Davetsiz çoğalacaklardan, 'dip-sizlik'

Gece huzursuz edecek, sağır olmak için kurgular hazırlanacak ve düşten atlayacak beyaz düşlü at...

Bizler arka kapıdan sızan sırlar olabiliriz. Muhtemel ayaklarımız çıplak... Birimiz banyonun musluğundan akmalı...

Tamam, fincan kulpu olurum ben, iki dudak aralığından sana nasip olmayacak sıvı olurum... Fincanda bir küçük kenar nasibim... Sen sırrı söyle, iki kişi taşısın bu yük(z)süzlüğü...

Olur da, o gün misafirim var , onlara ne diyeceğiz?

-Hoş , gelmeseydiniz...

Anlamazlar,

Anlatırız...

(1) Ben ne olacağım?

Mandal...

Nereye,

İpe...

Hoş gelmeseydiniz, dedi...

Anlamadı...

Anlayacak...

Nur Bardakçı: Düş lazım bana, kırıntı biraz, bir tutam zerdeçin tozu, illet bir salkım söğüdü... Düşmek lâzım dibine, dibe, en dibe... Dipten dibe dipleşmek lâzım düşte... Sizde ne var?

Nereden bulayım şimdi?

Neyi...

Amannnnn...

İskender koktu burda....

Orda ne var...

Hasta Siempre...

Zerdeçin bitmiş...

Geldi mi?

Kovdum...

Boşver şimdi... Kahvem bitti, ıslatayım şunu. Kapı çalarsa açma, ardından yok de sadece... Ha birde yemeğin altını kapat. Tencerenin dibine yapıştı...

Ne?

Dip...

Hay dibine...

Geleceğim...

Gelmelisin...

Aman...

Hoş gelme...

Gelirim...

Gelirsen...

Eee

Hoş...

Delirmişsiniz siz… Yırtılmış düş, edebi akmış cilvesinden…

(1) Kim cilve yapmış anlamadım.

(2) Mandal mı o?

Bilemezdim...
Dün gece
arsız bir düş'ün peşinde olduğunu.

Sus kimse bilmiyor, açık etmeyelim şimdi.
Ben şişelerin dibini getirirken tanık aradım kendime...

Buldun mu?
Bulamadım !

Ne olacak şimdi…
Aranılan başka bir suç mahâlindeymiş...
Bilemezdim... Eee ne olacak şimdi?

Senin yüzünden.

İyi ama ‘Bilemezdim…’

Yapacak bir şey yok. Anlatacağız her şeyi.
Dip orda…

Bekle...
Niye? Patlayacak!
Ne?
Dip...

O da ne?
Yağmur.
Damlalar… Damlalar… Damla…
Ne oluyor?

(1)Durun biraz.
ŞAPP,
...Nasıl da küstahça tükürdü yüzüme.
Tükürülecek yüzüm mü var benim?

Boş ver.

Neyi?

Yüzü, iki kişi taşısın bu yük(z)süzlüğü...
Buna katlanamam işte, girerim içeriye.
“Gel bak… Gel bak… Gel bak…
Tik tak… Tik tak… Tik tak…”

Sevdim bunu.

Niye!

Babamın kol saatini hatırlattı bana… Babanı seviyor musun?

‘Bilemezdim!’

Çoktan patla(tıl)mış!

Savaş sevingül,

Çağırdın mı?

Yo, yağmura takılmış.

Savaş’a ne oldu?

Savaşıyor...

Niye!

Tik tak, tik tak….ŞAPPPPP….

Birbirine çelik halatlarla bağlı beyaz at.
Sürüleri bilirim,
odalarda ve ahmak.
Unutuldu; bir gülü katletmiş piçin
bir yumru baliye gitmiş hatmesi.
Ey, …

Gider gibi, akrebi eyleyen takvim!
Suya düş'erken gökte neyin nesi?

Zaman: zaman bir varmışla başlayan ama hep yokla biten, akreb'in yelkovan'a ahlakî bir tâcizidir... Bakıp dönmeye kalkıştığımızda; 12'den 6'ya hayâl, 6'dan on -ikiye rüya olabilir…

Ahlâkî taciz! Hatırlat bunu.

Niye?

Didiklemeliyiz…

Şaaaaappppppppppp….

Edep yahuuu….

Çatla-dım.

Bilemezdin(m).

Biliyordun...

????? ????? ?!!!!!!?

Dilendikçe dillenen bir gecede, en çokta usulluğa yanaşacak bir gürültü... Bir mazeretim olsun kırmızıya, düşe, düşe düşe düşleniriz... dipten dipe ince bir merhaba?

Nereden çıktı şimdi, kim geldi?

Şahitler...

Mandal, gel hadi...

‘Bende becersem ya şu şiirselliği...’

Ben anlarım o'nu şiir olur...

(3)ben anlamadım.

Tatsız, tuzsuz... Ne oldu.

İstanbul'um eksildi...

Olan olmuş...

Sizde nasıl hay-at!

‘Bay-at'lamasın diye iyi diyoruz.’(T.E)

O ne?

Şifre...

Anlamadım.

‘Anlama diye zaten. Çalamazsınız seni gidi bay-an!’

Anladım.

Bu kadarcık yazabilme telaşı...

Harika.

A'nın şapkası vardı.

Kayboldu.

Bende var al. Harika.

Verdinde ne oldu...

Geceleri severim.

Orada gece olmuş...

Kırmızı'yı da içime sakladım...

Kırmızıya gelince görücüye çıkmayacak dilemma, bir düş sanki içte kalması en iyisi…

Etin çekilen yani evet. Bir tek konuşmaların kızardığı anlaşılmıyor sesten.

İmlâsızlık gibi...

''Birde; hani uzaklardan bir yerden gelecekleri beklerken, kızarması suratı insanın, tutsaklık gibi''

Gördüğüme sevindim yalanlarına benzedi şimdi..

Gördüğüme sevindim.

''Yalanlar -doğruların varlığını anlatır''

Şömine!

Nerde?

Dipte...

Hay....

Ne oldu?

(9)

'Sonra kendime baktım ; tıklım tıklım yalnızdım...''

Ne bu,

Masal,

Öykülere ne oldu...

Geç şimdi...

Niye...

Sonra...

Hayır, önce...

Önce-sonra, önce, sonra, önce-sonra...

Ön-ce, son-ra...

Ce...

Ra..

Önce düştüm, sonra düş-tüm...

Gül...

Olur...

Gülmedin...

Gülerim...