Çay var ama Umut yok

Her şey güzel olacak masalına inanmayı bırakalı çok olmadı aslında. Yeni yeni dibe batıyorum. Şu güneşli günlerde herkesin kaybolduğu bir karanlık var. Onları aydınlatabiliyorum da kendime neden bunu yapamıyorum bilmiyorum. Hani boşa koysan dolmaz doluya koysan almaz ya tam da öyle işte. Geçecek diyorum biz de güzel günler göreceğiz. Geçmiyor, geçemiyor..

 

Hayaller kurarak yaşar ya bir insan hani daha çok tutunur hayata. Öyle bir psikolojiye düşersin ki gerçeklerin hayallerine güler. İşte o zaman tek hayalinden de vazgeçersin "hayal kurmaktan."

 

Sabah kalk; çay iç, kahve iç, ev telaşesi, hayat koşturması, en yakınlarının mutlu günlerine gülücükler, içten yanman dıştan donman, ayıp olmasın ziyaretleri, artık ağlamayalım düşüncesi sonra gel eve ne anne burda ne baba. Yat yatağa dal karanlığına. Ertesi gün koştur hastanelere her şey yolunda gider elbet gül, unut. Sonra mı? Sar başa. Ne hastalığa bir çare var ne geleceğe dair bir umut ne herkesi kurtaracak bir para var ne de çalışmaya kalacak zaman, imkan. Yorgunluklarına sadece kahkaha atarsın. Delirmek böyle bir şey sanırsam. Depresyon mu demeliyim. En güzel çağlarda bu kadar umutsuzluk fazla değil mi. Ee nerde küçük bir kırıntı? Yok dünyasına yandığım. Vazgeçtim ben de aksın nasıl biliyorsa hayat mıdır ne teraneyse işte. Öyle de olmuyor böyle de. Nefes alıyoruz ya bitti. Biz de bittik ben de bittim. 

 

- Bu yazıya bir gün gülmeliyim. Toparlanmış ailemle, kariyerimle, eşimle, çocuklarımla. Kısacası geleceğimle.

 

Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin geçmez gitmez. Bugün tam 9 ay oldu. Sonbaharına, kışına, baharına, yazına, gelmişe geçmişe de diyeceğim de kadınım neticede kalsın böyle.

 

"Kahramanı olmak istediğim bir masal trajediye dönüştü. Susuyorum ve sessizliği karşılıyorum."

Hadi Sağlıcakla.

 

Çaya gelince;

 

Babaannem derdi ki;
Ağzının tadı yoksa ve bir öküz oturmuş gibi hissediyorsan sırtına,
Bir çay demle kızım doldur üç bardak,
Biri sağlığına,biri varlığına, biri yandığına olsun,
Birini hemen içeceksin sıcak sıcak,
Birini ılık ılık,
Bırak diğeri soğusun,
Sen nasıl olsa hangisine niyet ettiğini,
Yudumlarken düşünür durursun...
"Meral Demir"