- Kategori
- Bebek - Çocuk
Çocuğunuzun en yakın arkadaşı

Evcil hayvanların insan hayatındaki önemi çok büyüktür kuşkusuz. Bebeklikten itibaren oyuncak hayvanlarla kurmaya başlarız aramızdaki bağı. Bazısı bir ayıcıkla, bazısı bir fille, bazısı bir kediyle yakın arkadaş olup ilk sırlarını onunla paylaşır, kızgınlığını ve huzursuzluğunu onunla giderir, mışıl mışıl uykuya ona sarılarak dalar. İşte evcil hayvanlar da zamanı gelince çocukların hayatında aynen oyuncak hayvanlar kadar etkili olacaktır.
Bu konuda insanlar ikiye ayrılmış durumdalar. Halbuki her çocuk küçükken gördüğü hayvana merak ve sevgiyle koşmaz, ona dokunmak, onunla iletişim kurmak istemez mi? İster tabii ki. Ama genellikle izlenen sahne, "Dur yaklaşma, dokunma. Pis o. Uzak dur!" sahnesidir. Çocuklarımızı korumak adına zararsız olanlarından bile uzak tutmak isteriz hep. Ya da biz hayvan sevmiyorsak çocuğumuzun da hayvan sevmemesi gerektiğini düşünürüz. O istese de asla eve bir hayvan getirilemez. Çünkü biz sevmiyoruz ya da korkuyoruzdur.
Asıl çocuk hayvan ilişkisinde düşünülmesi gerekenler bu evcil hayvanların çocuklarımıza getirecekleri faydalardır. Tabii zararlı yönleride var ama önlem alınmadığı taktirde zararlı oluyorlar. Önlem alınınca evinizdeki herhangi bir eşyadan daha zararlı ya da mikroplu olmuyorlar.
Hayvanla büyüyen bir çocuk insanlarla sosyalleşmenin ilk provalarını onunla yapabilir. Mutluluğunu, mutsuzluğunu, kızgınlığını ona bağırarak, ya da onunla oynayarak paylaşabilir. Ona bakıp onu besleyerek, birine yardım etme duygusunu tadıp, ona sahiplenerek bağımsızlık duygusunu keşfedebilir. Çocuk beslediği hayvana bir şeyler öğretirken, taklit ederken, kendi de farkında olmadan bir sürü şey öğrenir. İnsan olmanın temeli olan sevme, paylaşma, korumak gibi duyguları öğrenir en önemlisi. Çocuğunuz tabiki de sadece hayvanlardan öğrenmeyecektir bunları ama kuşkusuz çokta yardımı olacaktır bir hayvan beslemesinin. Çocuğunuzun daha saygılı, mutlu, sosyal olmasını istiyorsanız hayvanlarla olan bağını lütfen koparmayın. Evinizde besleyemeseniz bile, onlara hayvaların zarasız, dost canlılar olduğunu anlatın.
Tüm bu olumlu şeylere rağmen tabi ki bazı durumlarda bazı çocukların evcil bir hayvanla aynı ortamda bulunması sakıncalı oluyor. Hayvanlardan insanlara bazı hastalıklar bulaşabiliyor. Bu hastalıklar doğrudan temas, ısırık, solunum yolu ile, hayvanların dışkılarında bulunan parazitlerle geçebiliyor. Ama doktorların dediğine göre mikropları kirli su ve gıdalardan alma olasılığımız hayvanlardan alma olasılığımızdan daha fazla. İşte bu noktada şu ortaya çıkıyor, bebek olan evde hayvan varsa enfeksiyonlardan korumayı bilmek ve bir veteriner hekime danışarak, hayvanın rutin kontrolünü ve aşılarını yaptırmak gerekiyor. Eğer aşıları ve kontrolü düzenli yapılıyorsa geriye bir tek fiziksel travma denen, tırmalama ıssırma gibi olaylar kalıyor. Onunda aşıları var zaten. Bir de evde hayvan olmaması gereken bir durum var ki o da alerjik bünyeler. Eğer çocuğunuzda hayvan tüyüne karşı alerji varsa yapılacak bir şey yoktur. Sokaktaki hayvanlardan bile korumak gerekir o zaman. Doktorlar evde hayvanla büyüyen çocukların alerji olma risikinin daha az olduğunu söylüyorlar.
Sonuç olarak evde beslediğiniz bir hayvan varsa çocuk yapmayı ertelemeyin, ya da çocuk olunca onu sokağa atmayın, bırakın beraber büyüsünler. Emin olun bir çoğuna göre daha sağlıklı olacaklardır.