- Kategori
- Kişisel Gelişim
Değişmek İsteyip de Değişmekten mi Korkuyorsunuz: Kördüğüm?
KÖRDÜĞÜM
Değişmek mi istiyorsunuz?
Değişmek isteyip de değişemiyor musunuz?
Değişmek isteyip de korkuyor musunuz?
Değişmek isteyip de nedenini bilmediğiniz bir şekilde değişemiyor musunuz?
Bu sorulara cevap verebilecek bir kavram karşınızda: KÖRDÜĞÜM
KÖRDÜĞÜM NEDİR?
Kördüğüm kavramı Geştalt kuramının psikoloji ve psikoterapi alanına getirdiği çok önemli katkılardan biridir.
Kördüğüm noktasında büyümek isteyen ve direnen güçler bir mücadele içindedir. Kördüğümün bir tarafında büyüme, gelişme ve değişme isteği yer alırken, diğer tarafında ise aynı derecede güçlü ve geçmişte yaratıcı uyum yoluyla geliştirilmiş davranış kalıplarına bağlı olarak ortaya çıkan direnç yer alır.
Kördüğüm noktasındaki bir birey tam ortadadır; ne değişmek isteyen tarafa ne de direnen tarafa yönelebilir. Takılıp kalmıştır, harekete geçemez.
Kördüğümün temelinde bilinmeyen yönelik katastrofik beklentiler (felaket veya çok kötü birşeyin olacağı beklentisi) vardır.
Kördüğümde birey, bir yandan değişmek istemekte, diğer yandan bu değişimden korkmaktadır, çünkü değişim aynı zamanda belirsizlik, yenilik ve bilinmezlik anlamına gelmektedir. Üstelik kişi bu değişimin sonucunda iyi şeyler olacağından da emin değildir. Değişirken elindekileri kaybetme riski de vardır.
Oysa bilinenler ve tanıdık olanlar her zaman kendimizi güvende hissetmemize yol açar. Bu nedenle kişi memnun olmasa bile içinde bulunduğu duruma alışmıştır, neler yapabileceğini ve neler olabileceğini bilir. Ama değiştiği taktirde nelerle karşılaşacağını, karşılaştıkları ile nasıl başa çıkacağını, nasıl davranmasını gerektiğini bilemez. Bu nedenle birçok kişi için yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni yemekler yemek, yeni tarz kıyafetler giyinmek, yeni bir işe girmek, iş yerini değiştirmek kaygı ve korku verici olmaktadır. Bu nedenle bu bireyler yıllarca memnun olmadığı işinden, evinden, arkadaşından, sevgilisinden ayrılmaz veya yıllarca memnun olmadığı evliliğini sürdürür.
Ayrıca kişi değişim ile bu kadar riske girmenin değip değmeyeceğine karar veremez. Ayrıca değişirken elindekileri kaybetme riski de vardır. Bütün bunlardan dolayı kişi felç olmuş gibidir, takılıp kalmıştır, hareket edemez hale gelmiştir. Kafası çok karışıktır, ne yapacağını bilemez ve aşırı kaygılıdır.
Kısacası kördüğümdeki kişi "Varoluşsal bir çaresizlik" yaşar. Kaybolmaktan ve boşlukta kalmaktan korkar. Varoluşsal bir kördüğüm yaşayan kişi yaşamla başa çıkabilmek için çevresel desteğinin ve kendi gücünün olmadığına inanır...
Kördüğümdeyseniz sakın bunu olumsuz bir durum olarak değerlendirmeyin! Kördüğüm, yaratıcı bir gerilim sonucunda "değişim potansiyelinin çok yüksek olduğu" bir noktadır. Bu nedenle Kördüğüm gelişimin ve büyümenin temelidir.
Kördüğümünüzün tüm boyutlarının farkına vardığınızda içinizdeki enerji düzeyi o kadar çok yükselecektir ki enerjinizi içinde tutamaz hale gelirsiniz ve enerjinizi dışarıya yöneltirsiniz. İşte bu nokta kördüğümün çözülmeye başladığı noktadır.