- Kategori
- Psikoloji
Canlı bombaların psikolojik durumları
Bugünkü haberde polis Ankara' daki patlamanın bir canlı bomba eylemi olduğunu belirledi. Annesini 12 yaşında kaybeden, babası ve ağabeyinin intihar ettiği söylenen canlı bomba Güven Akkuş hayatına son verecek bu psikolojik duruma nasıl gelmiş olabilir?
Bir insanı bir odaya kapatın ve eline bir görüşü savunan kitaplar verin, etrafındaki kişiler de o görüşteki insanlardan oluşsun. Sonunda bir robot yaratırsınız. Düşünme yeteneği olmayan beyni yıkanmış bir insan müsveddesi. Bu beyin yıkama ameliyesi sırasında inançlar, duygular ve düşünce motifleri şekil değiştiriyor. Kişilik iyice zayıflatılarak beyin resetleniyor ve kişi yeniden programlanıyor. Bu aşamada kişiler her türlü fedakarlığı yapabilecek duruma geliyor.
Burada kişiler, çaresizlik ve kızgınlık ortamında yetişiyorlar. Psikologlar böyle bir ortamın benlik kaybına yol açan narsizm hastalığını beslediğini söylüyorlar.
Peki narsistler nasıl insanlardır?
Narsistler kendilerinin özel olduğunu göstermek için çabalarlar.
Empati yapamazlar, başkalarının ne hissettiğini anlayamaz ve hissedemezler. Kin, öfke, kıskançlık duyguları fazladır. Acıma ve affetme gibi olguları kendi çıkarları için kullanırlar.
Narsist kişilerde, başkalarının ihtiyaçlarını, arzularını yeteneklerini, isteklerini görme kabiliyeti gelişmemiştir.
Çoğu işkoliktir. Ne istediğini bilir ve amacına kilitlenir.
Bir şeyi sevgi için yapmayı ve aşık olmayı aptalca görürler.
Her zaman her yerde kazanmak isterler. Amaçlarına ulaşamadıklarında büyük hayal kırıklıklarına uğrarlar ve düşünmeden yaşamlarına son verebilirler.
Sabit fikirli olduklarından ve bir amaca kilitlendiklerinde, amaçlarına ulaşmaları, onların hayatlarından daha değerlidir.
Geleneklerle yetişen dindar insanlar ise, ahiret ile ilgili vaatlere çok kolay inanıyorlar. Hem cennette, hem de öldükten sonra yeryüzünde kahramanlaşarak ölümsüzlüğe ulaşacaklarını sanıyorlar.
Kuran-ı Kerim'in Nisa suresinin 93. ayeti ise şöyle demektedir.
Kim bir mümini kasden öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.
Bir insanı bir odaya kapatın ve eline bir görüşü savunan kitaplar verin, etrafındaki kişiler de o görüşteki insanlardan oluşsun. Sonunda bir robot yaratırsınız. Düşünme yeteneği olmayan beyni yıkanmış bir insan müsveddesi. Bu beyin yıkama ameliyesi sırasında inançlar, duygular ve düşünce motifleri şekil değiştiriyor. Kişilik iyice zayıflatılarak beyin resetleniyor ve kişi yeniden programlanıyor. Bu aşamada kişiler her türlü fedakarlığı yapabilecek duruma geliyor.
Burada kişiler, çaresizlik ve kızgınlık ortamında yetişiyorlar. Psikologlar böyle bir ortamın benlik kaybına yol açan narsizm hastalığını beslediğini söylüyorlar.
Peki narsistler nasıl insanlardır?
Narsistler kendilerinin özel olduğunu göstermek için çabalarlar.
Empati yapamazlar, başkalarının ne hissettiğini anlayamaz ve hissedemezler. Kin, öfke, kıskançlık duyguları fazladır. Acıma ve affetme gibi olguları kendi çıkarları için kullanırlar.
Narsist kişilerde, başkalarının ihtiyaçlarını, arzularını yeteneklerini, isteklerini görme kabiliyeti gelişmemiştir.
Çoğu işkoliktir. Ne istediğini bilir ve amacına kilitlenir.
Bir şeyi sevgi için yapmayı ve aşık olmayı aptalca görürler.
Her zaman her yerde kazanmak isterler. Amaçlarına ulaşamadıklarında büyük hayal kırıklıklarına uğrarlar ve düşünmeden yaşamlarına son verebilirler.
Sabit fikirli olduklarından ve bir amaca kilitlendiklerinde, amaçlarına ulaşmaları, onların hayatlarından daha değerlidir.
Geleneklerle yetişen dindar insanlar ise, ahiret ile ilgili vaatlere çok kolay inanıyorlar. Hem cennette, hem de öldükten sonra yeryüzünde kahramanlaşarak ölümsüzlüğe ulaşacaklarını sanıyorlar.
Kuran-ı Kerim'in Nisa suresinin 93. ayeti ise şöyle demektedir.
Kim bir mümini kasden öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.