Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

30 Mart '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çember Daralıyor

HASTA SAYIMIZ ARTIYOR... MİLLİYET İNTERNETTEN OKUDUĞUMA GÖRE TOPLAM VAKA SAYISI 9 BİN 217, ÖLÜ SAYISI 131'E YÜKSELDİ DENİLİYOR...
 
20 günden beri koronavirüsüyle uğraşıyoruz. 20 günden beri eşin dostun, konu-komşunun yüzünü yakından görmüyoruz. 20 günden bu yana evde çocuklarımıza sarılamıyoruz. Yanaklarından öpmeye bile yaklaşamıyoruz. Akrabalık bitti, arkadaşlık bilinmezliğe gitti. Virüs belirtisi görülenlerin sayıları arttıkça, sokağa çıkmalar hepten kısıtlandı. Evlerde huzur kalmadı. Çoğunluk ekmeğini kendi yapar oldu. Elektrik faturaları kabardı. Ruhlarımız aynı haberleri dinlemekten karardı. Allah'ın ufacık görünmeyen askeri bizlere böyle neler yaptı? Neredeyse hepimizi evlerimize kapattı. Güneşin doğuşu, ufukta kayboluşu günlük seyirlerimizden oldu. Camdan bakıyoruz ıssız caddeler, salgını kabul etmeyen aklı firarda tek tük insanlar...Gün boyu televizyon hep açık, yeni umut yeni haberler bekliyor insan..Gece uzun, okuyoruz durmadan... 
 
MART AYI BİTİYOR, NİSAN'A GİRMEK ÜZEREYİZ. DIŞARIDA GÜNEŞ IŞILDIYOR, AMA BİZLER HEP EVDEYİZ. KOMŞUYA BİLE KAPIYI AÇMIYORUZ. NE OLACAK HALİMİZ BİLMİYORUZ.
 
En son ki bilançoyu bekliyoruz haberlerden.
Gece uzun uyuduk ,uyandık,yeni günde yine aynı senaryolar. Aynı evde ayrı odalarda oturmalar. Çamaşırımızı, bulaşığımızı ayırmalar. Yanlış anlaşılır, telaş yaşanır diye hafif öksürmekten bile korkmalar. Allah'ım sen bizim aklımıza mukayyet ol! 
 
SAĞLIKLI GÜNLER. SOKAĞA ÇIKMA- EVDE KAL...
 
Telefon konuşmalarımızda, eşle dostla yazışmalarımızda birbirimize hep aynı temennide bulunuyoruz. "Kendine iyi bak, sakın sokağa çıkma." Hepimiz aynı durumdayız. Moralimizi bir şekilde yüksek tutmaya çalışıyoruz. Bu günleri adlatma adına buna mecburuz. Sağlıklı huzurlu günler dilemekten başka kimse için elimizden bir şey gelmiyor. 
 
DIŞARIDA ÇALIŞANLAR VAR
 
Hadi biz emekliler için evde kalmak fazla sorun olmuyor. Ya evde kalmak, hastalıktan korunmak isteyipte dışarıda çalışma zorunluluğu olanlar ne yapsınlar? Evimin karşısında eski bir evin yıkımı var. Müteahhit almış evi yıktırıp apartman konduracak eski evin yerine. Yıkım işinde, toz toprak içinde çalışanlara bakıp üzülüyorum. Ekmek parası önemli biliyorum. Kendilerine dualar ediyorum. Rızkını inşaatlarda harç kararak kazanan, tuğla taşıyarak, simit satarak, ayakkabı boyayarak geçinenler eve kapanırlarsa ne yapacak? Ya fabrika işçileri işten çıkarılırlarsa ailesini nasil geçindirecek? Tünelin sonu henüz gözükmüyor... Mahallemin bakkalı, berberi dahil, Her yer kapalı... Üzgünüm...
 
VE KORKUYORUM
 
Yüce Allah'tan gayri kimseden korkmam derdim. çevremde de gözüpek bilinirdim. Fakat 20 gündür tarifi mümkün olmayan bir korku hissi girdi içime, çıkarıp dışarıya atamıyorum. Ölüm korkusu değil benimkisi... Hani arada bir buradan da yazdıklarım olmuştu. Yüksek tansiyon ve kalp ritmi bozuklukları gibi sorunlarım var. Sıklıkla doktor kontrolüne gitmekteydim. Şimdi bundan mahrum kaldım. hastahaneler randevu vermiyorlar. Şükürler olsun ilaçlarım var, uzun süredir günde iki öğün ilaç kullanıyorum. Fakat olurda aniden tansiyonum taşarsa, bendini aşarsa doktora nasıl ulaşacağım?
Hadi biri sesimi soluğumu duymayınca telaşlandı. Bir şekil doktora ulaştırdı diyelim. Orada kendimde değilsem doktora halimi nasıl arzedeceğim?
Bu korona olmuş deyip karantinaya kondururlarsa ve de yanlış ilaç uygulaması yaparlarsa; pisi pisine ölürsem, en yakınlarım bile cenazeme katılamazsa diye düşünmekteyim. İşte bu düşünceler korkmama sebebiyet veriyor. Umutsuzluk sendromu!
 
HAKİKAT ŞU Kİ
 
Bu dünyada yalnız değiliz. Görünüşe göre yalnızız. Pek çoklarımız günlük hayatımızda gülüp eğleniyoruz.Görünen o ki her istediğimizi yapıyoruz ama yalnız değiliz. Rabbimiz Allah'ımızın görünmeyen orduları var. Hakikatte istediğimizi yapmıyoruz. Yapamıyoruz. Hadi yapın da görelim. Bir ufacık virüs nasıl hepimizi evlerimize hapsetti.  Ne istersek onu yaptığımızı sanıyorduk. Bazılarımız parasının gücüne, makamına bakınıp övünüyordu. Ne oldu. Nemrut'un ölümü küçük bir sinekten oldu. Günümüzde de gerçekte gördük ki, insan denilen varlık gözleriyle göremediği mikropların karşısında nasılda aciz kalıyor. Bir virüs kendini en güçlü sananı bie yere seriveriyor. O ' nun izni olmadan parmağımızı bile oynatamıyoruz. Herşey Allah ' ın izni ile olur (celle celaluhu)... Amenna. Dilerim bu illette Allah'ın izniyle kısa sürede yeryüzünden yok olur.
 
HAYIRLISI OLSUN İNŞALLAH... SOKAĞA ÇIKMA- EVDE KAL, SAĞLIKLI KAL TEMENNİMLE...
 
Ayfer AYTAÇ -ayferaytac.com
 
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..