- Kategori
- Kitap
Coşkun Karabulut ve "Beni zamansız bırak"

Şair Coşkun Karabulut, imza gününde
Sanat, kültür dünyamızda sanat sayfasını yöneten gazetelerde, sanat, kültür dergilerinde ve hatta çeşitli seçkilerde şair Coşkun Karabulut’u görmek ve şiirlerini okumak olasıdır. Bu vadide emek ve uğraş verenler, okuyup izleyenler Coşkun Karabulut’u daha yakından tanımış olacaklardır. Ben şahsen bu sanat ve kültür dervişini şiirimize sevdalı, coşkulu bu delikanlıyı yaklaşık çeyrek asırdır kendisine özgü kısa ve özlü şiirleriyle tanıyor ve hatta birkaç kez de bir araya geldiğimizi anımsıyorum. biraç yıl önce Aydın’da yapılan bir kitap imza gününde beraberdik. Yine geçenlerde Ürgüp, Kapadokya’da 6.Uluslararası şairler buluşmasında yine yan yana geldik. Anılarımızı tazeledik, dostça ve kardeşçe kucaklaşıp, hasret giderdik. Birbirimize yeni kitaplarımızı imzalayıp armağan ettik.
Coşkun Karabulut, Ürgüp’te bana imzaladığı kitaplarından biri “Beni Zamansız Bırak “ ( Şiirler ) toplu Şiirler, İstanbul, ( 2010 ) ikinci kitabı ise “Sözcükler de Ölür “ adını taşıyan denemeler kitabıdır. İkisi de tertemiz bir baskıyla İstanbul’da Sone Yayınları arasında çıkmıştır. “Sözcükler de ölür “ denemeler “kitabı Mart 2009 ‘da günışığına çıkarılmıştır.
Coşkun Karabulut’un “Beni Zamansız Bırak “ şiirler kitabında yaklaşık olarak 140 şiiri yer alıyor. Şair Karabulut şiirlerini az ve öz yazıyor. Fazla alışılmış sözcüklere yer vermiyor. Dili sade ve Türkçesi akıcıdır. Şiir bilgisi ve şiir kültürü vardır.Hatta bu konu da bir konferanhs verecek yapıdadır. Öyle ağdalı anlamsız ve sözcüklere asla yer vermiyor, Şiirlerini çala kalem yazmıyor. " İşte yazdım,şiirim burda bitti "demiyor. Şiirlerinde iyiyi,güzeli seçmesini biliyor. Yazacağı şiirinin alt yapısını daha önce bilme bilincini yaşıyor. Yazacağı şiirin kelimelerini iyi bir sözgeçten geçirdikten sonra şiirinde yer veriyor. Bunları şiirin çelik örsünde döve döve işlemesini ve sorumluluğunu biliyor. Laf olsun, söz olsun şiir yazmıyor. İşte hayatı bir çizgiye benzeten Karabulut ÇİZGİ başlıklı şiirinde bir örnek veriyorum:
Herkesin bir tavrı var yaşamda
kendi doğru çizgisinde
akıp gider yaşamı
gülmek bir çizgi
ağlamak eğri çizgi
sevda yükselen
nefret alçalan çizgi
nazlınazlı yürüme
ne güzel çizgi
kavuşmak sevgiliye
kesişen çizgi ( s. 11)’de.
Kimi zaman da sosyal ve toplumsal konulara da değinmeden edemiyor. Şair toplum içinde yaşadığı toplumun tercümanı değil midir? Kimi zaman içinde yaşadığı toplumun gören gözü, konuşan dili, duyan kulağı olmuyor mu? Coşkun Karabulut’ta kimi zamanda bir taşlama havasında şunları irdeliyor:
Kaput bezi adını taşıyan şiirinde: Sözleri, kısa ve özlü, cümleleri ama manidar.
Eskiden beri
Ölülere kefen için
Amerikan bezi kullanır
Ülkemde
Halkımın öngörüsüne
Şapka çıkarıyorum ( s. 12 ).
Şair Coşkun Karabulut, 1956 Sarıkamış ( Kars ) doğumludur. 1980 yılında İstanbul’da Hacettepe Üniversitesi sosyoloji Bölümü’nde mezun olmuştur. Mersin, Adana, Fethiye, Kuşadası’nda çeşitli bankalarda göre yapmıştır. Halen Fethiye / Ölüdeniz Belediyesi’nde Sanat ve sanatevinin yöneticiliğini yaparak hayatını sürdürmektedir. Şiirle ,edebiyatla uğraşıyor. Zaman zaman Ölüdeniz Belediyesi'nin vermiş olduğu olanaklarıyla Anadolu şairlerini Ölüdenizde bir araya getirmeye çaba gösteriyor... Kitap imza günleri düzenliyor....Türk kültürüne ve Türk şiirine ödünsüz olarak hizmet veriyor...
Sarıkamış şehitlerini hiç unutmamıştır. Sarıkamış’ta 93 bir şehidimizi bir inat uğruna açlık ve sefalet içinde yok oldu gitti. “ Sarıkamış Özlemi “ başlıklı şiirinde şunları vurguluyor:
aslında
ölümden korkmuyorum o kadar
ne de ölümden sonra
nereye gideceğim kaygılandırıyor beni
yeter ki gideceğim yerde
biraz Sarıkamış havası
bir demlik çay olsun
yanında da
azıcık çeçil peynir
biraz kuymak
birazda tuluk peyniri göyermiş
bir de ayıp olmazsa
Eğer
İki tike kaz eti
bir dilim kerti ekmek
yanımda bunlar olsun
dönersem bir daha geri
namerdim. ( .s.24 )
İşte böyle bir şairdir Coşkun Karabulut. İçinde yaşadığı toplumun, acılarını, özlemlerini, sevgilerini, aşklarını ve kimi zamanda özlemlerini akıcı ve duru, yalın bir Türkçe ile şiirlerini inceleyip, sık dokuyarak oluşturuyor. Onda kafiye, ölçü kaygısı yoktur. İçten geldiği gibi yazıyor. Realist bir şairdir Coşkun Karabulut. Şair dürüst ve tertemiz bir toplumdan yanadır, yalandan, dolandan, vurgundan yana değildir. İstediği toplumu bakınız nasıl anlatmaya çalışıyor? Az ve öz şiirsel bir dille:
Tertemiz bir çevre için
Takıyorlar yakasına herkesin
Güzel yeşil bir yaprak
Peki ya
Tertemiz bir toplum için
Hangi renkte
Neremize ne taksak
Bilmem ki …(.s.81 )
Şiirlerinde yapıcı ve birleştiricidir. Dizelerinde isyankâr değildir. Şiirlerinde tenleri ve yüzleri tırmalayıcı sözcük ve deve dikenlerini bulamazsınız. Dizelerinde sevgi vardır,aşk vardır ve dostluk vardır.
Şairimizin "Beni Zamansız Bırak " ( şiirler ) kitabından sonra yayınlanmış diğer kitapları da şunlardır:
Taramak Gökyüzünü (şiir) 1993.1994.2003, Bizim Olan Ne var ki ( şiir ), 1996, 2004, Aklımda Sen ( şiir ) 2002, Çizgi ( Seçme şiirler ) 2007, Sözcükler de Ölür (denemeler ) 2008 ve beni Zamansız Bırak (şiir) 2008.
Kısmet olursa bir başka yazımızda Coşkun Karabulut’un denemelerinden oluşan “Sözcükler de Ölür “denemeler kitabından da söz etme olanağını bulmak ve yazmak ümidiyle. Şair Coşkun Karabulut’a daha nice eserler diliyoruz. Türk kültürüne, Türk edebiyatına ve Türk şiirine vermiş olduğu hizmetlerden dolayı tebrik ediyor ve gönülden kutluyoruz.
meraklısı için :e.mail:coşkunkarabulut@yahoo.com