Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '19

 
Kategori
Edebiyat
 

Cibranî-26 (Bilgi-e-)

Muhammed’den (s.a.v)  sonraki birkaç bin yüzyıl sonraki yılların birinde Batı ormanlarını görüp öğrenmeye giden ormnlar kralı aslan uzun bir süre kaç olduğunu sayamadığı yıllarca burada kalmış, bilgisini genişletip önemli bir karar alarak Doğu ormanlarına dönmüş. Sessiz ve kutlamasız bu dönüşden sonra dinlenen aslan diğer hayvanların arasına giderek vaziyet tespitine çalışmış. Güneş doğduktan kısa bir zaman sonra bir hayvan topluluğunun arasına girerek seyreylemiş.

Toplanmış bu Hayvanlar gurubu içinde zürafaya profesör, hunefsalara prof. doçent dr., yarasaya yard. Doç. Dr. Diye hitab etmeleri özellikle dikkatini çekmiş.  Sade bunlara değil bir çoğuna ve çocuklarına da böyle ünvanlar vermiş olmalarına şaşırmş. Bu sırada sessizce çabalayan karınca dikkatine çarpmış ona

“Senin allâmelik kasacağın ünvanın yok mu” demiş .Kendi ünvanını gözünde büyütmemiş olan zaten büyük olan karınca alaylı “aman aman uzak olsun” demiş ve yoluna devam etmiş. Bu cevap ile şaşkınlığı daha da artan  aslan aklındaki soruları dile getirerek evvela zürafa’ya “A zürafa, pek iyi güzel ufukları görürsün amma yer altına vakıf olan köstebek değil midir neden az evvel konuşurken her konuyu ben bilirim dedin.” Zürafa cevap vermiş “ben profesörüm, profesör olmak demek her konuya hakim olmak demek, yerin altına girmeme gerek yok, sefil köstebek benden iyi mi bilecek, lütfen saygılı ol aslan” demiş. Aslan bu cevap ile dumura uğramışsa da sineye çekmiş. Bu kez Öküz’e demiş “A öküz ya sen, az evvel nasıl kedinin en iyi bildiği fare avlama üzerine bilgi verdin, sen nereden bilirsin acep ot fazla mı geldi?” demiş. Öküz “ben görürüm bilirim kedinin ne yaptığını, neden ben yapmayayım ki ben doçentim” demiş. Dumura uğrayan  aslan en fazla Hunefsa’ya şaşırmış zira o tüm çocuklarına unvan dağıtmışmış. Hunefsa Aslan’a “bilirsin âlemde dal çok, mesela insan, ayı,kuş…  veletlerimin her biri bir dalda uzman. Eşim de eski orman muhafızlarından maymundur, bilir misin?”

Aslan hunefsa ailesinin kokuların etkisi dolayısıyla normalin ölçüsünü yitirdiğine hükmetmiş ve İyiden iğrenmiş, diğerlerini dinlememiş  karıncanın çırağı olan ufak kedi aslana “insanlar arasında görece yeni ünvanlara özeniyorlar, kendilerini bil’meyi hayvanca yorumluyorlar” demiş. Bu söz üzerine Hayvan kurumu başkan yardımcısı olan balık, ahbabı kelaynağın seviyesiz saçmalamalarına cevap verip, sefil maksadına boyun eğmemesine içerlemişliğinden ve bu sözlerin ne anlama geldiğini bilip kavramaktan uzak “edepsiz” diye haykırmış çırağa. Aslan ile karınca girip araya çırağı daha fazla muhatap kılmamışlar bilgisi-hafızası noksan balıkla. Balığın hükmü var, edebi yokmuş hayvan kongresinde çırağın azığını öküze tahsis etmiş sonraları

Aslan bu topluluktan uzaklaşmış ve haberci kuşların Batı ormanlarına kadar methini getiren koala’nın yanına gitmiş. “Ünün Batı ormanlarına ulaşmış koala tebrik ederim lakin aklıma takılan bazı hususlar var” demiş. Koala kasıla kasıla, anlatıda ünlü olduğunu unutmuşçasına her konuda allâme olduğunu söyler havasıyla:

“Sor elbet aslan, her konuda bilgim vardır benim, hükmüm mükemmeldir” demiş. Aslan:

“A  koala sen en iyi ağacın gövdesini  bilirsin, nasıl oldu da yaralı ceylanın hissettiklerini, baykuşun gece deneyimlerini, hunefsanın koku bilgilerini anlatabildin, kendi deneyimlerini anlatsan daha iyi etmez onların söz hakkını onlardan birine bırakamaz mıydın” demiş. Koala:

“Tahayyül ettim, empati kurdum, duyduklarımı anlattım, mış gibi yaptım, haberci kuşların evvelki anlattıklarından faydalandım ve oldukça güzel anlattım” demiş. Aslan  “peki o halde karşı karşıya gelip konuşmuş  şövalye ile gazi’nin konuşmalarını nasıl tahayyül  edip “ikimizi de kandırmışlar” dedirtebildin? Bunu  sen mi akıl edebildin, tarihin onca gazisi, şövalyesi hiç mi düşünmemiş, inançları bu kadar mı yüzeyselmiş de sen hiç sahip olmadığın bu tutkuların sahipleri adına bunca yüzeysel hüküm verdin. Haydi sen verdin, peki haberci kuşlar nasıl senin bu hikayelerini yedi düvele yaymayı kabul etti? “demiş.

“Kıskanıyor musun aslan” demiş koala. Eklemiş “haddini aşma” Anlaşma yaptım haberci kuşlarla. Onlar benim öykülerimi yayar ben onların istedikleri dışında düşünce beyan etmem. Üstelik dahası da var lakin bu senin işin değil.

Aslan koala’dan da uzaklaşmış. Halbuki Batı ormanlarından gelirken krallığı bırakacağını her hayvan gurubunun kendi layıkları arasında ehline yönetim uygulamak için özerklik kararı alacağına dair karar almışdı. Aslan ormanın en uzak kuytusına çekilip ömrünü orada tamamladı..

 

 
Toplam blog
: 231
: 52
Kayıt tarihi
: 04.10.17
 
 

Gelmiş, gider. Görür, seyreyler, anlam çıkarır. Yazdıkları kalbinden taşanlar aklından uçuşanlard..