- Kategori
- Güncel
Cüret!

Bir John Wilheim eseridir.
Merhaba;
Yine tatlı ve sıcak bir cumartesi günündeyiz. Hatta bitmek üzere! Şu anda saat 23:00.
Tatildeydim, yolda yazmak çok zor geldi ve şimdi yazıyorum. Belki kimse okumayacak belki de merakla bekleyenler var. Eğer öyle bir durum varsa ne mutlu bana!
Bazen insanlara ulaşma çabam için kendimi çok önemli hissediyorum. Bu çabayı epey önemsiyorum.
Bazen de o kaygım devam etmesine rağmen hiç kimseye ulaşamadığım, boşa kürek çektiğim duygusuna kapılıyorum. Bir hiç olduğum, bu hiçlikte boğulduğum halde çırpındığım duygusu o kadar sert ki; insanlara ulaşma çabamdan bile nefret ediyorum.
Neyiz biz, ne olacağız? Hiç kimse biliyor mu? Veya zannettiğimiz çok şeyin yerine inandırıcı bir delil belge koyabiliyorlar mı? Kimse koyamıyor. Hiç kimse!
Belki de bir “hiç”iz biz! Koca bir hiç!
Hiçlik, içli bir hıçkırık kadar keskin ve yüreğin girdabından taşıp ta gelen gözyaşları kadar yakıcı, duymak istediğimiz sözlerin sonsuzlukta çılgın ekolar yaptığı, olmayan sesler kadar endişe vericidir..
Ama yaşayıp giderken bunları düşünüp içimize karalar bağlamak ruhumuzu zedeler.
Dibine kadar yaşamak için, hiçlik esaretine kapılmaktansa cesur olmak lazım! Bazen hem cesur, hem gözü kara ve hatta cüretkar olmak lazım!
Oysa cüret; aklın yerine yüreğin konuştuğu, bilginin yerine cehaletin gelip sereserpe uzandığı bir durumdur.
Bunu bile bile nelere cüret edebiliriz. Hiç bir şeye! Etrafımızda her şeye cüret eden o kadar çok insan varken, ben onlara gülüp geçmeyi tercih ediyorum.
Bilgi ve gücüne bakmadan başkan, müdür gibi üst makamlara cüret edebiliyorlar. Ancak cüretin bedeli çok ağırdır. Faturayı eline kesiverirler, “al gözüm, seyreyle” dersin!!
Ama cesaret bambaşka bir şeydir. Donanımını bilir ve güvenirsin, cesaretle taçlandırırsın!
Cesaret işte her şeyin özü..
Kaoscul bir yaşam devranında, oyun gibi yaşamak! Hiçbir şey istediğimizce gitmese de, oyunu kurallarıyla ya da kurallarını bozarak oynamak..Ama hep başarmak istemek! Bunun için çılgın bir hırsa gerek yok! Ne kazanacağımız ya da ne kaybedeceğimiz bilinmezinde oyunu cesaretle oynamak.
Sadece cesaretle..
Ülkemizde cüretkar kifayetsizlerin ve cesaretsiz bilinçlilerin yer değiştirmesini isterdim. Ve kifayetsizlerin cüretlerinin bitmesini, bilinçli uzman kesimin ise yüreklerine cesaret ekilmesini dilerdim.
Çünkü daima kaybedeceklerini hesap eden cesaretsiz aydın-bilginler ile her zaman kazanacaklarını hesap eden kifayetsiz cüretkarlar kesinlikle yer değiştirmezse; bu ülkenin ruhuna el Fatiha!
Ancak yine de herşey güzel olacak, inan bana Türkiye’m..
Mutlu hafta sonları dilerim.
Berrin Aksu