Canlı yayında kaza..!

Hepimiz bir TV kanalında veya bir radyoda duyarız. Şu mevkide, şu kimsenin kontrolünde, aslında -kontrolü dışında- şu plakalı araçla şu plakalı araç çarpıştı, araç uçuruma yuvarlandı, vb.. Duyarız, duyarız da bu bizim için bir haber olmanın pek ötesine geçemez. En fazla:

-Yazık olmuş..!

deyip geçeriz. Dün akşam trafik kazasında halasını yakın zamanda kaybeden sevdiğim bir dostumla aynen bunları konuşuyorduk. Bu tür olaylar sizin başınıza gelinceye kadar sanki böyle şeyler sizin çok ötenizde gibi hissediyorsunuz. Aslında çok ama çok yakın. Sizin veya sevdiklerinizin başına gelmeyeceğine dair kimsenin en ufak bir güvencesi yok.

Daha bu sabah işe gelirken Edirne istikametinde TEM oto yolunun Avcılar gişelerine 100 metre kala canlı canlı bir kazaya şahit oldum. Gördüğüm yolun diğer tarafında ön kısmı paramparça olan, kaputu kopan tretuvara bir önden bir arkadan çarpan üst sınıf bir araçtı. Hani insanların binipte:

-Bu arabayla bana dünyada ölüm yok, beni kise tutamaz..!

dedikleri cinsten bir araba. Ancak dağılan ön ve arka kısım, açılan hava yastıkları, yolun karşı tarafına bizim şeridimize kadar kopup gelen parçalar gerçeğin böyle olmadığının en güzel açıklaması. Kazada bu aracın rolünü bilmiyorum ama bu sürücü ve diğer bir sürücü yüzünden yaşanan olayların faturası çok daha ağır olabilirdi. Arkadan gelen araçlar da ona çarpacak diye çok korktum ama ALLAH' tan böyle bir şey olmadı. Bu kazada zannediyorum ve öyle umuyorum ölüm neticesi yoktur; ancak her zaman bu kadar şanslı olunmadığını herkes çok iyi geliyor.

Hoşcakalın..!