailesi, torunları nerededir şimdi acaba? Devletten yardım görüyorlar mıdır? Yoksa onlar da yokluk içinde, veremden ölen Seyit onbaşı gibi hayatın silleriyle mi boğuşmaktadır? 

Dindarız, elhamdürillah Müslümanız. Ama başta tamamen şehit olan 57. alayımız, sonra da tüm şehitlerimiz için dua okur muyuz? Ailelerinden kalanları bulup sahip çıkar mıyız? 

Çok sıkıcı bir tablo mu çizdim sizlere? Geçekler iç burkuyor sevgili Vatandaşlarım.. Ulusa sesleniş gibi gelmesin size. 

Bu cümleye en uygun hitap 'vatandaş' sözüydü bence.. Aynı vatanı paylaşan, din, dil, ırk ayrımı olmaksızın aynı vatanı seven insanlar topluluğu yani.. 

Neyse, 18 Mart 1915. İmkansızı mümkün kılan, Allah inancıyla, vatan aşkıyla dolu o mert insanların ve Atatürk'ümüzün bize armağan ettiği bu kutsal günü bir kez daha coşkuyla kutlayacağız yarın.. 

Allah 'tan Ata'mıza ve tüm şehitlerimize rahmet, ailelerine de hayat boyu taşıyacakları gururla mutlu bir yaşam diliyorum.. 

Şehitlerim iyi ki vardınız! Vardınız ki sayenizde varolabildik. Emanetiniz olan vatanımız yegane namusumuzdur! Rahat uyuyunuz!!