Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '09

 
Kategori
Siyaset
 

CHP

CHP
 

CHP

Şu yerel seçimlere hızla yaklaştığımız günlerde böyle bir yazıyı kaleme almak, doğrusu hiç istemezdim. Görüşlerine, düşüncelerine saygı duyduğum bir çok arkadaşın ağzından yıllardır dökülen bir cümle var.”CHP den bir şey olmaz.” Onların hangi beyin fırtınaları, hangi düşünceler, hangi analizler sonucu içinden kendilerinin de çıkamadığı durumlardan kurtulmak adına böyle bir söylemde bulunduklarının farkındayım. Hak da vermiyor değilim. Ancak CHP karşıtı siyasi görüşü savunanların da bu söylemi dillerinden düşürmemelerine şaşıyorum. İki hafta önce konuştuğum biri ile aramızda şu konuşma geçti.

- CHP den bu ülkeye hayır gelmez, dedi.

- Neden?

- Şimdiye kadar bu ülkeye ne faydası dokundu ki?

O na CHP nin Türkiyenin ilk partisi olduğunu, eğitim, ticaret, sanayi, sağlık aklına ne gelirse hepsinin temelini attığını, bu gün sata sata bitirilemeyen ülkenin güzide kuruluşlarının hemen hepsinin kuruluşunun o dönemde olduğunu, tek partili dönemden çok partili döneme geçerek bir anlamda bu günkü partilerin ebesi olduğunu anlattım. Kafasını kaşıdı. Bu sefer,

- Baykal başında iken bu partiden bir şey olmaz, dedi.

****

CHP, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin ilk partisi idi. İçinde siyasi yelpazenin her kesiminden insanları barındırıyordu. O dönem Atatürk’ün güçlü kişiliği sayesinde parti içindeki uç görüşler bir ölçüde kendi özlemlerini bir yana bırakıp, bir yandan yüzyıllardır geri bırakılmış, istiklal savaşında düşmanlarca yakılıp yıkılmış olan ülkeyi kalkındırmak adına çalışmışlardır. 1923 Türkiyesini 1938 Türkiyesine taşımak böylesi bir beraberliğin, çalışmanın sonucu olabilir ancak.

Atatürk’ün ülke yaşamına getirdiği bir çok yenilikten en önemlilerinden biri kuşkusuz din ile devlet işlerini birbirinden ayırması, halifelik makamını kaldırmasıdır. En azından son ikiyüz yıldır din olgusunu halk üzerinde büyük bir baskı unsuru olarak kullanmış, bu sayede büyük rant, itibar, rahat hayat elde etmiş olan bir kesim vardı ki, Atatürk sağ olduğu sürece seslerini çıkaramamış, ama o keyifli günlerin özlemini çekmiş, yeniden o günlere dönme planlarını hep yapmıştır.

1938 de Atatürk vefat ettiğinde dünyada hava yeniden bulanmaya başlamış, başta Almanya olmak üzere bir çok ülke tarafından ikinci dünya savaşının tamtamları çalınmaya başlamıştır. CHP Hükümeti gerekli önlemleri almış, daha yakın bir zaman önce savaşlardan inanılmaz acılar çeken Türk milletini savaşın dışında tutmayı başarmıştır. Sırf bu bile bu gün yaşı 60 civarı olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, en azından büyük bir bölümünün varlık sebebidir. O dönem başta işbirlikçi bir hükümet olsaydı savaşın dışında kalabilirmiydik, bilemiyoruz.

Dışında kalmayı başardığımız zor savaş yılları, din söylemi ile halk üzerinde yeniden itibar ve tahakküm sağlamak isteyen kesim için iyi bir fırsat olmuştur. Çoğunluğu cahil köylerde olmak üzere, savaş yüzünden alınan önlemleri çarpıtarak, hükümetin dinsizliğini halka anlatılarak, tebalıktan yeni çıkmış, halk olmanın bilincine tam olarak ulaşamamış insanlar arasında büyük bir taraftar kitlesi oluşturulmuştur.

1950 de iktidara CHP nin içinden çıkarak gelen DP nin yaptığı baş icraat, CHP nin iktidar dönemini kötülemek, rahmetli İsmet İnönü’ye saldırmak olmuştur. Ne vefa değil mi?

O yıllardan itibaren üstü kapalı olarak (açıkca yapmaya cesaret edemezlerdi) Atatürk önemsizleştirilmeye çalışılmış, CHP hep kötülenmiştir.

Kötülenen: yeni kurulan, adeta her şeye sıfırdan başlayan, sırtında o dönem için çok büyük bir Osmanlı hükümeti borcu olan, hemen hiçbir dalda ne sanayisi, ne yetişmiş elemanı olmayan, ikinci dünya savaşına bu ülkeyi sokmamak başarısı gösteren bir CHP.

Kötüleyen: Dünyada hiçbir itibarı kalmamış, ülkeyi borç batağına saplamış, ABD ve AB nin şamaroğlanı olmuş bir zihniyetin temsilcileri..

***

Bu günkü CHP tabiiki o günkü CHP değildir. Hataları yok mudur? Tabiiki vardır. Ama ne olursa olsun o partinin temeli Atatürk ilke ve inkilapları ile yoğrulmuştur. Bu gün CHP nin seçmenlerini araştırdığınızda büyük bir kısmının o dönemleri az çok okumuş öğrenmiş, Atatürk ilke ve inkilaplarına yürekten bağlı kimseler olduğunu görürsünüz. Zaten 60 yıla yakın bir süredir bu partinin ve zihniyetinin sürekli karalanması ve aşağıanmasının sebebi budur. İçlerindeki korkudur.

Bunca yıldır süregelen işbirlikçi propaganda ve eğitimin ardından yeniden Atatürk düşünce ve icraatlarını örnek alacak bir partiyi kurup, mevcut ortamda yüceltip iktidara taşımak muhakkak ki çok zor. Ama ortada en azından mayası o olan bir parti var. Yöneticiler mi beğenilmiyor? Değiştirilebilir. Politikalarda bir sapma mı var? Düzeltilebilir.

Gün bu gündür. Benim fikrim: Bu günkü yönetim zihniyetini, yeniden Atatürk ilke ve inkilaplarının düstur olacağı bir yönetimle değiştirmek isteyen herkes CHP de toplanmalıdır. İçleri vatan ve millet sevdasıyla dolu, Atatürk milliyetçisi olduğunu kesin bildiğim bazı dostlarımın “CHP den bir şey olmaz” sözleri mevcut zihniyete hizmettir diye düşünüyorum.

Esen kalın.

25/01/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..