Çın, çın, çın...

Ne kadar üzücü şeyler yaşadık bu sene. Bir sürü tatsız olay. Zaman her şeyin ilacı. Hep böyle diyerek avunmuyor muyuz zaten? Yitip giden şeylerin ardından iyi ki yeni umutlarımız var.

***

Çın, çın, çın…Oyuncak çan seslerini seviyorum. Havaya mutluluk titreşimleri yayıyor. Şu ağaç süsleri ne kadar da güzel! Top şeklinde kocaman şekerler gibi. En sevdiğim renkler elma gibi parlayan kırmızı ve yeşiller. Araya gümüş ya da altın sarısı da eklenince harika görünüyor. Birkaç tane de yıldız eklemek gerek, hani yıldızımız parlasın niyetine. Renklerin ve seslerin uyumu beni heyecanlandırıyor. Çın, çın, çın…

***

Noel babanın bizimle ilgisi yok ama çok sevimli. Bana göre rüyalara giren aksakallı dededen hiçbir farkı yok. Hem çocuklar da seviyor.

Geçmiş yıllarda aldığım oyuncak tahtadan aksakallı Noel baba çok rağbet görmüştü mesela. Altındaki ipi çektiğinde ellerinin ve ayaklarının oynadığı bir mekanizması var. İp tutanın elinde kalmasın diye her çocuğa karşısına geçip, sadece bir dilek dilemesini ve ipi bir kez çekmesini söylemiştim. Gizlice birkaç dilek daha dileyen olsa da bu yöntemle bu güne kadar sağlam kaldı. Küçücük tahtadan oyuncak asılı olduğu yerde çocukların mabet yerine dönüp sayemde oyuncaklıktan çıkıp bir anlam kazandı.

***

Plink, plink, plink… Yanıp sönen ışıklarımı da çok seviyorum. Camın önüne koydum onları. Işıkları kapatıp, saatlerce seyredebiliyorum. Göz kırpıyor, renk değiştiriyor, birden hepsi sönüp sonra şaka yaptım dercesine tekrar yanıyor. Kafamdaki düşünceler gibi sürekli hareket ediyor. Plink, plink, plink…

***

Minicik bir plastik çam ağacım var. Bir çiçekçi hediye etmişti. Üzerinde her tür minyatür süsü, hediye paketi inciği boncuğu da var. Kendisi küçük ama verdiği his koca bir çam ormanını süslemiş gibi. Ufak tefek hediye gelince pek bir sevinip, onun yanına koyuyorum hemen.

Kapıya asılı bir de dilek çorabım var. Onu da içinde bir çikolata ile arkadaşım hediye etmişti. Çikolatayı afiyetle yedik, bu sene içi boş. Biri süpriz yapıp doldursun da sevineyim.

***

Akşamları eve gidip, bu masalsı dekoru seyretmeyi çok seviyorum. Huzur veriyor.

Senden ümitliyim yeni yıl, hepimiz için geçen yılın sıkıntısını sen silecek gibisin. Bu nedenle aceleci davranıp, hepimiz adına şimdiden bir sürü şey diliyorum ama edepsizlik edip kendime biraz fazladan diliyorum.

Şimdi dekora nazır bir koltuğa ilişip, tarçınlı-zencefilli kurabiye ve mis kokulu bir kahve zamanı… Verdikleri ortak tadın mutluluğu ile yeni yıldan beklentileri düşünerek hayal etme zamanı.

Siz de bir kurabiye almaz mısınız? Çın, çın, çın… Şimdiden iyi yıllar… Plink, plink, plink …