Cep telefonu icat oldu, herşey değişti

Aşağı yukarı on yıl oldu, cep telefonu ile ilk tanışmamış.

O zamanlar blog resminde görüldüğü gibi, telefonlar ankesör gibi kocamandı

Yolda biri bir kadına sataştığı zaman, kadın hemen çantasından ankesör gibi kocaman telefonu çıkarıp, adamın kafasına vurduğu zaman, alimallah adam hastanelik olurdu. Hatta o kocaman telefonun darbesi ile ölmediğine dua ederdi.

O kadar ağır telefonları taşımaktan, bayanların çantallarının askıları kolay yırtılırdı.

Ayrıca o zamanlar, her bir telefon bir servet demekti.

En ucuzu 1000 dolar civarıydı. Kolaysa herkes alsın bakalım bu fiyata.

Yıllarca televizyon dizisinde Havuç takma isimli, kırmısı saçlı uşak, babasına telefon aldırmak içn yırtındı durdu. Şimdi ise cep telefonu olmayan çocukda kalmadı.

Okularda cep telefonu kameraları ile yapılan video çekimleri yap. Bunlar bir de internet sitesi youtube yayınlandı. Bir çok televizyon kanalının ana haber bültenine konu ldu. Bu da bir çok okul müdürü ve öğretmenin başının ağrımasına neden oldu. Onlarda çareyi okula cep telefonu getirilmesini yasaklamakda buldular.

Cep telefonu kullanıma girmeden önce şunlar yaşanıyordu:

Acil bir yere telefon etmeniz gerektiği zaman, mahallede eskiden bakkal, şimdi market denilen yerlerden telefon açmak için rica ederdiniz. Bundan sonrası tezgahdaki adamın insafına kalmıştır. Parası neyse vereceğim deseniz de bunların kimisi telefonu kullandırır, tezgah biizm görmemiz için telefonu tezgah altına saklar, sonra da "Marketimizde telefon yok"der. Siz de kös kös inanırdınız.

Bazen bir acil bir hasta olduğu zaman, saatlerce telefon başında beklenirdi.

Yolda ankesör varsa, jeton yoktur. Jetonunuz olur, ankesör olmaz. Ankesör buldunuz adam yada kız, sevgilisi ile konuşuyordur. Konuşmanın bitmesi yarım saat sürebilir. Jetonla konuşuyorsa bittikçe jeton atıyordur, kartla konuşuyorsa, tüm kartın bitmesini bekliyordur. Senin çok acele işin vardır, bu kişiler için hiç önemli değildir. Önemli olan kendisinin sevgilisiyle konuşmasıdır.

Evde çoluk çocugun varsa, bir yere gittiğin yerin zaman, eve telefon acarsın, gittiğin yerin telefonunu verirsin. "Gerekirse burdan arayın" diye.

İzne çıkarsın, izin geçireceğin yerin telefonunu, isin dilekçene bırakman gerekir. Ulaşmak gerekir, ulaşamazlar. Durum da acildir. Sen de 24 saat otelde, pansiyonda bekleyecek değilsin ya. Sorun çıkar. Senden sorumlu kişi müdür yada başhekim, "Niye telefonun yanında durmuyorsun?"diye fırça da atabilir.

Kaza olur, yol ortasında kalırsın, eve haber veremezsin. Onlarda çıldırırlar meraktan.

Bunlar cep telefonu sayesinde ortadan kalkan şeylerdir.

Bir de cep telefonlarının dezavantajları var.

Bir defa hava da, karada, her yerde bulunmama şansın yok. Yani evliysen, nişanlıysan kaçamak yaptıysan, yanında da biri varsa, onun yanında yalan söyleme şansın yoksa, cep teefonu tüm ilişkinizi bitirebilir. Bu durumlarda, cep telefonu kapatmak bile çare olmayabilir.

Akşam eve geldiğiniz zaman, karşınızdaki hemen cep telefonunuzu karıştırır; Arayanlar, arananlar, gelen mesajları, rehberi kontrol edebilir.

Birde her arayan seni, heryerde, her zaman bulur.

Bir defasında trafik kazası sonrası otopsi yapıyordum. Otopsi yapılan kişinin telefonu çaldı, mutlaka ki kazayı duymuş, telefonda "Babam" yazıyordu. Nasıl cevap vereceksin ki? Meşgule düşürüp, kapattık telefonu. Böyle şeyler de oluyor tabiki.

Birde bunların beyin kanseri yaptığı söyleniyor. Bunlarda olmasa daha iyi olurdu.