- Kategori
- Siyaset
CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun Danışmanlık Sorunundan Kaynaklı Ana Muhalefet Düzeyi
- Daha öncede ifade ettiğimiz üzere, CHP ciddiye alınabilecek düzeyde bir ana muhalefet partisi olma özelliğini taşımıyor.
- Geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Avrupa Parlamentosunda yapmış olduğu konuşmanın içeriği başlı başına ciddi bir soruna işaret ediyordu. İşaret ettiği sorun “Ana muhalefet” sorunuydu. Kendi halkından üç seçimde de onay almış bir siyasal parti liderini, diktatörlüğüyle nam salmış Suriye devlet başkanı Esad’la mukayese etmesi, ana muhalefetin ne denli stratejinden yoksun olduğunun göstergesiydi.
- Geçtiğimiz yıllarda bir televizyon programında Prof. Erol Katırcıoğlu ve Prof. Ufuk Uras’ın karşılıklı sohbetinde, “CHP’nin ciddi anlamda bir danışman sorunu” olduğuna dikkat çekilmişti. Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefet anlayışında ve geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosunda yapmış olduğu konuşmasındaki içerik, “danışman yokluğu” iddiasını fazlasıyla güçlendiriyordu. Oysa AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ın o denli çok yanlışları var ki şayet ana muhalefet partisinin stratejistleri bu yanlışları iyi bir metin yazarlığıyla birleştirip genel başkan Kılıçdaroğlu’nun eline verseler, bu gün AKP’nin yerinde yeller esiyor olurdu. CHP genel başkanı ve genel başkan danışmanları Avrupa Parlamentosunda yapması gereken en son şeyi yaptılar ve devirdikleri çam sonrasında, olmadık bir takım iddialarla bu devrilmiş çamı tekrar toprağa dikmeye çalıştılar.
- Neden bir ana muhalefet partisi, bu gün Esad’ı diktatörlükle suçlayan ki evet Esad bir diktatördür, bir başka eli kanlı diktatör olan ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından kırmızı bültenle aranan, hakkında tutuklama kararı verilmiş Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’i Türkiye’de el üstünde tuttuklarını dile getirmez? Avrupa Parlamentosunda Türkiye yöneticileri ve Ömer El Beşir arasındaki ilişkiler dile getirilmiş olsa Avrupa Parlamentosunun CHP Genel Başkanına söyleyebilecek tek bir sözü olabilir miydi?
- Neden bir ana muhalefet partisi, bir başka ülkenin iç işlerine karışarak var olan isyanın altına benzin döken Türkiye Başbakanı’nı Avrupa Parlamentosunda teşhir etmez. Türkiye yöneticilerinin iç işlerine bulaştığı Suriye sorunu sonrasında kendi ülkesinde birçok insanın ölümüne neden olmaları neden Avrupa Parlamentosunda CHP Genel Başkanı tarafından daha vurgulu bir tonda dile getirilmez?
- Suriye Devlet Başkanı Esad’ı diktatörlükle suçlayan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşları olan Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkeler Esad’dan daha mı az diktatörlükle yönetilen ülkelerdir? Neden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye yöneticileri ve Ortadoğu’nun bilinen diktatörleriyle girdiği ilişkileri Avrupa Parlamentosunda anlatma gereği duymaz?
- Neden Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın artık insanı çığrından çıkartacak düzeyde mezhepçi politikalar izlediğini dile getirmekten kaçınır? Neden Başbakan’ın toplum yaşamına ve tercihlerine ısrarla karıştığını dile getirmez ve bu yönde muhalefet etme gereksinimi duymaz? Başbakan’ın sırıtan düzeyde, kendi yaşam anlayışına ve kültürüne ters düşen yaşamlara karşı düşmanca ifadeler kullanması neden ana muhalefet partisinin dikkatlerine hiç takılmaz? Neden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, artık iyice kabak tad vermiş olan AKP ve Başbakan’ın uçtan uca savrulan politikalarından dolayı ciddi anlamda güvenilmez oldukları gerçeğini sağlam bir dil ve argümanlarla anlatmaktan kaçınır? Sadece Kürt Sorunu hususunda bile Başbakan Erdoğan’ın beş ay önce söyledikleriyle bu gün söylediklerinin taban tabana zıt söylemler olduğunu CHP Genel Başkanı ısrarla dile getirmiş olsa ve teşhir etmiş olsa Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Avrupa Parlamentosu dahil Türkiye’de dahi her hangi bir kesim bu söyleme tek laf edebilir mi?
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce Suriye Devlet Başkanı Esad’la olan muhabbetini dile getirmiş olsa bile, bu gün Türkiye ve dünya kamuoyunda bu eleştiriye burun kıvırabilecek birileri olabilir miydi?
- Zira Esad denen diktatörün son birkaç yılda diktatörlüğe meyle etmediğini, Suriye yönetimine baba-oğul düzeyinde ipotek koyduklarından beridir ki diktatörlüklerini dillere destan olduğun bütün dünya bilmektedir. Sanki bizim Başbakan Esad’ın birkaç yılda diktatör olduğuna kâni olmuş!
- Sadece şu verdiğimiz örneklerden dahi yola çıkılmış olsa, AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ne büyük çamlar devirdiği gözler önüne serilebilir. Ama dedik ya, “CHP’de ciddi anlamda bir danışman sorunu var” diye. Bu yapısıyla CHP’nin ciddi bir ana muhalefet partisi olma iddiası ciddiyetten uzaktır.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..