Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Psikolog Kadir Burak Salimoğlu

http://blog.milliyet.com.tr/psykoterapist

28 Kasım '14

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Çocuklarda alt ıslatma

Çocuklarda alt ıslatma
 

Alt ıslatma problemi sık karşılaşılan yaygın bir problemdir. Ebeveynlerin başetmekte zorluk çektikleri, şifalı otlardan, doktorlara ve çocuk psikologlarına kadar çalınmadık kapı bırakmayan sıkıntılı bir durumdur. Çocuk açısından bakıldığında ise nasıl bir psikososyal arka planı olursa olsun, ebeveynlerin aşırı tepkileri sonucunda çocukların rencide olmaları, özgüvenlerinin yıkılması, kusurluluk inançlarının yerleşmesi gibi olumsuz yaşantılarla karşılaşırız.  Alt ıslatma probleminin nedenleri ile ilgili olarak uzmanlar tarafından ortaya koyulmuş fikirlerin ortak noktası, bu problemde genetik faktörlerin etkisi olduğu kadar asıl önemli faktörün çocuğun ailesi ve yakın çevresi olduğudur. Genetik faktörlerin alt ıslatmada önemli bir etken olduğu ortaya koyulmuştur ancak genler üzerinde yapılan çalışmalara bakıldığında genlerin nasıl bir etkisinin olduğu açık bir şekilde henüz tespit edilememiştir. Alt ıslatma problemi olan çocukların yaşam hikayeleri incelendiğinde, aile geçmişlerinde büyük oranda benzer alt ıslatma örneklerine rastlanmaktadır.  Genetik faktörlerin etkisi araştırıladursun, çözüm açısından bakıldığında bugün genetik değil psikolojik çözümlerin etkili bir şekilde kullanıldığını görürüz. Çünkü alt ıslatmada  genetik etkinin yanındaki en büyük faktör psikososyal çevredir. Psikolojik anlamda sağlıklı bir aile ortamının, normal bir tuvalet eğitiminden sonra alt ıslatma problemini ortaya çıkarmayacağı söylenebilir. Elbette bireysel örnekler dikkate alınmacak olursa istisnalarla karşılaşılacaktır.  Aileler için alt ıslatma probleminin ne zaman tedavi edilmesi gerektiği ile ilgili olarak bir tanımlamanın yapılması yerinde olacaktır. Çocuklar yaklaşık olarak 2 yaş civarında tuvalet eğitimlerini tamamlar ve arada sırada altlarına (gündüz ya da gece) kaçırma gibi davranışlar gösterebilirler. Bu davranışın hastalık sayılabilmesi için ne kadar zamanda bir olması gerekir diye bakıldığında şunları söyleyebiliriz: Bugünkü tanılama kriterleri açısından, 5 yaşından büyük, en az ardarda 3 ay boyunca, haftada en az 2 kere alt ıslatma davranışının görülüyor olması ve okul veya çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevre içinde belirgin problemlere neden oluyor olması gerekmektedir. Eğer anne babalar böyle bir tabloyla karşı karşıyalarsa o zaman bu davranış tedavi edilmelidir.  Şu hususu da vurgulamak ta fayda var, bir çocuk psikoloğundan önce çocuk hekimine gidilmesi kesinlikle önemlidir. Çünkü öncelikle çocukta fizyolojik veya alt ıslatmaya neden olabilecek başka bir tıbbi durumun olmadığından emin olunmalıdır.  Belirli aralıklarla yapılacak olan psikolojik destek seanslarına hem aile hem de çocuk katılmalıdır. Çünkü alt ıslatma problemi sadece çocuktan kaynaklanan bir problem değildir. Yukarda dediğimiz gibi çocuğun yakın çevresi burada çok önemlidir. Anne babanın ebeveyn tutumları ve çocuğun içinde bulunduğu çevrenin yeniden şekillendirilmesi ve çocuğun probleminin çözülmesinde neler yapılması gerektiği ile ilgili ailenin bilgilendirilmesi,  çözüme ortak olması gerekmektedir.  Aileler eğer yukardaki tanımlamadaki gibi bir tabloyla karşı karşıyalarsa derhal bir çocuk hekimi ve çocuk psikoloğu ile iletişime geçmeli ayrıca aşağıdaki tavsiyeleri yerine getirmeye çalışmalıdır:      Çocuğunuzu, temizlik konusu sizin için ne kadar zor olursa olsun, asla eleştirmeyin.     Onu yaştaşı veya kendisinden küçük kardeşleri ile kıyaslamayın ( bak kardeşin bile bezden çıktı vb)     Çocuğu aynı probleme sahip olan aile büyüklerine benzetmeyin ( aynı dayısı, aynı amcası vb)     Çocuğun yatağını temiz saklamak için, çocuğunuz bezden çıktıktan  sonra asla tekrar bez kullanmayın.     Onu başkalarına şikayet etmek, arkadaşlarına bu durumu anlatmak vb şekilde tehdit içeren konuşmalar yapmayın.     Ona kendini temizleyebilmeyi, kıyafetlerini kendi başına çıkarıp banyoya atmayı öğretin.     Diğer aile büyükleri veya komşularınızla, özellikle çocuğunuzun da olduğu bir ortamda konuyu konuşmayın.     Çocuk Psikoloğuna gideceğiniz zaman ona kendisini problemli gibi hissettirmek yerine, üstesinden gelebileceği bir sağlık problemi varmış gibi hissettirin.     Sonuncusu ve en önemlisi psikoloğunuzun vermiş olduğu çalışmaları büyük bir titizlikle yerine getirin. 

Uz.Psi.Dan. Kadir Burak Salimoğlu

iliskiterapisi.com

 

 

 

 
Toplam blog
: 13
: 777
Kayıt tarihi
: 13.03.10
 
 

1981 tarihinde: Trabzon’da doğdum.  Evliyim ve iki çocuğum var. 2003  yılında İstanbul Üniversite..