- Kategori
- Siyaset
CHP’yi zor günler bekliyor..

‘’30 Mart Yerel Seçimleri’’ üzerinden neredeyse 1 ay geçti, CHP hala yenilgi travmasından çıkamadı.. Öyle ki, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan sanki tek kale maç yapıyor, kafasına göre takılıyor, bazen sert bazen yumuşak oynuyor, canı ne zaman isterse gol atıyor, hatta zaman-zaman işi zıvanadan çıkarıyor ve dalga geçiyor..
Ne diyor?
‘’Şaşırtırım sizi ha, Ters köşe yaparım ha’’
Deniz Baykal döneminde en kızdığım söylem ve siyasi taktik neydi?
‘’Bizim iktidar olmak gibi bir derdimiz yoktur’’
İşte ‘Gandi’ dedik, işte şapka takarak ‘Karaoğlan’ dedik, işte iktidar için yeni bir umut dedik..
Ne zaman dedik?
2010-Mayıs ayında..
Ne zamana kadar?
2014-Mart ayına kadar..
Artık bitmiştir. CHP için yapacağı, en ufacık katkısı kalmamıştır.
Maalesef 2010 öncesine dönülüyor.
Nasıl?
‘’Yerimizi ve koltuğumuzu koruyalım, gerisi mühim değil’’ düşüncesi ve felsefesi CHP’de tekrar nüksetmiştir..
Yahu 2009 yılında 470 ilçede CHP Belediye Başkanlığı varken 2014 yılında 240’a kadar düşmüştür. 41 il genelinde oy oranın yüzde 5 civarındadır.. Hele Doğu ve Güneydoğu illerinde tamamen silinmiştir. Kendi memleketi olan Tunceli’de belediye başkanlığını kaybetmiştir..
Ehee daha ne olsun?
Hala bir genel başkan çıkar, ‘’başarılıyız, yola devam ediyoruz’’ diyorsa; bir parti için korktuğum ‘’koltuk ve yer kaygısı’’ ön plana geçmiştir..
Doğrusu nedir?
Sosyal demokrat düşünceyi özümsemiş bir siyasetçi; sorumluluğu üstlenir ve hemen istifa eder..
Edeni de engellemiş meğer.. Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Sayın Haluk Koç, 31 Mart günü onurluca istifasına sunuyor ama genel başkan kabul etmiyor..
Gerçi genel başkan siyasetten gelmiyor, malumunuz eski bir bürokrattır.. İşin kötüsü; siyasetten hiç anlamıyor, yanında da anlayanları tutmuyor..
Hem Aleviyim, hem de Kürdüm diyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, o kesimlere de siyaseti taşıyamıyor ve teveccühünü kazanamıyor..
Neden?
Alevilerle, Kürtlerle ilgili tek bir açılım söyleyebildi mi?
Hayır..
Ehee daha ne…
Bir genel seçim, bir yerel seçim yaşayan, benim hayalimdeki Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerden çıkar, başarısız olduysa; hemen istifasını sunar, olağanüstü kurultay için kongre takvimini başlatır, herkes de bravo der.. Zaten tüzüğe göre normal kongre süreci Nisan-2014 ayında başlaması gerekiyor..
Ama gel gör ki, ‘’yok cumhurbaşkanlığı, yok genel seçimler’’ deyip kongreyi 2015-Haziran sonrasına bırakacaktır.. Kısaca koltuğunu ve yerini koruyacaktır.
Ha bu böyle sürer mi?
Asla! Nasıl fizikte ‘’boşluk kabul etmez ve mutlaka doldurulur’’ kuralı işlerse, siyasette de öyledir, zamanı gelince Türkiye’deki sosyal demokrat parti ve siyaset boşluğu mutlaka dolacaktır. Amma CHP bölünür, amma dışarıdan oluşur..
Son söz: CHP’yi zor günler bekliyor…