- Kategori
- Eğitim
Değişimi düşünürken değişiriz...!
Duvarların Ardından Bakabilmek...!
Hangi stabil düzel insanın varoluşu ile benzeşebilir? Hangi değer yargılar değişen bir sistemin parçası olarak kalmayı sürdürebilir?
Çoğu zaman değişimi kabullenmenin ötesinde taleplerini uygularız, uygularken de sorgularız. Zihinlerde beliren odak soru ise değişimin neresinde bulunduğumuzdur.
Değişime direnirken geleneksel düşünce yapımız, modern düşünce duvarında asılı kalan sanal gerçekliği mi yaşıyor dersiniz?
Düşünce kalıplarına bağlı kalarak otoriteyi önce kendimizde sonra çevremizde tutmamız, değişimin önündeki en büyük zihinsel engel. Bu engel ne yazık ki zehirini de toplumsal düzene akıtıyor.
Bireysel olarak yükümlülüğümüz süreklilik arz eden öğrenim yaşantımızı ıskalamamak. Bunun içinde ilk adım muhakkak ki farkındalık düzeyimiz.
Değişimin gücü demişken...
Değişimin gücü ile, öze dönük toplumsal fayda sağlayabiliriz. Yeter ki söylemlerimizi eylemlere dönük uygulayalım, değişime engel olan zihinlerle savaşmaktan alıkoymayalım kendimizi.
Bu hep vardı, ve var olmaya devam edecek, hangi başarılı süreç sancılı bir değişim geçirmemiştir ki...?
E.