Aile içinde birbiri ile sağlıklı iletişim ve ilişki içinde olan bireyler dış dünyada da mutlu ve huzurlu olmanın yanısıra, kendini daha kolay ifade eden, iş hayatı ve sosyal hayatında da iletişimi güçlü bireyler olacaklardır.

İletişimin sağlıklı ve etkili olmasının en büyük ve kalıcı etkisi çocuklar üzerinde görülmektedir.

Çocuğunum ile nasıl iletişim kurmalıyım?

Her çocuk kendine özgü kişilik özellikleri taşır. Çocuğunuzu başka çocuklar ile karşılaştırmak veya gösterdiği davranışlar sebebiyle  “anormal” olarak algılamayı bir kenara bırakıp onun ihtiyaçlarına odaklanmalısınız. 

Aile bireyleri arasındaki bu koşulsuz kabul ve sevgi bağları kuvvetlendirecektir.

İşte sağlıklı aile içi iletişimin püf noktaları…

  • Beraber baş başa vakit geçirmek: Aile içinde çocuklar daima anne ve babaları tarafından ilgi ve sevgi görmeye ihtiyaç duyarlar. Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun daima sizden gelecek bireysel ilgiye ihtiyaç duyacaktır. Ona ayırdığınız vakitte özellikle başka olaylarla ilgilenmemeye, çocuğunuzun yaptığı paylaşımları göz ardı etmemeye özen gösterin. 
  • Birbirini dinlemek : Çocuğunuz sizin iletişim biçiminizi modelleyecek ve diğer insanlarla da sizden öğrendiği bu iletişim kurma biçimini deneyimleyecektir. Siz çocuğunuzu etkin dinliyorsanız, dikkatinizi vererek , aktif olarak sorular sorarak çocuğunuz kendini size daha yakın hissedecek ve o da sizi benzer şekilde önemseyerek dinlemeye özen gösterecektir.
  • Birbirinin düşüncelerine ve bireysel varoluşuna saygı göstermek: Çocuğunuzun varoluşu, dış görünüşü, konuşması ve kendini ifade biçimleri ile dalga geçmekten, olumsuz itham ve eleştirilerden kaçınmalısınız. olumlu davranışlarını takdir ederken olumsuz davranışları hakkında öneri getirmek, yıkıcı eleştiri yapmaktan daha çok işe yaramaktadır. Siz de her ebeveyn olarak kendinize saygı gösterilmesini bekliyorsunuz,  çocuğunuza ve onun kişiliğine ne kadar saygı gösterdiğinizi de mutlaka gözden geçiriniz.
  • Birbirinin duygularını anlamaya çalışmak: Aile içinde özellikle anne ve babalar olumsuz duygularını ifade etmekten kaçınırlar çünkü çocuklarının bunlardan etkileneceğini düşünürler. Oysa hayatın içinde olumlu duygular kadar olumsuzlar da yer almaktadır. Duygularınızı ifade edebildiğiniz ölçüde çocuklarınız da duyguları ile barışık olacaktır.
  • Kuralları beraber koymak: Aile içinde konulan kuralların sebebini bilmemek çocuğun kuralları reddetmesine sebep olur. Koyulacak kuralları aile toplantısı şeklinde ortak almak ve çocuğunuzun beklenti ve önerilerini de sorarak ortak kurallar belirlemek aile içi ilişkilerin ve durumların yönetimini kolaylaştıracaktır.
  • Bir konu üzerinde fikir alışverişi yapmak: oldukça önemli bir diğer konudur.Düşüncelerin olumlu ve olumsuz yönlerini analiz edebilme becerisini geliştirmesinin yanısıra, çocuğunuzun kendisini ve fikirlerinin değerli olduğunu hissetmesini sağlar. Özgüvenini geliştirir ve iletişim cesaretini  arttırır.

Sizi kendisinden uzaklaştırmak istese de sevginizi göstermekten vazgeçmeyin…

Aile içi iletişimi destekleyecek öneriler!

Çocuğunuzla konuşurken onu dinliyor-muş gibi yapmayın! Dikkatinizi ona yöneltin ve ne dediğini, hissettiğini anlamaya çalışın Gerekirse “………. Demek istiyorsun, doğru anlamış mıyım?” şeklinde teyit ederek onu doğru anladığınızdan emin olun.

Fikirlerinizi ve kararlarınızı ifade ederken, tutarlı Olmak yararlıdır.
Çocuğunuz karşısında anne-baba olarak tutarlı bir duruş sergilemek çok önemlidir. Ebeveynler olarak; tutarsız kararlar çocuğunuzun doğru davranışı benimsemesini zorlaştırır ve kafasını karıştırır. Aile içinde aldığınız kararlarla çocuğunuza karşı veya eşinizle ters yönlü davranışlardan olabildiğince kaçınmalısınız. Çocuğunuza karşı alınacak kararların öncesinde eşinizin görüşlerini alın ve ortak bir noktada buluşup çocuğunuzun karşışında aynı kararlılığı sergilemeye özen gösterin.

Çocuğunuzun bedensel, zihinsel, ruhsal ve duygusal değişimine, saygı duymak !
Çocuğunuz olması demek istediğiniz sizlerin her şeyi özgürce yapabileceğiniz anlamına gelmez. Çocuğunuzun kişiliğine saygı duyun, eleştirmek yerine olumlu davranışlarına odaklanıp takdir edin. Bu olumlu davranışlarının artmasını sağlayacaktır. Lakap takmayın, bedesel gelişimi, giyimi vb şeylerle dalga geçmeyin. Çocuğunuzu başka çocuklar ile kıyaslamayın. Onun varlığını koşulsuz kabul edin ve diğerlerinden farklı olduğu için yargılamayın.

Ergenin mahremiyet hakkına saygı gösterilmelidir. Büyüyen çocuğunuz artık kendine özel hayatını dizayn etmeye başlayacaktır. Arkadaşlık ilişkileri, gizli defterler, gizli telefonlar vb. Mahremiyet hakkına saygı göstermeniz önemlidir. Belli sınırlar koyarak özgür olmasına olanak verilmelidir.

Çocuğunuzun her istediğini yapmak iyi ebeveyn olmak değildir. Belli sınırlar içinde özgür olmasına olanak tanıyın. Çocuğunuzun her olumsuz davranışında ceza uygulamayın. Çocuğunuza vereceğiniz cezaların sebebini açıklamalı ve benzer konularda tutarlı davranış sergilemelisiniz. Vereceğiniz cezalar asla onun kişiliğine ve var oluşuna saldırı niteliğinde olmamalıdır (şiddet içermemeli, hakaret içermemeli ve kişiliğini ezici durumlardan kaçınmalısınız). Sadece yaptığı durumla ilgili olmalıdır. Bir önceki hataları hatırlatma olarak gündemde tutmamak gerekir.