- Kategori
- Güncel
Çırpınırdı Karadeniz
Size gerek ezgisini gerek sözlerini çok iyi bildiğimiz bir türkü olan “ Çırpınırdı Karadeniz” in hikayesini anlatmak istiyorum. Çırpınırdı Karadeniz şiiri, 1914 de Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’na girmesinin ardından Rus Ermeni işgali altındaki Azerbacan’ı kurtarmak için gönderilen Ecdat Osmanlı Kafkas Ordusu için yazılmış bir şiiridir. Türk askerinin fedakarlığı anısına kaleme alınmıştır. Şiirin bestakarı Üzeyir Bey’e o zor günlerde besteyi çalarken sorarlar.
“Üstat böyle şeyler yazılır mı? Adamı sürerler, hapislerde çürütürler, belki de asarlar”
Üzeyir Bey “Evet! Dostum deliyim. Burada bulunanların hepsi de delidir. Vatanının, milletinin, namusunun delisi,” der. Bunu bilir tüm dünya ve unutturmak isterler ince ince kuyular kazarlar. Kahramanlarımızı ve fedakar ecdadın aziz hatırası bile korkutur onları. Diriliş deriz ya son zamanlarda bu bile rahatsız eder onları. Kutlu dava dedikçe irkilirler “hasta adamı hayal eder” ümitleri. Bunu bilip hem ecdada hem tarihe yani öze sahip çıkmalıyız. O dönem Bakü’de bu kadar korkularak bestelenen şiirin sözleri şuydu:
Çırpınırdın Karadeniz bakıp Türkün Bayrağına
Ah diyerdim heç ölmezdim düşebilsem ayağına
Ayrı düşmüş dost elinden yıllar var ki çarpar sinem
Vefalıdır geldi giden yol ver Türk’ün bayrağına
İnciler dök gel yoluna sırmalar diz sağ soluna
Fırtınalar dursun yana selam Türk’ün bayrağına
Hamidiye ve Türk kanı hiç birinin bitmez şanı
Kazbek olsun ilk kurbanı selam Türk’ün bayrağına
Dost elinden esen yeller bana şiir selam söyler
Olsun bizim bütün eller kurban Türk’ün bayrağına
Bu şiirin yazarı kim mi? Azerbaycan milli marşınında yazarı olan Ahmet Cevat Bey tarafından yazılmıştır. Ahmet Cevat Bey aynı zamanda Çanakkale, Kars Ardahan Sarıkamış cephelerinde de savaşmış Osmanlı topraklarının müdafasında hizmet etmiş bir vatan sevdalısıdır. Ahmet Cevat Bey, Stalin tarafından “Türk casusluğu ve Türklere yardım etme” suçlamasıyla, kurşuna dizilmiştir bir kahramandır. Şimdi anladınız mı neden Kerkük’te, Musulda, İdlipte, Filistin’de Halep’te, Azaz’de bir bomba düşünce neden canımız yanıyor ve denen içimiz acıyor. Oralarda hala bu türküyü söyleyen “Vefalıdır geldi giden, yol ver Türk’ün bayrağına” diyen nefesler, kardeşlerimiz var. İnanıyorum ki Son kale Türkiye mahşere kadar ay yıldızlı bayrağını sallandıracak bu semalarda ve Allah’ın ordusu olarak son nefesine kadar müdafaa edeceğiz mazlumların ve İslam aleminin hakkını.
Sağlıcakla kalın.