Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '11

 
Kategori
Yurtdışı Eğitim
 

Çok uzaklardan gelen arkadaş

Çok uzaklardan gelen arkadaş
 

Mart 2008 Burcu Göker Kanada Calgry Üniversitesinde Master eğitimi döneminde


Yazıma başlamadan önce bir düzeltme yapmak istiyorum. 24 Kasım tarihli Müziğin Sihirli Gücü adlı yazımda bahsettığım besteci Wienavski değil Kreisler olacaktı. Yazılarımı okuyan Burcu Göker'in uyarısı ile bu düzeltmeyi yaptım. Bu yanlış için okuyanlarımdan özür dilerim.

Paris'teki eğitim ve yaşamımızı anlatmaya devam ediyorum. Paris'e gittiğimizde Burcu Sylvie Gazeau'nun Paris Paul Dukas Konservatuarında süperior sınıfında eğitime başladı. Aynı anda Fransızcasını da ilerletmek için lisan okulunda eğitim gören Burcu bir yandan da dinletiler ve orkestra konserleri vermeye başlamıştı. Hocası Burcu'yu hemen iki keman olarak Güney Koreli 16 yaşında bir kız ile eşleştirdi. Keman solo eserleri çok az olduğundan dinletilerin mutlaka en az iki enstrüman tarafından yapılması gerekir. Bu iki keman, keman - piano veya keman bir başka enstrüman olabilir. Paris'teki konservatuarımızda küçük bir konser salonu vardı. Her hafta salı günleri orada cafekonser yapılıyordu. Her hafta birçok öğrenci çıkıp çeşitli eserleri yorumluyordu. Bu çalışma öğrencilerin ilerki dönemlerde daha büyük konserlere hazırlanmalarına yardımcı oluyordu. Sanat eğitiminde sahne deneyiminin ne kadar önemli olduğunu Paris'te bu şekilde öğrendim. Küçük yaşlardan itibaren bu sahne deneyimini yaşamayan müzik öğrencileri ileri yaşlarda sahnede kendine güvensiz ve başarısız oluyordu. Dolayısı ile müzik eğitimi alan öğrenciler düzenlenen ikili, üçlü, dörtlü, oda müziği toplulukları ile sürekli konserler vererek sahne alışkanlıklarını arttırmak zorunda idiler. Burcu da konservaturda keman derslerinin yanısıra oda müziği, orkestra dersleri görüyor ve bu dersleri pratiğe dönüştürecek çalışmalara katılıyordu.

Burcu'nun Koreli arkadaşı Hyumhwa No isminde 16 yaşında bir genç kızdı. O da Güney Kore'den gelmiş ve Paris'te keman eğitimi görüyordu. Hyumhwa'nın Burcu'dan farkı  onun ailesinin yanında olmaması ve yurtta yanlız kalması idi. Evimiz okulun hemen karşısında idi ve Burcu ile arkadaşı hergün okuldan çıkıp bize geliyorlar, beraber çalışıyor, konuşuyor ve boş vakitlerini bile beraber geçiriyorlardı. Hyumhwa bizim evin kızı olmuştu. Çok uzak iki ayrı ülkede , ayrı kültürlerle yetişmiş iki çocuk müzik sayesinde birleşmiş ve kardeş gibi olmuştu. Zaman zaman evde onları izlerken Burcu'nun yaptıklarını yapmaya çalışan, dolmanın üzerine yoğurt döken veya Hyumhwa'nın bir davranışına şaşıran Burcu çok hoşuma gidiyordu. Harika bir ikili olmuşlardı. Evimizde Türk televizyonu vardı. Hyumhwa o güne kadar yerini bile bilmediği Türkiye'nin haberlerini seyrediyor ve bazı Türkçe kelimeleri tekrarlıyor, Burcu ise Güney Kore hakkında bilgiler ediniyordu. İki çocuk arasındaki bu güzel kültür alışverişi uzun yıllar devam etti. Şu anda Hyumhwa hala  Paris'te yaşamına devam ediyor. Burcu ise ondan çok uzakta. Ama hala haberleşiyorlar ve gelişen iletişim araçları sayesinde konuşuyorlar ve arkadaşlıkları devam ediyor.

İlk sene 10 Kasımda Paris Baş Konsolosluğumuzdan bir davet aldık. Centre-Cultural Anatolia'da tertiplenen Atatürk'e Saygı Toplantısında Burcu'nun bir resital vermesini istiyorlardı. Resitali haber verdiğimiz hocamız hemen Burcu ve Hyumhwa için o güne uygun bir repertuar hazırladı ve çocuklar hemen çalışmaya başladı. 10 Kasım günü Paris merkezdeki salon çok kalabalıktı. Dısişleri yetkilileri, Paris'te yaşayan Türkler, Fransızlar ve hatta ilk kadın valimiz  Ataman hanım da oradaydı. Burcu ve arkadaşı çıktılar ve harika bir resital verdiler. Onları dinlerken çok uzaklardan gelip burada müzik sayesinde birleşen iki çocuğun harika uyumu beni çok duygulandırdı. Resital bitiminde salon alkıştan inler ve herkes bizim ikliyi coşku ile kutlarken gözyaşlarımı tutamadım. Zaten ben Burcu'nun her konserinde ağlıyorum. Çok mu duygusalım acaba......

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..