- Kategori
- Siyaset
Darbecilik Öldü Hayallerine Kapılanlar... Hayale Kapılanı, Hayaller Kapar

- Başbakan döndü dolaştı, geldi yağlı urgana sarıldı…
- Bizde böyledir dostlar… Türk siyasi hayatının kadim hastalığıdır Başbakan’ın düştüğü durum. Başarısızlıktan dolayı, otoriterleşmeye yönelen bir zihniyet dünyası…
- Kürt sorunuyla baş edemeyip, altında kaldı.
- “Açılım” dedi, kapandı…
- “Çalıştay” dedi, malumunuz…
- Şimdi de yana döne, ”idam da idam” diye feryadı figan eyliyor.
- Oysa aynı Başbakan’ın ve partisinin, zamanında idamın kaldırılmasına ilişkin tam destek verdiğini söylersek çok mu ayıp etmiş oluruz? Ama gerçek budur ve bu alenen sobelenme halidir…
- Başbakan, idamın gelmeyeceğini biliyor ama üç kuruşluk oy uğruna toplumu alabildiğine geriyor.
- Kürtlere laf atıyor…
- BDP’yi suçluyor…
- Alevilerin inancına çamur atıyor…
- Ezidilerle uğraşıyor…
- Önüne gelene bulaşıyor.
- Kırıyor, döküyor, kırmadık fındık bırakmıyor.
- Oysa 12 Eylül döneminde idam edilen Alpaslan Pehlivan’ın, ailesine yazdığı son mektubu referandum öncesinde okumuş, idama ilişkin lanetler yağdırmıştı. Hem de gözyaşı dökerek.
- O zamandan bu zamana ne değişti de, bizim Başbakan idama sevdalandı?
- Yani dostlar, Başbakan uzun zamandan beridir ki izlediği siyasetle, ülkeyi dış dünyadan izole eder bir çizgiye düştü.
- “Kürtaj” dedi altında kaldı…
- Operaya mescit, Çamlıca’ya cami derdine düştü…
- Yeni eğitim yasası fiyaskosuyla memleketin başına püsküllü bela bıraktı…
- Suriye’ye bulaştı, kördüğüme dolandı…
- İsrail’e sataştı, ettiği büyük lafları yutmak zorunda kaldı…
- Say sayabildiğin kadar…
- En nihayetinde geldi, idamın soğuk yüzüne ruhunu teslim etti…
- Mesele idamın gelmesi değil… Öyle bir şey olmayacağını Başbakan bilmiyor mu? Biliyor… Sorun zihniyet dünyası… Bu zihniyet dünyasının ülkeyi ne türden belaların içerisine atacağını kimse kestiremez…
- Bu otoriterleşme haline dikkat çeken deneyimli isimler, bu sürecin darbeyle sonuçlanabileceğinden bahsediyorlar.
- Neden mi?
- Bu türden absürd söylemler, ülkenin entegre olduğu dış dünyayı rahatsız eder ve o dış dünya, iktidarı alaşağı etmekten bir dakika dahi olsun feragat etmez.
- Yani dostlar, “Darbecilik öldü, ruhuna fatiha” hayallerine kimse kendisini kaptırmasın…
- Hortlar mı, hortlar!