- Kategori
- Gündelik Yaşam
Cmylmz'ca
İlk staj zamanımda tam anlamıyla tanımıştım Cem Yılmaz'ı...
Mesai arkadaşım Cenk'in, gerek tavırlarının gerekse konuşma tarzının benzemesi ile bir hayranlık başlamıştı ona karşı... Her sabah Cem Yılmaz espirileri ile karşılardı bizi...Ve bir insan bu kadar mı hayranı olur sevdiği insanın?
Evet ancak bu kadar hayranı olur...
Abartmıyorum, her espirisini harfi harfine ezbere bilirdi... Yanılma payım %1 denecek kadar az.
Onun bu sevgisi bana da aşıladı ''CemYılmaz'' sevgisini.
Gizliden cd'lerini aldım. İzledim, ezberledim, güldüm, güldüm... İş yerinde bir süre sonra karşılıklı espiri yapar olduk Cenk'le.
Zaman geçti...
Ve Cem Yılmaz'ın geldiği nokta; eksilmeden artan bir performans...
En son gösterisini geçen hafta iki gün ara ile iki defa izledim. Tam bir halk adamı, halk sevdalısı, iyi bır GÖZLEMCİ... Dilinden çıkan her söz eksik yanı olmadan, insanlarımızın harfi harfine yaşadıkları gerçekler... Ağzını açıp 'A' demesiyle salonda kahkaha fırtınası başlıyor...
Önce uzaktan seyredip ''bu halk galiba abartıyor'' demeden, sende o kahkahanın içinde buluyorsun kendini. Kadın-erkek arasındaki ilişki ancak bu kadar net, komik ve kırmadan aktarılabilir karşı tarafa. Beyin öyle bir çalışıyor ki;
''yok artık bu espiri de nerden çıktı?'' diyorsun. Geçişler süper, mimikler süper...
Hem bayan hem erkek kılığında ve zerre şaşırma yok...Gerçekten gösteri boyunca üzüntüye dair hiç bir şey kalmıyor insanda. Sonrası ise tamamen sizin kendinizi yenmenizde.
Yetişkin insanların mutlaka izlemesi gerektiğini düşünüyorum...