Cemevleri "ibadethane" olsun, diyenler ne kadar samimi?..

Yanılmıyorsam 2007 yılında Narlıdere'de, Narlıdere Belediyesi tarafından yaptırılan yeni bir Cemevi açıldı.Ben de o yıl emekliliğimi istediğim için biliyorum.

Yeni açılan cemevinin yanındaki bir binanın altında satılık dükkanlar vardı. Emekli ikramiylemle bunlardan birini almayı düşündüm. Dükkanlar küçüktü ama yanında cemevi oluşu, buraya sürekli cemaatin gelecek oluşu,  hani orada büfe gibi bir işler yapılır şeklinde düşündürmüştü beni.

Bunu bizim eve temizlik için gelen Aslı hanıma sordum. Şundan ki, Aslı hanım aslen Elazığlı bir Alevi idi. Kendisine sodrdum: Cemevlerinde de camiler gibi beş vakit ibadet edilir miydi; demem o ki, bizim büfenin iş yapacağı kadar cemaat olur muydu?...

Bizim Aslı hanım, bana bir şey söyleyemedi. Ben o işlerden hiç anlamam dedi kadıncağız....Ben Aleviliğin ne olduğunu biliyordum elbette ama bu cemevleri sonradan ortaya çıkmış ve ibadethane isteği de son yıllarda dillendirilmeye başlanmıştı. Bizim bildiğimiz Alevilik bir tür tarikat idi ki onun yaşama yeri de Bektaşi tekkeleriydi.

Zaten bugün cemevlerinin bir Ergenekon projisi olduğunu söyleyenler de çıktı. Öyle veya değil, benim ilgilendiğim kısmı, cemevinin cemaati olacak mı, olmayacak mı meselesiydi.

Neyse... Cemevi tamamlandı ve aşıklı türkülü büyük bir törenle açıldı...Ben de o dükkanı alamadım. İyi ki de alamamışım çünkü o cemevini, her gün önünden gelip geçtiğim halde,  bir iki dışında hiç insan kalabalığı ile görmedim. Sadece iki cenaze dolayısıyla kalabalık  vuku buldu.

Yani, oraya büfe açsak haftasına kilidi vururmuşuz.

Bunları şunun için yazıyorum. Malum Müslümanlık dinin ibadethaneleri camilerdir. Cumhuriyet devrinde kapatılan tekke ve zaviyeler ise tarikatların yaşama mekanlarıdır. Bugün, özellikle siyasallaşmış Alevilerin cemevlerinin ibadethane olması hususundaki ısrarını  samimi bulmak çok zor.

Çünkü, İslamın ibadet olarak tanımladığı beş vakit namaz cemevinde değil camide kılınıyor.Cemevlerinde yapılan Semah'lar İslamın emrettiği ibadet değil, ancak bir Tarikat ritiüelidir... Tıpkı Mevlevi Semaları gibi...

Cemevini ibadethane statüsüne getirmek isteyenlerin bunun ardından Alevilik ayrı bir din olarak tescillensin isteği gelecektir...Samimi Alevilerin dikkatinden kaçan husus budur. Nitekim, Amerikanın Yahudi asıllı medya patronunun TGRT'den satın aldığı FOX Tv. sehven(!) Alevileri "gayr-i müslim" ilan etmeye başladı bile...

Cemevlerine ibadethane statüsü kazandırılması çabası, bu ülkeyi bölmek isteyenlerin işi gibi gözüküyor. PKK ırkçılığı ile bu ülkeyi bölemeyenler Aleviliği ayrı bir din yaparak bunu yeniden denemek peşindeler. Bu Hukümetin, Alevilerin diğer isteklerine sıcak bakarken ibadethane isteklerine karşı durması da herhalde bu sebepledir.

Aleviliği, Hak, Muhammed, Ali yolu olarak belleyen gerçek Aleviler için ibadethane camidir. Ama cemevleri de tıpkı Nakşi, Kadiri, Mevlevi tekkeleri gibi tasavvufi dergahlar olarak manevi arınma mekanları olabilir.

Bu tehlikeli oyun, çoğu açıkça Marksist olduğunu söyleyen ve hatta Alisiz Alevilik düşleyen kentli siyasallaşmış "Alevi"lerin farkında olarak veya olmayarak emperyalist oyunlarına alet olmalarlıyla oynanıyor.Bunlar sürekli Sünni düşmanlığı pompalıyor; sürekli Aleviliği siyasal emellerine alet etmeye çalışıyorlar. Bunlardan biri de dün Tweter'dan attığı izansız twet'le tüm Sünnileri sübyancılıkla suçlayan CHP'li Manisa milletvekilidir.

Kuran ortadayken, Hz.Peygamberin sünneti dururken, Hz.Ali'nin yolu bilinirken Alevileri İslamdan koparmak isteyenlerin oyununa gelinmemelidir.Camiler birliğimizin, dirliğimizin mekanları, Tekkeler de herkesin kendi arınma yerleri olmalıdır.Yolları hiç camiye ve cemevine düşmeyenlerin, siyasal amaçlı ,cemevleri ibadethane olsun, diretmelerine meydan verilmemelidir.

Sünni Alevi kardeştir; ayırmak isteyenler kalleştir!