Cumhuriyet Bayramında hoş olmadı

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti' nin kuruluşunun 86. yılını kutluyoruz. Yurdun hemen her yerinde büyük bir çoşku hakim. Ancak, Denizli'den gelen bir haber canımızı fazlasıyla sıktı.

Denizli'de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında resmi geçit zamanı gelince Atatürkçü Düşünce Derneği ve Eğitim- İş Sendikası Denizli Şubesine bağlı Öğretmenler korteje katılmak istemişler. Ancak, tören tertip komitesinin resmi geçide sivil toplum kuruluşlarının alınmayacağı kararından dolayı polis bu iki kuruluşa yürüme izni vermemiş.

Bu durumu doğal olarak kabul etmeyen A.D.D. Denizli Şubesi üyeleri ve Eğitim- İş Denizli Şubesi' ne bağlı Öğretmenler yürüyüş kortejine katılmak için ısrar etmişler.

Bu arada Star Haber, Milliyet ve bazı basın organlarından öğrendiğimize göre polis provakasyon olacak şeklinde ihbar almış. Kim provakasyon yapacaksa, öğretmenler mi?

Sonuçta polis bu insanlara müdahale etmiş ve sekiz kişi gözaltına alınmış. Gözaltına alınanlar arsında D.S.P. Denizli İl Başkanı da var. Tabii, bu arada coplar da konuşuyor.

Şimdi, A.D.D.' den neden korkuluyor anlamıyorum. Eğitim-İş Sendikasına gelince. Bu Sendika da 2005 yılında Eğitim- Sen'den kopan Öğretmenler tarafından kurulmuştur. Eğitim- Sen içinde yer alan bu Öğretmenler, birtakım hayati konularda Sendika ile ters düşünce ayrılarak Eğitim-İş'i yeniden kurdular.

Eğitim- İş' te yer alan Öğretmenler, genellikle Atatürkçü, laik, demokrat, sosyal hukuk devletine inanan insanlar.

Gelgelelim, bu gün Denizli' de Cumhuriyet Bayramını kutlamak isteyen bu iki kuruluş engelleniyor ve hatta coplanıyor. Üstelik sekiz kişi de gözaltına alınıyor. Gözaltına alınanlar daha sonra serbest bırakılıyorlar.

Ülkemiz çok kritik günlerden geçiyor. Bir yandan ülkenin güvenlik güçlerine, silahlı kuvvetlerine taş atanlar, silah sıkanlar. Diğer yandan her gün yaşanan gerginlikler. Dağdan inenlerin şovları, ayaklarına gönderilen mahkemeler. Bu mahkemelerde pişman olmadıklarına dair açıkca edilen beyanlar.

Denizli'de kendilerine müdahale edilenler A.D.D. üyeleri ve Eğitim- İş Sendikası üyesi Atatürkçü, laik, demokrat Öğretmenler. Bu insanlar mı tehlike olarak görüldü. Ellerinde Türk Bayrakları ile Cumhuriyet Bayramını tüm çoskusuyla kutlamaktan başka hiç bir amaçları olmayan bu topluluk hangi mantık ile durdurulmuş ve kendilerine şiddet uygulanmıştır?

Yarının genç beyinlerini yetiştiren, bilgiden başka hiç bir silahı olmayan, Cumhuriyete ve Atatürk İlkelerine gönülden bağlı Öğretmenlere karşı uygulanan şiddeti kınıyorum. Yaşanan olayların sorumlularına ne tür bir işlem yapılacağını ise merakla bekliyorum.