Çanakta balın olsun arı Bağdat’tan gelir

Sevgili Soner’in başına gelenlere üzüldüm tabii...

Böyle bir olay milyonda bir, bilemedin iki defa vuku bulur...

Sen arı adamın paçasından içeri gir, yukarıya doğru tırman en hassas bölgeye yapacağını yap...(!)

Kendi başınıza geldiğini düşünsenize...

Oranızdan sokuldunuz, soluğu hastanede aldınız...

Acildesiniz...

İki elinizle arının soktuğu yeri bastırıyor birilerinin ilgilenmesini bekliyorsunuz, nihayet bir hemşire geliyor yanınıza...

“ Sizin neyiniz vardı?”

“ Arı soktu da beni!”

“ Nerenizden?”

&&&

İnsanlar bu cevapta ayrılıyor işte, gamsız bir adamsa ki Soner tanıdığım en rahat adamlardan biridir direk cevaplamıştır soruyu;

“ Penisimden!”

&&&

Aynı olayı ben yaşasaydım... Utangacım ya!

Nutkum tutulur, kıvranmaya devam ederdim...

Hemşire soruyu yinelerdi!

“ Arı nerenizden soktu beyefendi”

“ Tüfekten!”

“ Anlamadım?”

“ Boş verin iyi cevap değildi”

“ Takımlardan!”

“ Takım derken?”

“ İniş takımlarından...”

“ Büyük geçmiş olsun!”

&&&

Askerde aynı timde olduğum Abdulkadir isimli bir arkadaşım vardı, yaklaşık on beş senedir görmüyorum kulakları çınlasın...

İntikallerde önümde yürürdü...

Bir gece dağ bayır gezerken Abdulkadir’in silahı ateş aldı.

Çöktük...

Komutan yanımıza geldi...

“ Abdul ne oldu ?”

Abdulkerim kekeme bu arada...

“ Tüf... tüf... tüf... tüf...”

Baktım çocuk soruya cevaplamak için ruhunu teslim edecek, işleri kolaylaştırmak adına araya girdim...

“ Ayağı takılınca silah ateş aldı komutanım”

“ Var mı Abdul bir şey”

“ Şey... şey... şey... şeyim!”

“ Neyin oğlum?”

“ Şey...şey...şey...şeyim!”

“ Orandan mı vuruldun oğlum?”

Abdulkerim’de ses yok!

“ Ali el feneri var mı yanında?”

“ Var komutanım...”

“ Bir baksana bir şey var mı?”

“ Yoktur komutanım bir şey olsa, böyle dura bilir mi?”

“ Yahu baksana sen?”

“ Komutanım vurulduysa kan tutar beni! Bayılırım mayılırım bir de benimle uğraşmayın gecenin kör yarısı”

“ Baksana lan!!!”

Her görev her adama verilmez diye düşünüp sırt çantamdan çıkarttım el fenerini, içimden komutanın yüzüne karşı söylene söylene Abdulkadir’in yanına vardım...

Adam şokta, gözlerini kocaman açmış bakıyor öyle...

Pusu pantolonu

Beyaz içlik...

Yeşil don...

Hedef bölge...

“ Ali var mı bir şey?”

“ Her şey yerli yerinde komutanım!”