Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '14

 
Kategori
Güncel
 

Çatı aday...

Çatı aday...
 

Geldik bu güne.

Geldik Cumhurbaşkanlığı seçimi meselesine…

Söze girmeden, Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda, seçim yetkisini meclisten alıp halka verme konusunda, Sn. Erdoğan’ın bir hışımla aldığı kararın kendisi için nasıl menfi bir netice verdiği aşikar olduğuna göre bunun pişmanlığını yaşaması da doğal olsa gerek.

Böylece ‘’öfkeyle kalkanın zararla oturacağı’’ aforizmasının doğrulandığına bir kez daha şahit olduk. Öyle ya, Cumhurbaşkanı meclis tarafından seçilseydi Tayyip Bey’in seçilmeme ihtimali mi vardı…? Zaten vaziyeti okudukları için olsa gerek ki bir defaya mahsus, bu defaya mahsus yine TBMM tarafında seçilmesi hususunu değerlendirdiler ve değerlendiriyorlar.

Kendi kendine Çankaya yokuşunu riske ettiklerini gördüler nihayet…

Bu arada, bütün bu olanlar Tayyip Bey’i Çankaya’ya çıkarmama lobisinin bir oyunu olmasın sakın…? O gün Tayyip Bey’i tahrik edip ‘’ hepiniz göreceksiniz…madem ki mecliste 367 şartıyla önümü kesmek istiyorsunuz, halka gideriz o zaman’’ çıkışını bu muhalif cenah, bu anti Tayyip takımı derin bir siyaset mühendisliğiyle işlemiş olmasın sakın…Tayyip beyin bu yanlışa düşmesini bu muhalif cenah mı gerçekleştirdi acaba…? Neyse, ironiyle karışık bu latife kokan analizden sonra dönelim konumuza…

Şu Sn Bahçeli’nin bahsettiği ‘’çatı aday’’ meselesine…

Nasıl olur acaba? Olsa iyi mi olur? Kime yarar? Halkın bu teşebbüse yanıtı nasıl olur? Anti Tayyip bloğu mu güç kazanır, yoksa millet inadına Tayyip Bey’in etrafında mı kümelenir? Ne olur? Ne olursa iyi olur?

Muhalefet, ortak aday açıklamasını Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun aynı fotoğraf karesiyle Televizyonda yaparsa, bir vaveylayla yaparsa, medya gümbür gümbür bunu işlerse netice ne olur? %90’ı hükümetin kontrolü altındaki medya yine ‘’milli iradeye ipotek’’ tezini işlerse ki işler, benim Ayşe teyzem buna inanmaz mı? İnanır herhalde!

Vatandaş hak, hukuk, liyakat, demokrasi, erkler ayrılığı, temsiliyet gibi kavramlara mı yoksa algıladığı bu mağduriyete mi itibar eder? Başbakanımıza karşı haksız bir ön kesme, acımasız bir kumpas sahneleniyor duygusuna kapılırsa oyunu kime verir? Artık anlamış olmak icap eder ki bu millet, bu milletin bir yüzde otuzu merhamet duygusuyla sandığa gidiyor, demokrasi memokrasi onların dağarcığında bir yer işgal etmiyor. Mertçe bir mücadele görmek istiyor o kadar.

Çatı aday fikri doğru olmasına rağmen bunun dillendirilmesi yanlıştır. Her siyasi parti kendi adayını mertçe ortaya koymalı ve ilk tur seçimlere böyle gitmelidir. Yani, bir anti Tayyip bloğu görüntüsünden kaçınmalıdır. Yeni bir mağduriyet duygusu yaratmamak gerekir. Zaten CHP’nin de MHP’nin de adaylarının ilk tur sonunda oyları ortaya çıkacak ve ikinci tur için birisi elenecektir. İkinci turda AKP’nin adayıyla diğeri arasında bir seçim olacaktır. Böylece fiilen zaten iki bloğun bir mücadelesine tanık olacağız.

 Anti Tayyipçiler fazla yaygara yaparsa oluşacak tepkisellikten ötürü dilediği sonucu alamayabilir.

Mevcut durumu son seçimler ışığında değerlendirelim…

Son yerel seçimlerde ki Tayyip bey bunu kendisi için bir referandum olarak görmüştü, AKP’nin oyu 43-45 bandında. CHP’nin oyu YSK’nın resmi açıklamasına göre 30 bandında ve MHP’nin oyu 18 bandında.

Öyleyse muhalif blok 48’lerdeyken AKP 45’lerde, buna birde BDP’nin %5 lik oyu eklenirse ki kuşkunuz olmasın eklenir- nihayet hükümetin açılım maçılım hikayesi hep bu günlere yatırımdı, kürt oylarını avlamaya dönük bir hikaye- AKP adayının oyu 50 ler bandındadır…

Bu durumda AKP ve CHP firesiz bir bloklaşmaya bile gitse…İlber Ortaylı gibi siyaset üstü sayılabilecek bir isim etrafında rijit bir yapı da oluştursa işi hayli zordur…

Çok büyük ihtimalle Çankaya yolu Tayyip Bey için mümkün görünüyor, eğer Başbakanlığa emaneten oturtulacak ve Tayyip Beye biatta sorun çıkarmayacak münasip biri ayarlanabilirse…Bu günlerde Tayyip Bey’in kafa yorduğu iki meseleden biri bu…

Diğeri ise gezi travması ve sokak…Onu hiç unutmadı unutmayacak…

Her yeri, her şeyi hallediyorum bir biçimde diyor… Ama şu sokak var ya şu sokak…

Şimdi muhalif kanada yani CHP ve MHP’ye bir sözümüz olsun…

Duygusallığın vakti değil, stratejik davranmak durumundasınız…Akıllı olun.

İttifakla hareket edin ama ittifakınızı alttan alta yapın…Yaygarasını yapmayın, bu tepki doğurur. Tabanınıza inceden mesaj verin, fazla açık etmeyin, zımni ittifak yani.

Olursa ne ala…Olmazsa şayet Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkışına fazla üzülmeyin bu Türkiye’nin ve sizin siyasi geleceğinizi rahatlatacaktır. Erdoğansız AKP mutlaka güç kaybedecektir, temsil makamı olan Çankaya onu bugünküne nazaran biraz daha pasifize edecektir. Çankaya’daki Erdoğan’ın öncekilere  benzemeyeceği de açık olmasına rağmen Başbakanlığına nazaran daha iyi bir durumdur…

Ehveni şer yani…Çaktın mı köfteyi…

Önceki seçimde de Tayyip beyin Çankaya’ya çıkmasının herkes için hayırlı olacağını bir makaleyle anlatmış biri olarak bir kez daha söylüyorum ki el birliğiyle onun önünü açmalıyız. Önü kesilemiyorsa önü açılmalı.

Sınıfın yaramaz çocuğunun yaramazlıklarının önüne geçmenin etkin bir yolunun onu sınıfa başkan seçmek olduğunu söyleyelim son söz olarak…Hani Başkan olunca üzerine bir ağırlık, bir sorumluluk duygusu, bir olgunluk, bir suhulet biner ya…İşte öyle bir şey…

İbrahim Erol

gazete54.com

12 Mayıs 2014

 
Toplam blog
: 135
: 694
Kayıt tarihi
: 31.08.09
 
 

Gazi Üniversitesi fizik lisans eğitiminin ardından, Marmara Üniversitesi'nde master, İTÜ'de dokto..