- Kategori
- İstanbul
Çilek ağacı
ne yolumu, ne yüzümü, ne kederimi, ne zenginliğimi bilirsin hayat..hep sandın..
Kaçtım, kurtuldum mu? Nedir bu huzurlu nefes..Üç güncük, beş güncük! Hep mayınlı topraklarda mı bulacağım kendimi ki, İstanbul'un dikenli tenlerine yapışmış diyaframımı çalıştırıyorum. "Heh hee..yakalayamazsınız beni" diye nanik yaparken mayınlara..
Akıllı misali korkarken, deli gibi atlıyorum çilek dalından
Çileğin ağacını bilir misin?
Öylesine yüksekten çakılıyorum ki
Canımın acısından yanıp tutuşacağımı bile bile
Yerin dibinde, nefessiz kalıp
Üç güncük- beş güncük hortumdan nefeslerle
Bölüyorum kaçışlarımı..
Yüreğimle, beynimle, ellerim, gözlerim, dilim, ayağımdaki ojelerle öyle çok konuşuyorum ki! "Nereden bu eşelenmiş uçurumlar, aklım ne istiyorsun, yüreğim ne bekliyorsun yardan" diye..
...
Yorgun gitmek istemiyorum Hayat..
Gittiğim yerde dinlenmeyeceğim diye, yorulmak istemiyorum!
Çilek dallarını çok sevdiğim için Sevmiyorum..
http://www.youtube.com/watch?v=SdC8IAwEkZc