Canan Karatay: "Zeytinyağı Meyve Suyu Gibidir"

Altınözü 2. Zeytin ve Zeytinyağı festivali 27-28 Ekim tarihlerinde Hatay –Altınözü’nde gerçekleşti. Geçen yıl çok ilgi görmüş ve basında yer edinmişti ancak bu yıl geçen yıla göre daha fazla ilgi gördü. Altınözü Kaymakamlığı ve Belediyesi birlikte büyük bir başarıya imza attı.

Festival süreci başladığında hem kaymakamlık hem de belediyeden festival görevlileri titizlikle planlama yaptı. Ancak bu planlamaları bizzat Kaymakam Bülent Uygur ve Belediye Başkanı Rıfat Sarı sürekli takip etti ve sürecin her aşamasında daha iyisi için müdahale etti.

Şüphesiz geçen yıl gibi bu yıl da festivalin konuklarından Canan Karatay yoğun ilgi gördü. Tabii Canan Karatay’a Rıfat Sarı’nın yaptığı sürpriz sırasında Canan Hanım duygusal anlar yaşadı. Canan Karatay artık Altınözlülerden biri… Altınözü Belediye Meclisi aldığı kararla Karatay’ı Fahri Hemşeri ilan etti. Canan Hanım bu jeste karşılık duygulu bir konuşma yaptı.

Şimdi kısa kısa festival gününde yaşananları paylaşmak isterim: 27 Ekim Cumartesi günü sabah açılış seremonisinden sonra sezonun ilk zeytin hasadı için Çetenli Mahallesine gidildi. Buraya Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, Hatay Milletvekilleri ve halk katıldı. Zeytin hasadında Canan Karatay yine Türkiye’de gündem olacak sözler söyledi. Aslında zeytinyağı konusunda artık ona “Zeytin Abla” diyesim geliyor… hatta dedim bile... ve aklıma merhum babamın neredeyse her gün yarım çay bardağı zeytinyağı içmesi geliyor. Benim de çocukken boğazım ağrıdığında yarım çay bardağı zeytinyağı içtiğimi biliyorum. Hala yemeklerde sadece zeytinyağı kullanıyoruz. Neyse…

Festivalin mali yükü de oldukça fazlaydı ve bu yükü kaymakamlık ve belediyenin yanı sıra STK’lar üstlendi. Onların adları basında yer edindi ben buradan sadece teşekkür etsem yeridir. Taşın altına elini koyanlar festivalin muhteşem geçtiğini gördüklerinde “birlikten kuvvet doğar” deyimini haklı çıkarmanın gururunu yaşadılar.

Zeytin hasadı Canan Hocanın da elvermesiyle neşe içinde gerçekleşti ve buradan belki de Hatay’ın en modern Belediye binası ve kongre merkezinin açılışına geçildi. Bu bina Altınözü’nün büyük bir köy görüntüsünden biranda kent görüntüsüne geçmesini sağlayan mükemmel bir eser oldu. Tabi ileriki günlerde amacına uygun içeriklerle beslenir ise.. ki bundan hiç şüphem yok… Kongre merkezinin açılışı da harika oldu. Hatay Milletvekilleri ve davetliler hep birlikte kurdeleyi kestiler. Artık Altınözü’nde resim sergileri, konferanslar, söyleşiler, toplantılar v.s. yapılabilecek güzel bir salon var ve yaklaşık 500 kişilik olduğunu biliyorum..

15 Temmuz Milli İrade Parkında zeytin ve zeytinyağı ile ilgili birçok stant açıldı. Firmalar zeytin ve zeytinyağı üzerine hünerlerini sergilediler. Vatandaşlar alış-veriş yaptılar.

Zeytin Dalı Korosu birbirinden güzel ve anlamlı şarkılar dillendirdi.

Akşam Canan Karatay bir televizyon kanalında canlı konuk olarak alanıyla ilgili söyleşiye katıldı. Ve daha sonra halkın büyük ilgi gösterdiği bir söyleşi yaptı.

Bu arada Cumartesi günü Foto Safari için Türkiye’nin dört bir yanından gelene ikiyüz’e yakın  fotoğrafçı zeytin konulu fotoğraflar çekmekle meşguldü..

Altınözü Altınkaya Mahallesinde yatılı hafızlık kuran kursu temeli de atıldı..

Pazar günü dağ bisiklet yarışına yine Türkiye’nin birçok kentinden gelen bisikletçiler sabah start aldı ve iyi bir yarış çıkardılar.

Ulusal televizyon kanalları festivale yer verdi. Böylece henüz emekleme döneminde olan Altınözü Zeytin ve Zeytinyağı Festivali Uluslararası bir boyut kazandı.

Pazar günü bisiklet yarışı bittikten sonra dereceye girenlere ödülleri verildi. Foto Safari sonuçları değerlendirildi.

Tabii Pazar günü 28 Ekim saat 13.00’te Cumhuriyetimizin 95. Yılı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreni yapıldı. 95. yılımız kutlu olsun.

Bu festivalin önünde ve sonunda yani perde arkasında gördüklerimi de paylaşmadan bitirmek istemem. Bir ilçede belediye başkanı kapsayıcı olmalı. Kaymakam kapsayıcı olmalı. STK’lar kent için, taşın altına elini koymalı. Belediye başkanı ile kaymakam asgari müştereklerde kesinlikle “BİZ” diyebilmeli. Vatandaşlar, az da olsa gözünü açıp çevresinde olup bitene  “Teşekkür” edebilmeli. Maddi durumu iyi olan şirketler ya da kişiler “Başkanım, kaymakamım benim yapabileceğim bir şey var mı” diye sormalı. Kentte halkın yararına olan işleri göre göre sırf muhalefet olsun diye eleştiri yapılmamalı. Yiğidin hakkını yiğide vermeli.

Kaymakam Bülent Uygur’u tanıdığımdan bu ya 4-5 ay geçti. Farklı olanı fark edecek tecrübeye ve bilgiye sahip bir yönetici. Doğru işi yapmaktan, Yanlış yapmaktan, birilerini kırmaktan korkmayan halkın yararına olan ne varsa gece gündüz kafa yoran ve bundan dolayı da “öf yeter” demeyen biri.. Kültür-sanat- edebiyat- şair-yazar- proje- fikir v.b. önüne planlı ve akılcı ne götürürseniz sırayla bunları kentin yararına sunmak için çaba harcıyor.

Eğitime verdiği önemi yazmaya kalksam ayıp etmiş olurum. Öğretmenlere verdiği değeri söylemeye gerek bile duymuyorum. Bilgiye, analitik düşünmeye, farklılıklar ve farkındalıklar yaratan herkese destek oluyor.

Suriye sınırında Sarıbük Mehmet Nazım Halefoğlu İlk-Ortaokulu Lideri olarak sınıra 2 km mesafede ilçeye 22 km uzaklıktaki benim okuluma İlköğretim Haftası kutlaması için kutlama programını okuluma aldırması da bunun göstergesidir.

Makamına gelen 83 yaşındaki vatandaşa onu iyi anlayıp tatlı dille açıklamalar yapıp, meselesini çözene kadar sabırla dinleyip onu kapıya kadar yolcu edip, not defterine o vatandaşın işini takip etmesi için talimat vermesi olması gereken bir iştir. Ama bu işler her yerde ve herkesle aynı olmuyor…Bülent Uygur bunu daima yapıyor..

Başkan Rıfat Sarı, Altınözü’nü kent yapmaya kararlı, kent kültürünün yaygınlaşması için çocukların iyi bir ortamla buluşması gerekli bu ortamı yapacak ise elbette belediyedir. Ancak belediye başkanında ileri görüşlülük olmalı işte Sarı tam da burada devreye girdi ve 4 yılda ilçenin görünüşünü negatiften pozitife geçirdi. Kongre merkezi, kültür evleri ve peyzaja çok önem verdi. Kentin girişinden çıkışına kadar her yer ağaçlandırıldı ve görsel olarak iç açıcı bir görünüme kavuştu Altınözü.

Rıfat Sarı ile ilçenin çehresi değişti. Kaymakam Uygur ile vizyonu gelişti..

Bu arada İlçede Zeytin adlı bir dergi yayımlıyoruz. St.Pierre ve Habip Naccar Uluslararası öykü yarışması tertipliyoruz. Tüm bunlar yine belediye ve kaymakamlık desteğinde devam ediyor. Kasım ayından itibaren belediye kongre salonunda edebiyat toplantılar ile sergi salonumuzda resim sergileri başlayacak.

2 gün süren festivalde gerek belediye çalışanları gerek kaymakamlık çalışanları büyük gayret göstermişlerdir. Ama onların haricinde 2 gün boyunca binlerce kişiye arı gibi çalışarak hizmet eden Zeytin Kafe çalışanlarına ayrıca teşekkür etmem gerekiyor herkes adına..

3. Zeytin ve Zeytinyağı festivalinde buluşmak ümidiyle…Zeytin ve zeytinyağıyla kalın..