Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '08

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Canını seven okusun

Canını seven okusun
 

Çok uzun zamandan beri kafamı kurcalayan, ciddi bir sağlık tehdidi kol geziyor gençler arasında. Uyuşturucudan, alkolden çok daha ciddi bir tehdit…

Bir bulaşıcı hastalık düşünün. Vücudunuza girdiğinde 5 ila 10 yıl arası hiçbir belirti göstermiyor. Yapılan tahlillerinizde 6 ay ila 12 ay arasında tespit edilemiyor. Bu süre zarfında hastalığı yaymaya devam ediyorsunuz ve sonunda bu hastalık sizi kayıtsız, şartsız öldürüyor.

AIDS’den bahsediyorum. Daha doğrusu AIDS hastalığına yol açan HIV virüsünden.

Bu virüsten korunmanın iki yolu var:

-Korunmasız cinsel ilişkiye girmemek

-Cinsel ilişkiye girmemek

İkinci yol, kişinin kendi hür iradesine kalmış bir durum ve kimseyi ilgilendirmeyeceği gibi bu kararı dayatmaya, vurgulamaya, salık vermeye de kimsenin hakkı yok. Fakat eğer sizin için ikinci yol tercih dışıysa, işte o noktada bazı sorumluluklarınız başlıyor; korunmak. Hatta korunmakla kalmamak aynı zamanda korumak… Cinsiyeti ne olursa olsun, sizinle korunmasız cinsel ilişkiye girmeye razı olan bir şahıs bilin ki; hem kendini hem sizi tehlikeye atmaktan çekinmiyor ya da tehlikenin boyutundan habersiz. Bu durum, daha başından kendinize yanlış bir partner seçtiğinizin en açık ispatı değil mi? Çok düşkün olduğunuz özgürlüğünüzü cinsel ilişkiyi seçmektense, kimi zaman seçmemeyi tercih ederek kullanmak istemez misiniz? Bence istemelisiniz…

Belki tehlikenin boyutunu tam anlatamadım, birde örnekleyerek açıklayayım:

A: Kadın

I:Erkek

D:Kadın

S:Erkek

I’nın eski sevgilisi D onu S ile aldatmıştır. S hayat kadınlarıyla da beraber olan ve onlardan HIV virüsü kapmış bir gençtir. Virüsü tek gecelik bir kaçamak sırasında D’ye, D de o sırada sevgilisi olan durumdan habersiz I’ya bulaştırmıştır.

A ve I tatilde tanışır ve yakınlaşırlar. Tek beklentileri kısa ve sorunsuz bir tatil aşkıdır. Tatil biter herkes kendi yoluna gider. Aradan aylar geçer A okulda, I çalıştığı ofiste hayatının aşkına rastlar…

Hayat boyu beklediğiniz aşkınızın ölüm sebebi olmak nasıl bir duygudur hiç düşündünüz mü?

Bugünün dünyasında, kapitalizmi en sınır noktalarında yaşadığımız bu çağda; cinsellik en önemli pazar ve pazarlama aracıyken ne yazık ki gençleri evlilik öncesi cinselliğin çok önemli, çok ciddi ve içinde çok ağır bedeller taşıyan bir karar olduğu konusunda bilinçlendirmemiz imkansız. Bu iş, dizilerde ve filmlerde sanki aşklar hep ele ele tutuşup, güneşin batışını izleyerek yaşanıyormuş gibi göstererek, gerçeğe ve günümüzün şartlarına gözlerimizi kapayarak da ne yazık ki olmuyor. Gençlerimiz, bu kararı üzerinde yeterince düşünmeden almaya devam ediyorlar. O halde bize düşen sorumluluk, aldıkları bu kararda risklerini en alt seviyelere indirmek. Bu konuda devletimizin ilgili kurumlarına da çok ciddi görevler düştüğüne inanıyorum. O kadar kolay ki gençlere ulaşmak, dillerini bildikten sonra… “Kötü”, onlara bu kadar kolay ulaşıp, yönlendirebiliyorsa bunu “iyi” de yapabilir.

HIV ve AIDS’le ilgili kısa ve etkili tanıtım filmleri neden yok? Neden takip ettikleri eğlence etkinliklerinde bilinçlendirme çalışması yapılmıyor? Neden okulda bu konuda uyarılmıyorlar?

Ya popüler kültür temsilcileri nerdeler -bir kısmını tenzih ederim- ülkemizdeki yozlaşmanın baş sorumlusu olan temsilciler. En kolay onlar etki altına alabiliyorlar gençlerimizi, hemde maddi çıkarlar karşılığında, o halde sürekli yanlış örnek teşkil etmek yerine bir kez de doğru örnek olmayı deneyemezler mi? Ayrıca buradan kendileri için bir yol açayım, batıdaki selefleri sık sık ekranlarda bu konuda gençleri uyarıyorlar. Bunu da çekinmeden taklit edebilirler, hatta daha yakından takip ve taklit etmiş olurlar böylece.

Peki ya, gençleri bu hayat tarzını pompalayan, sosyal rollerini biçen magazin programları, iş bilinçlendirmeye gelince neredeler?

Ya her konuda ahkam kesen karar liderleri neredeler? Nerede yemek yiyeceğimizi, nerede eğleneceğimizi, neyi satın alıp, neyi almayacağımızı, söylerken çok gür çıkıyor sesleri. Bu senede korunmasız cinsel ilişki “out” olsa olmaz mı?

Tanıtım ve pazarlama süreklilik isteyen bir süreçtir. Seyrek aralıklarla ve sırf yapmış olmak için yapılan çalışmalar yetmiyor. Sürekli gündemlerinde tutmalıyız bu konuyu. Onlardan başka umudumuz yok çünkü…

Umudumuzu kaybetmeyelim…

 
Toplam blog
: 5
: 724
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

1980 İstanbul doğumluyum. İlk , orta ve lise eğitimimi İstanbulda, Universite eğitimimi Amerika' da ..