Cumhuriyet ve Atatürk 4

Şaşmada akıl, şaşmada söz ve göz
Bilim torbada, ulema sanı!
Kurtuluş; türbe ve tarikatla, kanı!
Cehalet kol gezer, sarmış her yanı
Cumhuriyetle gelen ilim irfanı
İlke edip, çalıştıramazken, hür fanı
Odunumun parası dercesine iki de bir
Musluk gibi kaçıracaktım türbanı 

Cumhuriyet kazandırdıkça
Doğal eşiği aşamayan
Cahil travmam sazan sınacaktı. 

Özgürlük değildi, dağılan hapı
Toplumla karışan, üretendir yapı
Toplumsal emekle, konurdu sapı
Yıldırım yağarken, paratonerde tapu /kapı 

Neması yer altı olan yaratıklar
Güneşi özleyemeyip
Karanlığı gözler ve yaşar 

Evrimini ve devrimini bilmeyen uluslar
Soyutun nevrim ini gösterir:
Ne ayrıcalığımız olacaktı
Çorum'u, Maraş'ı Sivas'ı
Anayasaya tecavüzü saymazsak
Bizdik şimdi Afganistan!
Bugünlerde sevgili Gazi!
İnsanlar olmuş Nazi
Etniklere razı
Bilmemeyi bilmezliği
Fakru zarureti, illeti
Zilleti cehaleti
Anadolu yetim
Anadolu öksüz
Saydılar söz gürlüğü
Yaptılar fikir özgürlüğü. 

Sömürülme beyin yıkar
Ne zaman
Bir dalalet gerekse
Kurtuluşçu inanlar çıkar: 

Ortamı, ancak karanlık kaldırır!
Yeni tomurcuk göğüslü
Hurilerden mülhem ve cevazla
Algıdan masum sabilere saldırır
Görecelik yasasını eline alıp
Yaşamaya, bilimi anlamaya
Davet ediyorum diyemeyen kafalar
Risaleyi-i Nura! İcabetle sarıktan tayfalar 

Garabeti saldım çayıra
Akılı, akılsızdan ayıra
Taş üstünde taşı olmayan
Şaşkın, geldi gitti bayıra: 

Kişi Mustafa
Birey Mustafa
Halk sal Mustafa
Toplum sal Mustafa
Bir birine karıştırılır. 

sürecek