Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '06

 
Kategori
Oyuncaklar
 

Çin malı hediye almayın! Aldırmayın!

Çin malı hediye almayın! Aldırmayın!
 

Muhtemelen Noel' de, Anneler günüde, Sevgililer günüde yahudilerin işi. Neden derseniz? birşeyler satmak için yılın en zor zamanları bunlar. Kar, kış, tatil, Okullara ara verilmiş, herkes bir yere gitme derdinde. Mayıs, Haziran desen satıcılar için en ölü aylar. Böyle özel günler olunca ama. Ayaklarımız bizi Kapitalizmin mabetlerine sürüklüyor.

Çin son yıllarda uyandı. Çin uyandı ama Dünyayı uyku tutmayacak artık. Gerek insan gücü fazlası, gerek dışa bağımlı olmayan özgür iç politika ve despot yöntemlerle ; hem kalkınıyor hem de dünyayı ucuz mala boğuyorlar. Bize kıl, yün, tüy diye kafa tutan Avrupa; her konuda bize rahmet okutacak Çin'e insan hakları, hayvan hakları ve diğer olumsuz uygulamalarına rağmen hiçbir şey yapamıyor. Ne yaparsınız? Dünyayı yöneten tarikatların Allah'ı : para, para, para.

Bu günlerde hangi alışveriş merkezine giderseniz gidin oyuncak kedi, köpek ve hayvanlar göreceksiniz. Çin malı çantalar, süs eşyaları, hediyelik eşyalar çok ucuz. Çünkü üstlerindeki malzeme gerçek kedi ve köpek derisi. Öldürdükleri kedi ve köpeğe para vermedikleri için her yerde onlar var.

Bir gün akşam vakti elimde kumanda kanallar arasında en sıkıcı olandan az sıkıcı olana doğru yol almaya çalışıyordum. Alman ZDF kanalında ağlayan iki kadın görünce durdum. Televizyona bakarak ağlıyorlardı. Televizyonda Çin'de bulunan bir imalathanenin çekilmiş görüntüleri vardı. Öyle gizli çekim falan değil. Çinliler hem sırıtıp hem gezdiriyorlar.

O seyrettiklerimi hiç seyretmemiş olmayı isterdim. Ama oldu bir kere. 10 cm. yüksekliğinde tel kare kafeslere doldurulmuş yüzlerce kedi. Kediler birbirlerini yalıyor. Yüzlerinde korku bir resim gibi. Kediler çok korkunca birbirlerini öyle yalar. ''Korkma canım, korkma belki bir umut kim bilir?'' diyerek. Köpekler aynı şekilde doldurulmuşlar üst üste.

Sonra kediler ve köpeklerin derileri soyulmuş. O deriler dikilerek battaniye gibi yapılıyor. En nihayet! oyuncak, hediyelik eşya olmak üzere bir yerlere gidiyorlar. Medeni Batı, Amerika ve bizler o öldürülmüş hayvanların derilerinden hediyeler alıp, çocuklarımıza veriyoruz'' Bak! ne şirin değil mi?'' Hiç de şirin değil canına yandığımın, hiç de şirin değil.

Para eden herşey hızla tüketiliyor. Kanada'da beyaz foklar. Kutuplarda beyaz ayılar. Afrika'da dişleri için filler, ellerinden kül tablası yapmak için goriller, orman köylüsü aç kalınca maymunlar, uzak doğu, çin ve yeni yerlerde kedi ve köpekler para için öldürülüyor. Dünya'da fuhuş giderek tırmanıyor. Para'ya tapan sapıklar çocuk, kadın, erkek demeden sömürüyor. İnancı olmayanın önünde son engel nedir? ne engeli canım.

Çin malı eşya almayın. Hele o hediyelik eşyalardan hiç almayın. Aman canım biz alsak ne olur almasak ne olur derseniz. Çok şey olur, hem de çok şey. Nasıl ki tüm yerler doluyken özürlülerin parkına park etmeyip, yarım saat dolanıp en uzak yere bırakıyoruz arabamızı. Ama yürürken insan olduğumuz için huzurluyuz . Bu iş de öyle. Biz karşısında olmalıyız.

Hz. İbrahim'i yakmak için Nemrut dört yandan odun, ağaç, talaş ne varsa toplatıyormuş. Devasa bir ateş yakıyorlar orta yerde. O sırada bir karınca bir damla suyu almış taşıma derdinde. Karga , ağzındaki dalları emir gereği götürürken '' sen o damlayı götürsen ne olur götürmesen ne olur'' diye kıkırdamış. Karınca durup şöyle bir bakmış kargaya'' Ne tarafta olduğumuz belli olsunda varsın bu damla ateşi söndürmesin'' demiş. Bizim ne tarafta olduğumuz belli olsunda, bu hayvanların ahıda çıkar bir yerlerden inşallah.

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..