Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Çarşambayı sel aldı...

Çarşambayı sel aldı...
 

'Sen ağlama kirpiklerin ıslanır... Ben ağlım ki belki deli gönül uslanır...'


Yitirdiğim bir kadına benziyor yüzün...

Yitirdiğim yıllar gibi biraz şaşkın bakıyorsun...

Rahmetli Ramazan dayımın kızı Nesrin, yaralı ceylan kuzenim benim... O da tıpkı senin gibi bakar, biraz da ona benziyorsun…

On dokuzunda çamura gömülen, sele kapılan hayat…

Sen, aslında hepimize benziyorsun…


980 lerde, hücrelere kapatmışlardı ya çocukluğumuzu, ilk gençliğimizi, babalarımızı, amcalarımızı dayılarımızı…

Üniversitelerimizi, öğrenci derneklerimizi, sendikalarımızı kapatmışlardı ya…

Yerine cemaatler kurmuşlardı hani, devrimlerin üstüne kezzap döküp ‘inkılap’ yapmışlardı, kocaman karagözlü çocukların kanını içmişlerdi sonra… Koskocaman çelikten uçak gemileriyle akın akın gelip, ortadoğuyu yağmalamışlardı… Adına da medeniyet demişlerdi… Tıpkı koskocaman, ahşaptan gemilerle Avrupa'dan gelip, yeni kıtayı yağmaladıkları gibi… Vatanlarından sürdükleri Kızılderilileri basar gibi… Afrikadan kaçırdıkları hayatları karasabana koşar gibi, herşeyden habersiz sivil bir halkın üstünde iki tane atom bombası patlatır gibi...

Sonra… Övünmüşlerdi artık akaryakıt kuyrukları yok diye… Bir sürü otomobil vardı sokaklarda, bir sürü yeni mağaza açılmıştı… Maliyeyi IMF yönetiyordu, Gümrük Birliğiydi kapitülasyonların yeni adı, aydınlanma hareketleri yapmaya başladılar sonra kaçak Kuran kurslarında. Ortadoğu’nun ve Balkan’ların ve kosmosun en pahalı malları ve en ucuz insanları bizdeydi… En az 99 kanalı vardı televizyonların, kirli kanalizasyonlarını akıtmak için halkın üzerine…

Ama neden hala aç insanlar geziniyordu göç yollarında? Ama neden hala işsizdik? Ama neden hala yoksulduk? Ama neden hala okulsuzduk, mutsuzduk? Ama neden hala icralar geliyordu evlerimize? Ama neden hala bitmiyordu ekonomik krizler? Ama neden hala dünyanın en borçlu, en dışa bağımlı ülkesiydik? Ama neden hala kardeşimizi bacımızı yok edip adına da töre diyorduk. Ama neden hala, bir kardeş sofrasına benzeyen vatanımızın dağlarında vuruluyorduk?

Küresel bir afetmiş… O, 19 yaşındaki melekle beraber 35 kişiyi öldüren seller…

Küresel bir afetmiş, kredi kartlarınızı ödenmez hale dönüştüren, sizi işsiz bırakan, telli babanın dallarına teller bağlatan, tabutluk panelvanlarda ölüme yollatan, namerde muhtaç eden gurbetler… Küresel bir afetmiş, parasını ödeyemediğiniz için hastanelerde rehin kalan cesetler…

Sakın… Öyle pişkin pişkin sırıtarak, gökdelenlerinizin tepesi kadar yüksek kibrinizle sonsuza dek saltanat süreceğinizi sanmayın... Serbest piyasa sevicileri, yalancı pehlivanlar, küresel adamcıklar…

Gün gelir… Bu yağmur sizin mahalleye de yağar. Gün gelir... Perşembeyi de sel alır…


 
Toplam blog
: 153
: 1481
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Tıka basa dolu bir adam değilim. Balığı gördüysem derine inerim. Uzun süre gölgede kalamam. Okuru..