- Kategori
- Tarih
Cromna

CROMNA
Kurucaşile; Antik dönemde Paphlagonia olarak adlandırılan bölgenin sahil şeridinde denize paralel uzanan dağların eteğinde, “Cromna” adı ile antik dönemde bir yerleşim merkezidir.
Cromna’dan aşağıdaki adlarını belirttiğimiz tarihçiler bahsetmektedirler.
Bu tarihçileri şöyle sıralayabiliriz. Homeros ,Strabon, Apollonios, W.Hoepfner, Romalı Gaius Plinius Secunde, Ptolemaios’dur. Fakat bugünkü durumu ile neresi olduğu konusunda yargıya varmak mümkün olmamaktadır.
Cromna konusunda farklı farklı görüşler de bulunmaktadır. Bu görüşleri şu şekide ifade edebiliriz. Cromna’nın Tekkeönü olduğu görüşünü Trabzonlu P.Minas Bıjışkyan ve Necdet Sakaoğlu ileri sürmektedir. Kurucaşile’nin Cromna olduğunu ise Dr.Richard Leonhard, Dr.Richard Kiepert Valerius Maximus , W.Tomaschek, Pauly-Wissowa, Ahmet Gökoğlu ileri sürmektedirler.
Cromna’nın neresi olduğu konusunda yukarıda da belirtildiği üzere dünyaca tanınmış tarihçi ve coğrafyacılar bugünkü yer itibariyle iki farklı şekilde düşünmektedirler. Bölgemizle ilgili olarak bazı kaynaklarda da Cromna’nın Tekkeönü Kalesi olduğu görüşü hakimdir. Yine bölgemizdeki resmi kurumlar sayfalarında Cromna’nın bugün Kurucaşile’nin Hisar Köyü’nde bulunan küçük bir kalenin olduğunu ifade etmektedirler. Bu konularda araştırma yapanlar ile bölgemizin bilge kişileri Demirci Köyü'müzünün arka dağ sırasında bulunan “Dede kayası” civarı olduğunu, bazen de Kurucaşile’nin Ömerler Mahallesi hudutları içinde bulunan “Gökçukur” denilen bölgenin, bazen de Kirlik Müslim Hoca Köyü'nün sınırları içinde bulunan“ Dinlence” adlı bölgeyi Cromna olarak düşünmektedirler.
Bizim bu konudaki değerlendirmemiz ise; Cromna’nın tek bir yerin adı olmadığı üzerinedir. Bize göre Cromna, Cumalaz(Uğurlu) Köyü sırtlarından, Hacı Köyü hudutları içinde yer alan "Sarnıç" adlı bölge ile birlikte Kapısuyu’na kadar uzanan büyük bir bölgenin adı olabileceğidir. Hatta buna bugün Kurucaşile halkının plaj olarak kullandığı Gökçekale’yi de ekleyebiliriz.Ancak bu görüşümüz kesin bir yargıyı içermemekle beraber, kabul edilebilecek bir görüştür.
Bölge tarihi konusunda araştırmalardan birini yapan Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji bölümü mezunu, daha sonra Kastamonu Müzesi Müdürlüğü de yapan ve tüm bölgeyi Sinop’tan Bolu’ya kadar adım adım dolaşarak tarihi bilgi ve belgeleri toplayan Ahmet Gökoğlu ’dur.
Bu inceleme gezisinde Kurucaşile’ye de uğrayan ve ilçemizle ilgili çalışmalarını 1952 yılında Kastamonu Doğrusöz Matbaasından çıkan Paphlagonia (Paflagonya) Gayri Menkul Eski Eserleri ve Arkeolojisi adlı eserinde yer veren Ahmet Gökoğlu bu eserinde Kurucaşile ile ilgili olarak şöyle demektedir.
Cromna’dan Homer’in bahsettiğine göre(M.Ö.8) inci yüzyılda iskan yeri olduğuna hükmetmek icabeder. Cromna şehrini (Pauly-Wissowa,Tomaschek I.C. ve Kiepert) Kurcişle’ye koyarlar. Coğrafi durumu itibariyle de burası olması lazımdır. Burada Zeytin ve Sandal burnu arasında iki tane limancık vardır. Bunlardan doğudakine Kurcişle, batıdakine Diple limanı denilmektedir. Eski Cromna şehri bu iki liman arasındaki zeytin burnu üzerine kurulmuştur. Roma ve Bizans çağında genişlemiş, köyaltı mevkii ile Şile ve Ömerler mahallesinin bulunduğu sahaya doğru uzanmıştır. Liman dairesi yapılırken buradan çıkan sütunlar Bartın hükümet konağına konulmuştur.Zeytin Burnu üzerinde eski kültürlerin izlerini taşıyan çanak çömlek kırıkları da bulunmaktadır" Cromna (M.Ö.3000) yıllarında Amastris şehri kurularak sekenesi oraya nakledilinceye kadar müstakil bir şehirdi.Aynı yıllarda paralar çıkarıyordu.Bazı sikkelerinde bir amazon başı görünmektedir.Buna istinaden şehrin bir Amazon tarafından kurulduğu rivayetleri de vardır.Cromna sekenesi Amastris’e kaldırılmakla boş kalmadı. Mevkii coğrafiyesinin iyiliği hasebiyle orta çağa kadar meskun olduğu gibi bugün de yine Zonguldak’ın bir bucağıdır. 6 kahve,35 dükkan,174 ev,1288 nüfusu vardır.Ta eski zamandan beri yapılan gemiler hala bugün de yapılmaktadır"
Elimizde bulunan Kuzey Küçük Asya’nın bir parçası yol haritasının birleştirilmesi, Dr.Richard Leonhard Seyahat Edenlerin yolların birleştirilmesi adlı haritası ve Dr.Richard Kiepert'in 1899 yılındaki haritasını “Kurucaşile Yerel Tarih ”sayfasında yayınlamıştık.Yazımızın ön kısmında da yer verdiğimiz bu harita, incelendiği takdirde görülecektir ki; Cromna tamamen Kurucaşile olarak belirtilmektedir.
CROMNA’DA BASILAN SİKKELER
Cromna’da para basıldığı bazı kaynaklarda belirtilmektedir. Aşağıda resmini gördüğünüz Cromna parasının ön yüzünde Zeus, arka yüzünde ise bir bayan büstü bulunmaktadır. Bu paralardan örnekler bugün Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesinde ve Amasra Müzesinde sergilenmektedir.
HOMEROS İLYADA destanında belirtildiği üzere;
“Erkek yürekli Plaimenes komuta eder Pamphlagonia’lılara,
Gelmişler yaban katırlarıyla ünlü Enetlerin yurdundan.
Cytiros’ta, Sesamos’ta otururlar,
Parthanios ırmağı çevresinde kurmuşlardır ünlü saraylarını,
Kentleri Cromna, Aigialos, yüksek Erythinoi’dur” demektedir.
Yine günümüzden 2060 yıl önce yaşamış olan Romalı ozan Gaio Valerio Catullo bir şiirinde Gideros, Amasra, Karadeniz ve şimşir ormanları ile Gideros'ta yapılan bir tekneyi anlatıyor.
M. Ö. 3. yüzyılda yaşayan Apollonios Argonautika II adlı eserinde bölgemizden söz ediyor:
“Karanlığa kadar ara vermeden gittiler, Sesamos’u ve yüksek Erythinoi kayalıklarını geçerek, Krobilaos’u ve Kromna’yı ve sık Kytoros ormanlarını’’
Bugün size tarihi Cromna kenti üzerinde değişik kaynaklardan elde ettiğimiz bilgileri ve kendi görüşümüzü aktarmaya çalıştım.
Size yukarıda ilçemizin antik çağlardaki adı olan Cromna'yı elimizden geldiği ölçüde tanıtmaya çalıştım. Sözlerimi Zonguldak'ta yaşayan çevre sever, doğa sever, tarih sever, sanat sever, emeği sever, edebiyat sever hemşehrimiz olan Şair Gülden Işık ’ın Kurucaşile/Cromna adlı şiiri ile noktalıyoruz.
KURUCAŞİLE/CROMNA
kuzeyde Karadeniz, güneyinde Bartın var,
doğun Cide’ye çıkar batı’nda Amasra yar.
Cromna adı ile tarihte anılırsın,
Roma Bizans dönemi izlerini taşırsın.
yirmiyedi köyünde muhtar mühüre basar,
merkezde dört mahallen göze denizi asar.
sağın solun dik yamaç, el vurgun yeşiline,
yollar besmele ister, kıvrılır döne döne.
Zeytin'le Sandal burnu taç olmuş manzarana,
Kapısuyu plajın güzellik katmış sana.
kıyı mağarasına fok balığı saklanır,
tarlaya yerin yoktur ormanların dallanır.
ısbut,kabak,paklanın sofrada yeri olur,
telaşlı balıkçılar denizi gözler durur.
meşhurdur takaların, Tekkeönü yatların,
sanatın aşığıdır çektirme ustaların.
ellerin hünerlidir utandırmaz emeği,
kemane zille coşar kıskandırır zeybeği.
kendir kilim askıda keten bezi sandıkta,
çeyizde işli gömlek tel kırması en başta.
suya değen dağların ardında özlem büyür,
işte böyle ayrılan anılarında yürür.