- Kategori
- Siyaset
Darbe mi olacak?

http://media.ntvmsnbc.com/j/NTVMSNBC/
Ne bekliyorlar?
Meclisin yeni çalışma dönemine sorunlardan arınmış olarak girmesi, yani BDP nin de yemin etmesi yetmedi mi?.Ülke gündemindeki sorunların süratle çözüme kavuşturulması için ne bekliyorlar anlamadım gitti
Anayasa değişmeli, değişecek. Çok mu zor bu iş?
Bana bırakın iki günde çözeyim. Topu topu iki ana bölümden meydana gelen bir taslak hazırlamak çok mu zor.
Eğer siz demokratsanız, demokrasiye inanıyorsanız, siyaseten bir oyun içinde değilseniz çok kolay anayasa yapmak. Öyle 10,15 20 değil, dediğim gibi iki ana bölüm: Temel Hak ve Özgürlükler, Devletin yapılanması…
Nerde siyasi partilerimiz? Ayırım yapmadan soruyorum, nerdeler?
Bir taslakları var mı? Ak Partinin, CHP’nin MHP’nin, BDP’nin.. Standarlar belli. Modern ülkelerin modern dünyanın kabullerinden ayrılamayacağımıza göre, AB ye entegre olmaya karar verdiğimize göre bu taslağı hazırlamak o kadar zor mu? Hassasiyetler belli. İki ana başlıkta yapabileceklerimiz belli. Neden siyasi partiler bir taslakla meclis açılır açılmaz başlamadılar işe..
Kurucu meclis mi bekleniyor? Yoksa darbe beklentisi mi var? Bu nedir Allah aşkına?
Kapsamı karmaşık hale getirip bu konuyu rafa kaldırma hesabı mı var?
Yasalara bağlı kalacağım diye Mecliste edilen yemine şaştığım dan öte çözüm için bu hazırlıksız duruma afallıyorum artık. Doğru işler, halkın yararına işler yapacağım diye seçilmediniz mi kardeşim? O zaman ne bekliyorsunuz? Evrensel hak ve özgürlükleri bilmeyen var mı?
Aslında bütün bunlar biliniyor da halkın bilmesini istemedikleri başka şeyler var. Mesela Enerji meselesini görmemiz mi istenmiyor. Botaş EPDK kararına göre 2009 da piyasa hakimiyetini yüzde 20 lere indirecekti. Özelleşecekti, enerji işini özel sektör yapacaktı ama olmadı. O tekel devam ediyor. Orada bir piyasa kapma yarışı mı var? Fiyatlar neden böyle? Ben yapılan açıklamaları yeterli görmedim. Kavramlar doğru bir şekilde kamuoyuna açıklanmıyor. Arka bahçeler var bu işlerde… Aynen askeri ihale meselelerinde olduğu gibi bize anlatılmayan durumlar olduğunu seziyorum.
Bu derin çatlaklar arasından beynimin varoşlarına sızan PKK nin bir çok uzantısının hala terörü reddetmemesi durumudur. Bir kere eğer siz demokrasi diyorsanız, insan hakları diyorsanız her türlü terör eylemini peşinen kınamanız lazım. İnsanımı öldüreceksin, öğretmenlerimi kaçıracaksın, kaçıranları lanetlemeyeceksin öbür yandan bana hak ve özgürlükler, devletin yapılanması, özerklik flan diyeceksin. Bu elbette süreci karmaşık ve çözümsüz hale getirir.
Bebelerin öldüğü, askerlerimizin şehit edildiği, öğretmenlerimizin kaçırıldığı bir ortamı Apo’nun karargahında çekilmiş Kışanak fotoğrafı ile nasıl düzelteceğiz?
Öyle “gazeteci idi” demekle bu iş geçiştirilemez… O PKK lıdır bir bakıma ve ilk önce o terörü kınamalıdır.
Meclise gelerek büyük bir kaosun kimsen aşılmasına sebep olan Sayın BDP’lilere dayatma yapılmalı ve bu açıklama onlardan alınmalıdır. Ön şartsız masaya gelmenin birinci yolu budur.
Devletin yapılması dedim ama başkanlık sitemi, yani yapılanmanın baştan aşağı değiştirilmesi demedim. Çünkü o mahşeri bir keşmekeşin başlaması demektir. Zordur, düşünülmeli, uzun süre toplumda tartışılmalıdır. Ama bu iki ana başlıkta anayasa yapmamıza engel değil o sürece giden yolda ayak bağlarının çözülmesine, bireyin hak ve özgürlüklerinin sağlanmasına engel değildir.
Eğer darbeye umut bağlamamışsak, eğer kurucu meclis özlemi içinde değilsek anayasa yapmaya hiçbir engel yoktur, süratle bu iş yapılabilir.
Yoksa gündemi yıllardır Belediyelere çeşitli yollarla devletin denetiminde kredi veren alman vakıfları ile uğraşmaya, efor sarf etmeye gerek var mı?
200 bin öğretmen atama beklerken YÖK formasyon programı başlatıyor bu anlaşılabilir mi? Üniversitenin amacı üretmektir ama öğretmen enflasyonu yaratmak değildir.
“Askerimizi alnından vurduk” mahkemeye taşındı.
Siyaseten görüşme, terörle mücadele.
Onaylıyorum, tamam, o zaman devam…
74 milyonluk bu ülkeyi gereği gibi yönetmek hakikaten zor.
Sevgi ve saygılarımla…