Dedi mi acaba?..

"Biz ibadeti siyaset için değil, Allah için yaparız," dedi Cumhuriyet [yeni] Halk Partisi’nin genel başkanı...

- Ama, siyaseti de halk için yaparız.

- Ekonomiyi devletçi bir yaklaşımla çözeriz.

- Tam bağımsız, ulusal egemenliğimizi koruyan, haysiyetli bir dış politika izleriz.

- Sosyal adalet ve hakça paylaşma temel ilkelerimizdendir.

- Aydınlanma devriminin ışığı pusulamızdır.

- Yerel yönetimler özerklik şartındaki çekinceleri kaldırmayı aklından dahi geçirmeyen gerçek milliyetçileriz.

- Ve Türkiye halkının kurtuluşunun milli devrimle gerçekleşeceğine inanan [hakiki] devrimcileriz.

Yani...

- İşin özeti/ sözün Türkçe'si, parti bayrağımızdaki ALTI OK’u içtenlikle savunan, kurucu genel Başkanı'mızın izinde, zerre kadar taviz vermeden tam bağımsız-laik- sosyal hukuk devletini inşa etmek için yola çıkmış olan CHP’lileriz...

... Dedi mi, acaba?

... Der mi yani?

... Dedi de biz mi duymadık [sanki...]

Bu yazı kısa oldu...

Belki de hiç olmadığı kadar kısa, biliyoruz.

Ama... Aşağıdaki öykü ile biraz uzatabiliriz. [Belki...]

Günün birinde Maksim Gorki, Dostoyevski’ye tam 43 sayfalık çok uzun bir mektup yazıyor.

Anlatıyor, anlatıyor...

İşte o uzun mektubun son cümlesi aynen şöyle:

- Kusura bakma üstat, öncelikle mektubumun uzunluğu için özür dilerim. Mektubumun bu kadar uzun olmasının tek nedeni var: Yeteri kadar vaktimin olmaması... Tekrar tekrar özür diliyorum.

Bilmem yeterince anlatabildik ve de [sözü] uzatabildik mi?

@farukhaksal42

www.soruyusormak.com