Cunda, Erdem Kapusuz ile " sallandı. "

Fasıl deyip de geçmeyin. Kafa dengiler bir araya gelince, bir coşku seline kapılıp “ Yadeller aldı beni” yi kaptırırsanız kendinizi, bilin ki işin içinde iş vardır. Siz, doğuştan  hanendesinizdir. O gece fark etmişsinizdir sesinizin güzel olduğunu, coşkuya da kapılınca,  hem şarkılara iştirak edip, hem de düşünürsünüz:” Yahu bizim sesimizde de iş varmış be yahu” diye.

Gündüzleri Cunda Adası sakinleri, sessizliği ile geceye hazırlanıp ortalığa düşünce, dinginlikler içinde  bir coşkuya kapılıyor. “ Yapsak yapsak ne yapsak” diye. O zaman da kendinizi , fasıl heyetine teslim etmek için,  Ada’nın dar sokaklarından birine dalıyorsunuz.

Biz de öyle yaptık. Hanende’ler ararken “ Bas Erdem Kapusuz’a rastladık. Ama nasıl bir rastlaşma. Hanendelerle oturmuş, o kalın bas sesi ile ortalığı yıkıyordu. Yerdeki eğri büğrü taşlar, bir türlü yerine oturamayan bu eğri, yamuk sokaklardaki iskemle ve  taşlar, bir çırpıda düzelivermişti sanki. Her yer inim inim inliyordu.

Ve  Erdem’e iştirak edenlerin coşkusu, elle tutulur gibiydi sanki. O sokak, ömründe böyle bir sesle sarsılmamıştır hayatında. Samsun Develet Opera ve Bale’sinin nin, ünlü  “Bas sanatçısı” ydı bu kitleleri peşinden sürükleyen. Beraber oldukları iki kuzenin, bu gurur tablosu karşısında yanakları pembeleşmişti adeta.

O gece ufak saatlere kadar birlikte adeta “show” yapıldı. Hiç bitmesin istendi bu saatler. O gece Bass Erdem Kapusuz, damgasını geceye vurmuş oldu