Cemaat Liderine 'vaiz lobisi,' milletvekiline 'tuzluk' demek İslami ahlaka sığar mı?

Cemaat Liderine ‘vaiz lobisi, ’milletvekiline ‘tuzluk’ demek İslami ahlaka sığar mı?

Ne yazık ki; Başbakan Erdoğan hem‘inandırıcılığını’ hem de ‘güvenirliğini’ yitirdi artık!

Bunları ifade ederken içim acıyor, ülkem adıma…

Kimsenin bu ülke üzerinden kişiselhezeyanlarını tatmin etme hakkı yoktur!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sandık başında oy vermememe karşın zaman zaman ‘düşünce,’ ‘proje’ ve ‘icraatları’ içinde ‘doğru,’ ‘verimli’ ve ‘rasyonel’ olanlarını takdir ettim, ülkem adına gurur duydum, alkışladım.

Fakat Başbakan Erdoğan 11 yılda kazandığı başarıyı hazmedemediği için 11 ayda kaybetmek üzeridir.

Kaybeden Başbakan Erdoğan olmayacaktır; kaybeden tüm Ulus’tur…

Ama ne yazık ki; Başbakan Erdoğan paranoya girdabına her gün biraz daha batıyor.

Çevresinde sağduyulu doğrucular barınmıyor veya barındırmıyor, ancak paranoyak akıl hocalarıkalabiliyor.

Başbakan T.C. Devleti’ninilk ve lider işveren derneği TÜSİAD başkanından dünyanın en büyük ve geniş Cemaat liderine, hatta kendi milletvekilini ihanet, hem de vatana ihanetle suçluyor.

Buna ancak önyargılı olmak değil; akıl kararması denebilir.

Başbakan Erdoğan; ‘Bir milletvekilinin emir ve talimat alacağı yegane merci millettir. Milletten değil, başka yerlerden, çete reislerinden, faiz lobilerinden, vaiz lobilerinden emir ve talimat alanlar apaçık bir ihanet içindedir’ ifadesiyle İslamiyet’in irşat ve tebliğ görevini üstlenen vaiz kimliğini, Hoca Efendi’yi aşağılamak, küçümsemek niyetiyle kullanmıştır.

Yahudiliğin vaaz görevini haham, Hıristiyanlığın papaz, İslam’ın da vaiz yerine getirir.

Vaaz ise insanların dini yönden aydınlatılması, onların ibadetlerine katkı sağlayacak ilmihal bilgilerinin verilmesi, iyiliğe sevk için söylenen söz, öğüt veya nasihat etmektir.

İslamiyet’in, vaizlere insanları iyiliğe davet edip, kötülükten sakındırmak görevini yüklediğinibildiği halde vaizliği siyaset malzemesi yapan İmam Hatipli Başbakan Erdoğan saygı sınırlarını aşıyor, tak-iye yapıyordu..

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 4 yıllık dini yüksek öğrenim görmüş, ihtisas kursunu bitirmiş adaylar arasından sınav ile seçilen 657 sayılı yasaya tabi devlet memuru vaizlere ‘lobicilik’ isnat etmek suçunsuru oluşturmuyor mu?

Yani Hoca Efendi’nin liderliğinde örgütlenmiş vaizler hıyanet içinde TBMM’ne emir ve  talimat veren lobi midir?

İmam Hatipli Başbakan Erdoğan hıyanet içinde olan vaiz lobilerini bulgu ve belge ile ortaya koyabiliyor mu?

İmam Hatipli Başbakan Erdoğan tarafından Hoca Efendi’ye arkasından kapalı söylemek, işaret, ima yolu ile bildirmek de söylemek gibi gıybettir.

Ama gıybet, bir  çok  fitnelere neden olabilir.

İstifa eden milletvekillerine ‘meğer AK Parti’ye de bazıtuzluklar girmiş’ diyebilmek; 7 gün 24 saat ‘diline pelesenk ettiği’ milli irade ve seçilmiş milletvekillerine yapılmış ‘riyakarlık’ ve demokrasi’ye ihanettir.

Cemaat Lideri’ne ‘vaiz lobisi,’ milletvekiline ‘tuzluk’ demek İslami ahlaka sığar mı?

04.02.2014, İzmir, Türkiye

Not: Fotoğraf Alıntıdı