Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

13 Ocak '21

 
Kategori
Sosyoloji
 

Değişip Devşirelim

İNSANI İNSAN YAPAN VE ONU SEVDİREN TEK ŞEY KALBİNİN GÜZELLİĞİDİR.
 
Neden hep böyle sinirli, öfkelisin? İnsanlara karşı sanki nefret dolusun. Bilirim sorunlar yaşıyorsun, ama kararıp kalmak sorun çözen olmaz ki, bu cümleleri günlük hayatımızda çevremizde çok duyarız. Ve nicelerininde görmüşüzdür sorunuyla başedemeyenler, strese girerler, öfkelenirler. Sonrasında tüm insanlardan intikam alır gibi, öfkelerini hep başkalarına şiddet uygulayarak çıkarırlar. Çıkaramayanlarsa, kendilerini hasta ederler. 
 
Nefret yerine sevgiyi tanısa insanlar, hakiki, has dost olan Allah'tan hediye olarak bahşedilen şu kısacık hayatta; kendileriyle barışık olarak, ufacık şeylerden mutlu olarak yaşayacaklardır. Sevmeyi bilen kalp güzel olur, merhamet dolu olur. Kimseyi incitmeye kıyamaz olur. O halde bugünden itibaren tüm kızgımızı bir kenara bırakalım. Stresimizi umursamaz olalım. Değişmeye, kendimizdeki olumsuzlukları devşirmeye bakalım. İyiye doğru yenilenmeye bir adım atalım. Değişime var mıyız, siz de stresliysiniz değişir misiniz?
 
Önce ne yapalım biliyor musunuz? Biz değişirsek etrafımızda neler değişir bir bakalım. Evvela işe kendimizi sevmekle başlayalım. Parmak izimiz gibi biz de eşsiziz, Allah'ımızın bir tanesiyiz. Allah'ımız için biz çok, pek çok değerliyiz. Öyle olmasa, Allah bizi önemsemese yaratmazdı. Onca nankörlüğümüze karşın rızıklandırmazdı. Tövbemiz sonrası günahlarımızı affetmezdi. Allah'ın merhametine, sevgisine de layık olabilmemiz için biz de sevmeyi bileceğiz.
 
Kendimizden sonra ailemizi seveceğiz. Ana babamızı, kardeşlerimizi, eşi, çocukları ve arkadaşlarımızı sevdikten sonra, onlara içten sevgimizi gösterdikten sonra, onların ilgisiyle kendimizin de sevildiğini anlamaya başlayacağız. Ama önce sevmeye başlayalım. Çünkü her insan, her canlı sevgiyi tanır, sevilmeyi hak eder. Sevginin olduğu ortamda düşmanlık, kin, nefret barınamaz...
 
Kendimizi bulunmaz Bursa kumaşı gibi görmeyi bırakmalıyız. Egomuzu yakamızdan düşürmeliyiz. Kasıl kasıl nereye kadar, yer çekimine yenik düşene kadar. Dünyada ebediyen kalamayacağımızı aklımızdan çıkarmamalıyız. Burada ayrıcalıklı sandığımız bedenimiz, ölüler aleminde eşittir bunu bilmeliyiz. Kibir, enaniyet Allah'ımızın hoşuna gitmeyen huylar. Allah'ımıza muhalif olmamalıyız. Bizi koruyup kollayan Rabbimize karşı her an minnet ve şükürle dolu olmalıyız.
 
Günlük yaşantımızda komşuyla ve çevremizde daha kimler varsa iyi geçinmeliyiz. İnsanlara tatlı dil, güler yüz göstermeliyiz. Küçük esnaf bildiğimiz semtimizdeki satıcılarla bir kilo mandalin için dakikalarca pazarlığa girişmemeliyiz. Gönül rızasıyla alacağımızı almalıyız, satacağımızı hilesiz satmalıyız. Yardıma muhtaçlara elimizden geldiğince , imkanımız oranında yardımcı olmalıyız. Hayatımızın sonunda paramızı mezara götüremiyoruz. Üzerimize kürekler dolusu toprak örtüp gidiyorlar: En yakınlarımız bile başımızda kalmıyor, bizi o sessizliğe terk ediyorlar. Ardımızdan bir dua gönderilmesini istiyorsak, alış verişte 1-2 liranın hesabını yapmayalım. Fakire fukaraya yardım edlim. Bizim kesmeye çalıştığımız 1 liralar üstüste konulursa o satıcının bir eksiği giderilir, yüzü güler. Onun yüzü gülerse, ailesinin de yüzü gülmüş olur. Vesile vesileyi doğurur. Çevreye gösteriş yapmadan fakire vereceğimiz 2.-3 lira bile Allah katında sadaka olur. Dahası bu minik miktarlar fakirin yüzünde gülümseme olabilir. Bir insanı gülümsetmek, ağlatmaktan evladır. İnsanlara gözyaşı döktürmek günahtır, gülümsetmek sevaptır.
 
Bir yerde olumsuz gördüğümüz bir şeyi çok katı eleştirmeyelim. Hatta hiç eleştirmeyin, nazik sözlerle kişiye o yanlışı farkettirin. İnsanları düzeltmek ve herkesi mükemmel olmaya davet etmek bizim görevimiz değil, herkesin bir yetişmiş alanı var. Çevresinde gördükleri, büyüklerinden öğrendikleri var. Öğretmek yerine örnek olmaya gayret edelim. Herkesle barışık olmak, sahte mükemmellikten ve riyakar dostluktan daha iyidir!
 
İkiyüzlülük olmadan sevgide cömertlik, insanlar arasında özgürlük, güven ve samimiyet ortamı sağlar. Birbirimize iltifat etme sanatını öğrenip uygulamalıyız. Ne olacak, içten gelerek "Tatlım bugün dünden daha güzelsin" deyiversek yakınlarımıza, dilimiz mi aşınacak sanki? Bu iltifat karşımızdakini yüceltmez, mutlu eder, gününü güzelleştirir. İyi şeylere vesiledir yani; ayrıca kendi ruh halimizi de iyi yönde geliştirir. 
 
Her zaman temiz ve bakımlı gezelim. Öyle boyanıp süslenelim manasında değil, yüreğimizde, gönlümüzde güzel olsun. Giysilerimizde tertemiz olsun. Eskiymiş, ucuz kıyafetmiş, bunlar hiç önemli değiller. Temizliğimiz öne Allah rızası içindir. Ve aniden ölüverirsek, pis bilinmeyelim diyedir. Ve birbirimize saygıdandır temiz ve düzenli olmamız. Aksi halde kime ne benim elbisimin kırışıklığından, gömleğimin düğmesinin eksikliğinden, ya da ellerimin kirliliğinden; karakterimizin gücü, görünüşümüzden çok daha önemlidir. Ve dahi "Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar." (Müslim, Birr, 33; İbn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539)
 
Biz değişelim arkadaşlar, iyi insan olma yolunda değişelim. Sevgiyle donanalım. Nefreti yanımızdan, yamacımızdan uzaklaştıralım. Bizim bu yönümüzü takdir etmeyen, verdiğimiz iyilikleri değerlendirmesini bilmeyenler varsa, onların yanından sessizce uzaklaşalım. Lakin kendilerine örnek olmaya devam edelim. Onlar bizim değerimizi bilmiyor olabilirler ama biz kim olduğumuzu çok iyi biliyoruz! Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevmeye devam ediyoruz. Her iyi niyetimize rağmen çevremizde bizi hayal kırıklığına uğratanlar umrumuzda olmamalı. İnsanoğlu bu, Rabbine bile nankör! Egosu ağır basar bazı insanın, kibrine yenik düşebilir. Onları dikkate alıp da iyi insan olmaktan vazgeçmemeli, sevgiden uzaklaşmamalı. Allah onları benden uzaklaştırsın diyerek, duaya sarılmalı... Demek ki onlar bizim sevgimizin çemberinde olmayı hak etmiyorlar, egolarına yeniliyorlar, sevgiye yüz çeviriyorlar. Uzak durup fırsat tanıyalım onlara, zamanla bizden aldıklarıyla belki de bizden iyi bile olurlar.
 
Birisi bizi sinir gerilimi yüklü bir tartışmaya sokmak için saldırgan bir şekilde kışkırttığında, ona karşı buz gibi soğuk olalım. Kavganın sorunlara çözüm olmadığını anlatmaya çalışalım. Çözüm; iyi sözlerle, kırıcı olmadan karşılıklı konuşmayla bulunur. Çünkü tüm tartışmalardan geriye gerilimden, huzursuzluktan başka bir şey kalmıyor. Ve huzursuzluk, beraberinde mutsuzluğu getiriyor.
 
Her gün pozitif yaşamayı öğrenirsek, işimizide geliştirmeyi öğreniriz ve daha kazançlı olabiliriz. Paradan çok, iyi insan biriktirmiş oluruz. Etrafında iyi insan çokluğu olanın, başının ağrısını hissetmeye fırsatı olabilir mi? Gün içinde bizi mutlu edecek ne varsa, onunla meşgul olalım. Kısacık hayatımızın tadını çıkarmak için elimizden geldiğince kanatkar olalım. Evimizde ne varsa onunla yetinelim. Kimselere sırrımızı demeyelim. Sonrasında kimseyi üzmeyelim, kendimizde üzülmeyelim. Ve eşimizi sevelim, ona saygı duyalım. Lakin onu hayatımızın güvencesi görmeyelim. Hayatımızın en güzel bir parçası çocuklarımızı yaşlılığımızda bize bakacak olan sigorta güvencemiz sanmayalım. 
 
İnsanlardan çok, Allah'a daha yakın olmaya gayret edelim. Gerçek dost Allah'tır unutmayalım.. Gerçek huzurun tanıdına varmak istiyorsak, ibadetlerimize önem verelim. Biz öldükten sonra, üç  beş haftanın sonunda bizi kim hatırlayacak? En yakınlarımız bile bir süre sonra unutacak. Bu bakımdan dünyadayken dünyanın keyfini Allah'ın rızası doğrultusunda sürelim. Bunun için azla yetinip, çoğu bulmuşcasına sevinelim. Biz ömrümüzce kendimizin dünyasından sorumluyuz. Ve dünyada yaptıklarımızla, yaşadıklarımız ve yaşattıklarımızla ahiret mutluluğunu belirleriz. Bunun için de iyi olalım, iyilik sunalım. Sevgi dolsun yüreğimiz, gönüller onaralım. Kırmayalım kalpleri, hep kazanan olalım. İnşaALLAHURRAHMAN...
 
Ayfer AYTAÇ
ayferaytac.com
 
 
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..